YUSUF KOLIKISA: "AFETLERDEN DERS ALINMIYORSA, TEHLİKE DEVAM EDİYOR DEMEKTİR"

“GÜÇLÜ YAPILAR KADAR, SAĞLAM KURUMLAR DA GÜVEN VERMEK ZORUNDADIR”

Başkan Kolikısa, kamu otoritelerinin afet anlarında verdiği tepkilerin, halkın devlete olan güvenini doğrudan etkilediğini belirterek, kriz yönetiminin yalnızca fiziksel değil aynı zamanda yönetsel bir hazırlık gerektirdiğine dikkat çekti:
“Bir toplumun afetlere karşı dayanıklılığı yalnızca bina sağlamlığıyla ölçülemez. Kurumların işleyişi, karar alma süreçlerinin şeffaflığı ve halkla iletişim gücü de en az altyapı kadar önem taşır.”

“GSM HATLARI YİNE İŞLEVİNİ YERİNE GETİREMEDİ, DENETİM MEKANİZMALARI SORUMLULUKTAN UZAK”

Kolikısa, İstanbul’daki sarsıntıdan sonra milyonlarca vatandaşın mobil iletişime erişemediğini, bu durumun olağan hale gelmesinin ise kamu güvenliği açısından ciddi bir zaaf oluşturduğunu vurguladı:
“Deprem anında insanlar yakınlarına ulaşamadı, bilgi alamadı. Bu durum ilk kez yaşanmıyor. Ancak buna rağmen hiçbir düzenleyici kurum kamuoyunu ikna edici bir açıklama yapmıyor, hesap vermiyor. Bu tablo sürdürülebilir değildir.”

“ERZURUM’UN COĞRAFİ YAPISI, BÖLGESEL BİR KRİZDE ANA DESTEK NOKTASI OLMAYA UYGUNDUR”

Yusuf Kolikısa, Erzurum’un doğu-batı koridorundaki konumu gereği afet zamanlarında yalnızca kendi güvenliği değil, çevre illerle kuracağı lojistik bağ açısından da kritik bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti:
“Afet senaryolarında yalnızca risk bölgesi değil, destekleyici bölgelerin hazırlık seviyesi de hayati öneme sahiptir. Erzurum, karayolu, demiryolu ve sağlık altyapısıyla bölgesel destek üssü olarak güçlendirilmeye uygundur. Ancak bu da önceden yapılacak planlama ve yatırım gerektirir.”

“SAADET PARTİSİ, SORUMLULUĞU MERKEZE KOYAN BİR AFET YÖNETİMİ VİZYONUNA SAHİPTİR”

Başkan Yusuf Kolikısa açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Afet yönetimi, günü kurtarmaya değil, geleceği güvence altına almaya odaklanmalıdır. Saadet Partisi olarak biz, halkın katılımını esas alan, bilimsel verilere dayanan ve sosyal adaleti gözeten bir afet politikası modelini savunuyoruz. İstanbul’da yaşanan deprem tüm milletimize geçmiş olsun. Temennimiz, bu acil uyarının kalıcı çözümlere vesile olmasıdır.”