Yüksek Mimar Adnan Akıncı: Çılgın Proje, Başbakan’ın çok aceleci bir açıklaması!

Milliyetçi Hareket Partisi’nden İstanbul Büyükşehir aday adaylığını açıklayan İsmet Giritoğlu’nun danışmanı Yüksek mimar Adnan Akıncı, ilgili aday adaylığı ilânı sırasında “ İstanbul” üzerine bir dizi önemli açıklamada bulundu.

Yüksek Mimar Adnan Akıncı: Çılgın Proje, Başbakan’ın çok aceleci bir açıklaması!
15 Ekim 2013 - 18:31

Milliyetçi Hareket Partisi’nden İstanbul Büyükşehir aday adaylığını açıklayan İsmet Giritoğlu’nun danışmanı Yüksek mimar Adnan Akıncı, ilgili aday adaylığı ilânı sırasında “ İstanbul” üzerine bir dizi önemli açıklamada bulundu. Söz konusu açıklamalarda, Kanal İstanbul Projesi’nin Başbakan tarafından seçim dolayısıyla aceleye getirildiğini kaydeden Akıncı, kamuoyuna Çılgın Proje olarak lanse edilen söz konusu projenin birçok tehlikeyi de beraberinde getirdiğine işaret etti. İstanbul’un su havzası üzerinde bulunan bazı bölgelerinde inşaat firmalarına ruhsat verildiğini de kaydeden Akıncı, daha sonra gerçekleşen ruhsat iptalleri dolayısıyla ise birçok vatandaşın mağdur edildiğinin altını çizdi.

Akıncı’nın bir önemli açıklaması da, İstanbul’da olası bir deprem sırasında toplanma alanı olarak işaretlenmiş bulunan yerler üzerinde AVM’ler inşa edilmiş olduğuna ilişkindi. Levent- Maslak sırtlarında yapılmış olan yüksek katlı birçok binanın sadece ilgili belediyelerin müsamahası sayesinde bu kadar kat çıkabildiği açıklamasında bulunan yüksek mimar Akıncı; belediyelerin otopark alanlarının inşaatı için topladıkları otopark hesabı paralarının da, yasanın işaret ettiğinin aksine ilgili amaç için kullanılmak yerine belediye bütçelerinde fasıllar arasında kaydırıldığına işaret etti. Akıncı’nın bir tespiti de Üsküdar’ın açıklanan planları ile ilgili oldu.  

Yüksek mimar Adnan Akıncı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Kanal İstanbul Projesi (Çılgın Proje) çok aceleci bir açıklama… İnşallah vazgeçeler!

“ Kanal İstanbul Projesi’nin, çok aceleci bir açıklama olduğunu, 34 kilometre uzunluğundaki bir alanın kazılmasından sonra çıkacak hafriyatın ise Terkoz ve Alibeyköy’de 70 göleti doldurabilecek ve ileride de bize çok ciddi susuzluk ve çoraklaşmış araziler getirebilecek bir riski göz ardı ettiklerini gördük. Bu arada Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporları’na göre, Boğaz’ın dengesinin, su seviyesinin dengesinin değişmesi çok ciddi sorunlar yaratacak diye konuşuluyor. Bütün bunlar hesaplanmadan 3. bir metropolitan merkez oluşturma gayreti ile insanları Çatalca bölgesindeki alanlara çekmek ve orada bir merkez oluşturmak düşüncesi de acelece konuşulmuş bir karar. Jeoloji ve jeofizik mühendislerinin yapmış olduğu açıklamalarda, açılacak olan bu kanallar ile çok ciddi tektonik hareketlerin (* yer kabuğu hareketleri) olabileceği; dolayısıyla Kanal’dan sonra Trakya’dan, Avrupa yakasından koparılacak olan o kütlenin çok ciddi bir sorun yaratacağı, belki kaymaya bile uğrayabileceğini ifade eden (açıklamalar) var. Bütün bu ÇED raporları ve açıklamalar, zemin ile alâkalı çalışmalar ince ince yapılmadan sayın Başbakan tarafından, seçim stratejisi olarak açıklanmış bir karar olarak görüyorum. Umarım sonuçlarını iyi hesap ederler. Trafiğe yansıması, doğaya yansıması ve arkasından da İstanbul’da olası susuzluğa yansıması açısından inşallah bundan vazgeçerler diye düşünüyoruz.”

Kentin stratejik planını yapmak Büyükşehir’in işi

“ Büyükşehir Kanunu’na göre, kentin stratejik planlarını yapmak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli görevlerinden birisi. Bu kentin…  yüksek binalar ile çok hoş bir perspektif oluşturabilecek bölgelerinin hem zemin değerlerinin, hem de bu bölgede yüksek binalar ile yapılacak çevresel değerlerin hep birlikte düzenlenerek, yani planlanarak yapılması gerekiyor.”

Levent- Maslak hattındaki yüksek binalar, ilgili belediyelerin müsamahaları ile yapıldı!

“ Levent- Maslak hattında oluşan yüksek yapıların tamamı İmar Kanunu’nun emsal notlarının dışında gelişen hadiseler. Mesela, arazinin toplam metrekaresinin almış olduğu emsal ile, o kat yüksekliğinde o kadar metrekare yapılması mümkün değil; bunların çoğu ilgili belediyelerin ve ilçe belediyelerinin bir takım müsamahaları ile oluşmuş! Siz, böyle bir şehirsel görünümü yapabilirsiniz, bunları planlayabilirsiniz. Ancak, tektonik ve statik değerlere saygılı kalarak veya o kıstaslara uyarak bunları yapabilirsiniz. Bu bölgelerde ulaşım ve koordinasyonu, otopark yapılanmasını, o bölgelerdeki nüfus yoğunluğunu da çok iyi hesaplamak zorundasınız.”

Fikirtepe Projesi’ni iptal ettiler

“ Mesela, 6306 sayılı Kanun’un ile kentsel dönüşüm adı altında, Fikirtepe’nin bulunduğu yerde kentsel dönüşüm adaları olarak planlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da gönderilen planların bulunduğu yerlerde çok yüksek katlı yapılar yapılıyor. Bu yüksek katlı yapıların özellikle otopark ve yeşil alan açısından kendi iç bahçeleri ile birleştirilmeleri ve alt yapıları çok iyi hesaplanmadığı için, oraya getirebilecek yüksek yoğunluktaki nüfusun o bölgeyi kilitleyeceği düşüncesiyle bir müddet Fikirtepe Projesi’ni iptal ettiler.”

Avrupa 15- 20 kattan sonra betonarme bina yapmıyor

“ Şimdi (öncelikle) alt yapı ve otopark meselelerini halletmek, bu yüksek binaları oraya daha sonra yapmak ile alakalı bir süreç izleniyor. O süreçte de en önemli görünen şey, ulaşım ve koordinasyon. Bunu yapabilirsiniz! Ama artık Avrupa betonarme olarak yaklaşık 15 kattan fazla yüksek bina yapmıyor çünkü deprem yükleri açısından çelik konstrüksiyon yapılar (kullanılıyor.) Maalesef, 15- 20 kattan sonra betonarme yapılan yapıların, (deprem ile ilgili salınımları) çelik konstrüksiyon gibi alması mümkün olmuyor ve bunların da depremde çok büyük bir zarar gördüğü varsayılıyor.”

Otopark paralarını kullanmak kanunen yasak ama…!

“ Belediyelerin, Otopark Yönetmeliği adı altında toplamış olduğu paraları biriktirdiği otopark hesabındaki parayı bütçede fasıldan fasıla aktarıp bir yerlere kullanması kanunen yasaklandı. Ancak tabii, bu parayı kullanan kişilerin ne tür bir yaptırım ile karşılaştıkları malûmunuz! Henüz bu konuda ifade veren bir belediye başkanı duymadık! Kaldık ki, belediye başkanlarının da yargılanması İçişleri Bakanlığı’nın emrine verildi. Yani, ( Bakanlık) ‘ yargılansın’ der ise, yargılanıyor; bir koruma duvarı var.”

Deprem toplanma alanları, AVM inşaat alanı oldu!

“ Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul’da olası bir deprem ile alâkalı AKOM (Afet Koordinasyon Merkezi) adı altında yaptığı çalışmalar ile 1/ 100.000 (yüz bin’lik) haritalarda “ toplanma alanları” işaret edilmişti. ( Yani,) muhtemel bir depremde insanların gideceği toplanma alanları (belirlenmişti.) Ancak son 5 yıl içerisinde bahsi geçen toplanma alanlarının hemen hemen hepsine AVM inşaatları ve çarşılar yapıldı! Bu, bir hata. Korulukları muhafaza etmek, vakıf alanlarını muhafaza etmek, kamuya tahsis edilmiş alanları muhafaza etmek suretiyle ( bu alanların sağlanması gerekir.) Aksi halde böyle gider ise, İstanbul’da vakfedilmiş bir arazi bile kalmayacak.”

Aynı partili ilçe belediyesi ruhsat verdi; Büyükşehir iptal etti!

“ Geçen dönem, İstanbul’da çok enteresan bir gelişme yaşadık. Anadolu yakasında Sancaktepe, Samandıra, eski Sarıgazi’nin bulunduğu alan, Ömerli Barajı’nın üstünde olan yerler. Buralar daha önce ilk kademe belediyeleri idi; son yapılan düzenleme ile bu belediyeleri iptal ettiler; 3 belediyeyi birleştirerek, bir ilçe belediyesi haline getirdiler. O bölgede Sarıgazi Belediyesi, Samandıra Belediyesi Ömerli Baraj havzası içerisinde kalmasına rağmen, seçilmiş belediye başkanları olarak kendi belediye bölgelerinin inkişafı için Belediye Meclisi kararları ile buralara çok ciddi imarlar verdiler. Çok enteresandır; daha sonra bu imarlar – hepsi de aynı partiye mensup belediyeler ( olmalarına rağmen) - Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal edildi. Yani, bir ilçe belediye başkanının verdiğini, Büyükşehir iptal etti.”

Kadir Topbaş bu konuda çok zor durumda kaldı

“ Çok önemli ve marka değeri yüksek firmalar bu hadiselere itiraz ettiler. Ben bu görüşmelerin içerisinde bulundum.  Sayın Belediye Başkanı ( Kadir Topbaş) ve bürokrasisi ( bu durumdan dolayı) çok zor durumda kaldı. Ben de onlara, ‘ 2004 yılında çıkan 5216 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre, siz ilk kademe belediyelerinin stratejik planlarını yapmak ile yükümlüsünüz. İlgili kanun 2004 yılında çıkmış ancak bu arkadaşlar 2007 yılında ruhsat almışlar; dolayısıyla bunların müktesep hak kabul edilmesini talep ediyoruz’ dedim.”

Su havzalarının bulunduğu yerlere yüksek binalar yaptılar!

“ Düşünün, stratejik planlar yapılmadığı gibi, su toplama havzalarının bulunduğu yere de yüksek yapılar yapıldı! Özel sektörün dışında, Sarıgazi Belediyesi’nin ( şimdi Sancaktepe Belediyesi olarak kullanılıyor), alanı da su toplama havzasıdır!”

Bu bölgelerde çok insan mağdur durumda!

“ O bölgede, özellikle Yenidoğan’da, Sarıgazi’de, Samandıra’da bu tür iptallerden dolayı çok mağdur olan vatandaşlar var. Çok büyük bir ihtimal ile bunların - ruhsatlı yapılar olduğu için- muhtemel bir imar affı ile karşılaşmaları icap ediyor. Oralarda birtakım revizelerin oluşması, ıslah çalışmalarının oluşması gerekiyor.”

Bu plan uygulanır ise, Üsküdar Rasathane’den Yavuztürk’e kadar her tarafı yıkmanız icap eder!

“ İstanbul’da buna benzer bir sürü yer var. Mesela Üsküdar’da da yerler var. Üsküdar’da açıklanan planlar, şu anda bu ilçenin beklentileri içinde değil. Sizin Üsküdar’la ilgili bu şekilde bir planı uyguladığınız zaman, Rasathane’nin bulunduğu yerden Yavuztürk’ün sırtlarına kadar her tarafı yıkmanız icap eder! Yani planlamayı yaparken, halihazır haritalarda oradaki nüfus yoğunluğu ve imar ne ise, bunu imar uygulaması ile en iyi şekilde düzeltmek icap ediyor.”

Haber: Arzu Başlantı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum