Sevgili dostlar, yaşadığımız topraklar insanoğlunun varoluşundan itibaren insan gelişiminin en verimli dönemlerine damga vurmuştur.
Kurulan her uygarlık yerini yeni bir uygarlığa bırakmıştır. Tarih boyu dış etkenlerin saldırısına uğramış birçoğunu püskürtmüş ancak işgaller sonucu durağanlaşsa da işgali kabullenmemiş işgalcileri geldikleri yere göndermiş, bıraktığı yerden yeni uygarlıkları kurmaya devam etmiştir.
Varoluşun temeline sevgiyi koymuş, Anadolu deyimi ile adeta bunu perçinlemiştir.
Bu topraklarda sevgi yerine nefreti oturtmak isteyenler ne yazık ki kısa süreli başarılı olsa da kalıcı olmamıştır. Bu toprakların ötekisi olmamıştır. Hatta zulümden kaçanların yine ana şefkati ile kucaklandığı yer olmuştur.
Bu topraklarda yaşayan bizler, yine bu topraklarda kurulan onlarca uygarlığa imzasını atmış insanların çocuklarıyız. Her bölge, her vilayet hatta köylerimiz geçmiş uygarlıkların izlerini taşır. İnsanıyla kültürel dokusuyla hepsi bir araya geldiğinde büyük uygarlıkların yolu açılır. Çünkü her birey bir uygarlığın yapı taşıdır. Yan yana üst üste geldiğinde daha muhteşem bir uygarlığı inşa eder.
Bunu bu ülkeyi kuranlar yani Mustafa Kemal Atatürk çok iyi görmüş birçok kalıcı kurum oluşturmuştur. Eğitimden Tarih Kurumuna, dil den ziraata ve sanayileşmeye o günden bu güne tüm duraklatma çabalarına rağmen yolumuza devam etmişiz bu gün geldiğimiz yer 100 yıl önceyi baz aldığımızda azımsanacak noktada değildir.
Gelecek adına bir ülke temeline koyduğu bir tuğla bile unutulmayacaktır. Ancak bir tuğla geri alanı da unutmayacaktır.
İşgal altında iken bile bu çeşitliliği ve zenginliği görenler 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisini kurmuş tüm kararları ortak akılla almışlardır. Dünyada parlamento eliyle yürütülen başka bir kurtuluş savaşı yoktur. Yine o parlamento eliyle yürütülen ekonomik kurtuluş savaşı da başarı ile yürütülmüştür ilk iktisat kongresi ve katılımcıları çok önemlidir her kesimin temsilcisi orada düşüncelerini belirtmiş, yine çıkış yolunu ortak akılla bulmuştur. Bu nedenledir ki Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik Kayıtsız şartsız milletindir” sözü anlamlıdır manidardır.
Bu gün kendisini milletin üstünde görme eğiliminde olanlar, en iyisini ben bilirim diyenler duvara toslamıştır. En iyisini millet bilir o yaşayandır, o geçmişten bu güne ve geleceğe giden yolu bilendir.
Başlangıçta dediğim gibi bu topraklara tek adam tek düşünce yetmez çünkü biz tüm sistemlerin ortasında binlerce yıl uygarlıkların içinden süzülerek geldik, bu topraklarda olgunlaşan eylemler tüm insanlığa yol olduğunu bilmek gerek.
O nedenle çok seslilik başta olmak üzere Atamızın öğütlediği gibi “Yurtta barış, dünyada barış” ana ilkemiz, Çağdaş uluslar seviyesini aşmakta ana hedefimiz olmak zorunda en kısa sürede TBMM yetkileri geri verilmeli parlamenter sisteme daha güçlü bir şekilde geçerek yolumuza devam etmeliyiz.
Güzel günlerde buluşmak dileğiyle sevgiyle kalın.
Yaşar KABA
FACEBOOK YORUMLAR