Kentin Özgürlüğünü Geri Verin

Marmaray, Ağustos 2004 itibarıyla yapım sahaları firmaya teslim edilerek Ekim 2004 itibarıyla yapım işlerine başlanılmıştı. Marmaray inşaatının başlamasıyla Üsküdar’ın girişlerine Üsküdar’da inşaat var tabelaları asılmıştı. Gerçekte inşaat normal hayatı çok etkilemiyordu. Ulaşım dada sorun yoktu, neden bu yapıldı anlaşılamadı ve anlatılamadı. Esnafın tüm ısrarına rağmen inşaat var tabelaları kaldırılmadı.

  Üsküdar alışverişi Ümraniye ve Kadıköy’e kaydı. Birçok esnaf kepenk indirdi, birçoğu zarar etti.

2009 yılında başkan olan Mustafa Kara tabelaları kaldırttı. Ama o algı bir türlü kırılmadı. Esnaf bir umut dayanmaya çalıştı. Marmaray’ın ilçeye getireceği hareketlilik umutları da vardı, ancak ilçeyi yönetenlerin Marmaray’la eş zamanlı ilçeye artı değer katacak projeleri yoktu. Olmadığı gibi mevcudun yaşaması içinde alınan tedbirler olmadı

Ardından meydan düzenlemesi süreci başladı belediye yeni belediye binası ve eski binanın yıkımı, katlı otoparkın yıkımı ve kentin göbeğinde 17 dönümlük şantiye, 2016-17 istimlakler ve 2 yılda bitirilecek sözü ve 2022 hala bitmeyen işyerleri ve kent meydanında 18 yıldır devam eden esaret.
 İBB sorumluluğunda yürütülen meydan düzenlemesinin uzaması artık ilçede sabırları bitirmiş görünüyor. İki belediyenin arasındaki sorunlar Üsküdar’a hizmete engel olmamalı, Üsküdarlılar artık yeter bu enkazı kaldırın ve kentin özgürlüğünü geri verin diyor.

18 yıllık süreçte aslında kaybedilen birçok değer var.
2004 yılında kapısından kendi evimize girer gibi girdiğimiz belediye binalarına, kişiye özel olan hukuken bir suçtan dolayı hüküm giymedikçe alınmaması gereken nüfus cüzdanlarını kapıda rehin bırakarak giriyoruz. O yıllarda kapıdan girince başkan ve başkan yardımcılarına rahatlıkla ulaşabilirken bu gün belediyenin Basın müdürünü halkla ilişkiler müdürünün bırak ismini ne tarafta olduğunu bile bilmiyoruz. Belediye başkanını ise ramazanlarda iftar yemeğinde yüksek bir yerde nutuk atarken izler olduk.

Her geçen yıl halktan uzaklaşan halka yabancılaşan kara bir binanın içine kendini hapseden sözde halka hizmet için söz verenleri görüyoruz.
Üsküdar’ı yönetenler bir etkinlikte söze tarih ve Kültür Şehri valideler şehri Üsküdar diye söze başlarlar, ancak yönettikleri o şehirde sözünü ettiklerinin durumu hakkında ne eylemleri nede görünür olması hakkında bir gayretleri vardır.

2009 yılına kadar bu şehre en çok eserini bırakan Mimar Sinan’ın ismini taşıyan sokak yoktu. Hâlbuki o yaşamının büyük bölümünü Üsküdar’da geçirmiş en çok eserini buraya bırakmıştı.

2005 li yıllarda bir İstanbullu bir Üsküdarlı bir gazeteci sorumluluğu ile  bu ihmal edilmişliği her defasında dile getirmiş hatta Üsküdar özelinde yaptığım haberler nedeniyle dönemin belediye başkanı tarafından bir toplantıda dışarıda attırılmıştım.

Ancak bu itiş kakışa rağmen dönemin belediye başkanı alt yapıdan, üst yapıya kadar yazdığımız, dile getirdiğimiz birçok konuda çözüm üretmiştir. Bunlardan en önemlisi tabi ki Mimar Sinan’ın isminin eserlerinin de yoğun olduğu bir mahalleye verilmesiydi.

 Başta dönemin belediye başkanı Mehmet Çakır’a ve o dönemki meclis üyelerine çok teşekkürü borç bilirim.  Aramızdan ayrılan ebediyete göçenlere de rahmet diliyorum.

 Dünyanın hiçbir yerinde Üsküdar da olduğu kadar kadınların şekillendirdiği kadınların isimleriyle yaşayan, kadınların parasıyla imar edilen bir şehir göremezsiniz! Osmanlının güçlü kadınları Mihrimah, Nurbanu, Kösem, Emetullah Râbia Gülnûş Sultanların, 4 kadın 4 büyük eseri Üsküdar’dadır.

Büyük imparatorlukların merkezi İstanbul’da sur içi erkek hükümdarların gövde gösterisi yaptığı alan olarak göze çarparken, birkaç istisna hariç kadınların eserlerinden oluşan tam bir kadınlar şehridir Üsküdar.
Tarihe damgasını vuran Koca Sinan, Mimar Sinan’ın  eserleri yer üstünde tüm görkemiyle dururken, Marmaray kazıları ile  yazılı tarihin de ötesine taşmış olan Üsküdar, yer üstünde eserler ile bir Açıkhava müzesi olmasının yanında en az 6.000 yıllık eserleri de yer altındadır.

Akla erkeklerin sur içi gövde gösterisi yaparken, kadınların Üsküdar’da ortaya koydukları büyük eserlerin hayata geçmesi erkekler bu kenti yönetemiyor mu sorusunu getiriyor.

İBB ve Üsküdar belediyesi isterse bu enkazı 15 günde kaldırır. Bir araya gelin ve 18 yıllık esareti bitirin kentin özgürlüğünü geri verin
saygılarımla