Yaşar KABA

Yaşar KABA

[email protected]

Her Şey Olmuşlar Ama...

01 Ekim 2022 - 23:16

 
Sevgili dostlar geçtiğimiz günlerde Türk sinemasına yaşamını adamış en az 4 kuşağa mal olmuş, onların acısı, tatlısı, aşkları, kahramanları olmuş sanatçılarımız Film-san Vakfının düzenlediği Türk sinemasının 97. Yılı etkinliğinde bir araya geldiler.

Onları hala ayakta görmek, onların yurt ve yurttaşlık sevgilerini hissetmek, gerçekten görmeye değerdi.

Belki de gecenin tüm anlamı 88 Yaşında hala memleket ve sanat sevdasıyla ulu bir çınar gibi kürsüye gelen Tekin Akmansoy‘ du. Bizler onu meşhur “Kaynanalar” dizisiyle özdeşleşen Nöri Gantar olarak tanırız.

Cumhuriyetle yaşıt.

Sanki salonda bulunan cumhuriyet yıldızlarının öncüsü, karanlıklar içinden yeryüzünü aydınlatan yıldızlar kümesinin ilk ışığı gibi, ardında yıldızlar kümesini oluşturan Ediz Hun, Hülya Koçyiğit, Levent Kırca, Oya Aydoğan, Ahu Tuğba, Neşe Aksoy, Sevtap Parman, Engin Çağlar, Leyla Sayar, Nilüfer Aydan, Enis Fosforoğlu, Deniz Akbulut, Güngör Bayrak, Erkan Özerman, İbrahim Gayberi, Yahya Doğu Demir, Ahu Gümüşkemer, Almula Merter, Yılmaz Atadeniz, Fatma Karanfil, Tolga Savacı, Erol Tezerel, Tuğrul Meteer, Necip Sarıcı, Agah Özgüç, Tekin Akmansoy, Serpil Örümcer, Halit Akçatepe, Devlet Devrim, Yavuz Karakaş, Yalçın Gülhan, Seden Kızıltunç, Reyhan Ataman, Levent Aykul, Arif Güngör, Lale Belkıs, Ateş Böceği Yalçın, Parla Şenol, Deniz Erkanat, Bahar Öztan, Erden Alkan, Merih Akalın, Aram Gülyüz, Saadet Gürsel, Selvi Nalan Varol, Bora Gencer, Sevgi Birsel, Gülsüm Öz, Osman Mırız, Nurcan Sabur, Muammer Kapucuoğlu Serpil Tangüner gibi bir çok önemli isim.

Tekin Akmansoy’ u TBMM 86. Kuruluş yılında Şeref madalyası ve Rozeti vererek onurlandırmış.

Sahneye çıkıyor, enerjisinden ve sempatikliğinden hiçbir şey kaybetmemiş ama üzgün ve kızgın, orada bulunan tüm takım arkadaşları adına, herkeste bir burukluk var. Türkiye Cumhuriyetinin tarihinde ve tüm zamanlarında, tüm dünyaya sinema, tiyatro ve birçok sanat eylemini bin bir zorluğa rağmen başaran bir yıldızlar kümesinin hüznü.

Çünkü salonda bir tek devlet erkânı yok.

Davet edilmişler.

Ard arda telgraflar okunuyor, herkesin bir mazereti var. Çok yoğunlar.

Akmansoy içini çekiyor, tavana bakıyor, salona bakıyor ve sonunda başlıyor kısa konuşmasına başlıyor.

 “72 yıldır sanat yapıyorum 88. Yaşıma geldim, heyecanımdan hiçbir şey kaybetmedim, hayatta kalan arkadaşlarımın çoğunluğu bu salonda Allah’ıma şükürler olsun onları bir arada görme onurunu bana verdi.

Bu salondaki arkadaşlarım sanata bin bir güçlükle bir ömür verdiler. İlerlemiş yaşlarına rağmen birbirini dünya gözüyle bir defa daha göreyim diye koşarak geldiler.

Ama kültür bakanımızın Romanya programı varmış, Romanya orada kaçmıyor, gelmeyebilirsin ancak telgrafta gönderme ağrıma gidiyor, lütfen gelmiyorsanız telgraf göndermeyin, meclis bana rozet taktı, bir şey demiyorum onu onurla taşımaya devam edeceğim çünkü o Atamın mührüdür bu böyle biline” diyor.

Evet sevgili dostlar koca çınar gösterilen vefasızlık tan dolayı üzgün sahneden ayrılıyor.

Geceye bir tek kamu görevlisi katılmıyor ne bakan, ne vali ne kaymakam, ne de bir belediye başkanı, halbuki onlar on kişi görseler koşar adım giderler.

Onları bu geceye katılmamaya iten neydi acaba?

Yoksa cumhuriyetin bu aydınlık yüzlerinin, kendilerinin kararmış dünyalarını aydınlatmasından mı korktular?

Yoksa, cumhuriyetle yüzleşmekten mi?

Cumhuriyetin makamlarında oturanlar bence oturup bu ayıbıyla yüzleşmeliler.

Efendiler.. Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz; hattâ reisicumhur olabilirsiniz. Fakat bir sanatkâr olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim… (1930)

Mustafa Kemal Atatürk

Evet Atamın dediği gibi makam sahibi olmuşlara ama…

Sanatı ve sanatçısını baş tacı eden güzel bir ülke olmaso dileğiyle sevgiyle kalın.

17 Kasım 2011 Perşembe günü 3. Adam web sayfasında yayınlanmış aradan 11 yıl geçmiş sizcee yol alabildik mi?
https://ucuncuadam.wordpress.com/konuk-yazarlar/ 
YAŞAR KABA

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum