Sevgili dostlar, Tanzimat’la başlayan aydınlanma Cumhuriyetle ivme kazanmış, her alanda hayalin ötesinde bir başarı sağlanmış, birçok sanat alanında başarılı sanatçılar yetişirken yine birçok alanda dünya ölçeğinde bilim insanlarımız yetişmiştir. Okuryazarların öğretmen olduğu yıllardan artık en iyi uzman öğretmenlerin ders verdiği, üniversitelerin kapısında milyonların eğitim aldığı bir döneme gelmişiz.
Şöyle dönüp bir geriye baktım da daha dün okuma yazma bilmeyen bir ulustan bu gün her alanda mükemmeli yakalayan tüm insanlığın hizmetinde çalışan mesleklerinde uygar milletleri yakalamış bir nesile gelmişiz. Gerçekten “hayaldi gerçek oldu” diye buna derim.
Eğer bir coğrafya yüzlerce yıldır medeniyetler kuruyorsa tüm insanlığa temel oluşturuyorsa bu kuram tüm engellemelere rağmen değişmez.
Ancak son yıllarda yüz yıl öncede kalmış kafalarla, hesaplaşma peşinde olanların bu gerçeği görememiş olması kabul edilir bir gerçek değildir.
Aydınlanmanın farkında olmayan adeta bu zamanı geri döndürme çabasında olan siyaset simsarlarının devletin, yani milletin tüm olanaklarını bu yönde kullanma eğilimi ve bu eğilime güç veren, çocuklarının geldiği düzeyin farkında bile olmayanların dönemini yaşıyor olmak elbette farkında olanları kahrediyor.
Son on yıldır yaşananlar benim gibi cahil bir yazarı bile hayretlere düşürmeye yetiyor. Yerelden genele gidersek yetişmiş neslin önünü açacak girişimlerin yokluğuna baktıkça insan üzülüyor.
Hangi il ve ilçemizde sanatçılarımızın eserlerini sergileyecek salonlar ya da alanlar yeterli?
Sanatçılar yıllar önce söylediğim gibi “yeryüzünü aydınlatan yıldızlardır”, peki bizi yönetenler bu yıldızların ne kadar farkında eğer farkındaysalar peki bu ötekileştirme çabaları onları yalnızlığa itme inadı neden?
Bu ülkenin kuruluş hedeflerinden en önemlisi çağdaş uluslar seviyesini aşmak ise bu engelleme neden?
Eğer herkesin sizin gibi düşünmesini istiyorsanız bu yaratılış gerçeğine aykırı değil mi?
Evet, dostlar, güneşin doğuşu başlamışsa aydınlanma kaçınılmazdır.
Güneşi durduramazsınız!
Sanatçının ve yetişmiş değerlerimizin yok sayılmasına karşın onları hatırlama, yaptıklarınızın farkındayız diyebilmek için başlattığımız “İstanbul Flaş gazetesi Onur Ödülleri” verme eylemimizin bu yıl 10. Sunu düzenleyeceğiz bu güne kadar 150 nin üzerinde birbirinde değerli her alanda değerimizi ağırladık.
Amacımız bir çoban ateşi yakmaktı, karınca kararınca bir şeyler yapmak yeryüzünü aydınlatan yıldızlarımıza vefa göstermek ve farkındalık yaratmaktı. Umarız bu kutsal bayrağı çağdaşlarımızla paylaşma olanağını yakalarız.
Yüzyıllardır olduğu gibi yine bu topraklardan insanlığa Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün “Yurtta Barış Dünyada Barış” öğüdü ile yeni uygarlıklar yaratırız.
Sevgiyle kalın.
FACEBOOK YORUMLAR