Yaşar KABA

Yaşar KABA

[email protected]

“Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır.”

03 Eylül 2013 - 16:15

VEFA

Sevgili dostlar, Kültürümüzde şöyle bir deyiş vardır. “Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” Gerçekten de bir masanın etrafında oturmak birkaç kelimede olsa sohbet etmek insanlarda karşılıklı bir etkileşim doğurur bu etkileşim sonucudur ki gördüğümüz her yerde selam alır selam veririz, o masada başlayan sunu bir ömür boyu süren vefa ile devam eder.

Son yıllarda yaşananlara bakınca birçoğumuzun içi burkuluyor bazen, bazense kahrolmamak elde değil, insanoğlu bu kadar vefasız ve kin dolu olabilir mi?

Olanları tarih sayfalarında okusak hadi canım sende der insan.

Ama biz bu gün bu süreçte olayları bire bir yaşıyoruz.

İnanılır gibi olmasa da olanlar gerçek, bir kabus gibi.

İsterseniz tarihte bir yolculuk yapalım.

19. yıl başları ülkeler ve topluluklar Fransız ihtilalinden etkilenme sürecinin sonlarına gelmiş, imparatorluklar (Bir aileye ait Hanedanlık) içinde yaşayan uluslar, bir başka imparatorluğun kışkırtmaları ve egemenliklerini artırma gayretleri son hızıyla devam ediyor.

Endüstriyel ve bilimsel gelişimden kendini uzak tutanlar ise sonbahar yaprakları gibi bir oraya bir buraya savruluyor. İnsanlık ise bu arada bir vahşeti ve katliamları yaşıyor.

Milyonlarca masum insan yaşamını yitiriyor.

1876 II. Abdülhamit’ in tahta çıkışıyla Osmanlı tarihi yolculuğunda son viraja giriyor.

1878 yılında imzalanan Berlin Antlaşması aslında sonun başlangıcı oluyor.

Birçok cephede süren savunma savaşları en son 1918 Osmanlının Başkenti İstanbul’ un işgaliyle sonuçlanıyor.

Osmanlının son hanedanı Sevr’i imzalayarak kendi varlığını tamamen yabancılar kontrolüne bırakıyor.

Bu arada bir avuç yurtseverin, Mustafa Kemalle çıktığı kurtuluş mücadelesi başarıyla sonuçlanıyor. Yoktan yeni bir devlet ortaya çıkıyor.

Yeni kurulan bu devlet, kısa sürede dünyada insanoğlunun geldiği son noktaya ulaşabilmek için büyük bir çaba ve uğraşın ardından, ülkede büyük devrimler yapıyor.

Eğitimden ekonomiye siyasi yaşamı kısa sürede o günkü zor koşullarda dünyanın sayılı ulusları arasına sokuyor.

19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, Samsun'a çıkışıyla başlayan milli mücadele ve 23 Nisan 1920 yılında TBMM kurulmasıyla başlayan büyük kalkınma ve gelişme süreci 92 yıldır her şeye rağmen devam ediyor.

Anlaşılması zor olansa, 2003 yılında iktidara gelen bir iktidarın, gerek üst yöneticilerinin, gerekse bilgiden ve vefadan yoksun insanlarının, kendilerinden önce yapılanları yok saymaları, o sürece katkı verenleri inkara ve hakarete varan çıkışları insanı yaralıyor.

Ülkeyi işgalden ve Duyun-u Umumiye den kurtaranları ağır bir şekilde yalanlara dayalı suçlamak, tüm yokluklara rağmen kendilerinden önceki 82 yılda atalarımızın dişinden tırnağından artırdıkları ile ortaya koydukları birikimler inkar etmek.

Ülkemizin bu gün geldiği noktayı, sanki 10 yılda kendileri yaratmış gibi propaganda yapmak, hangi vefa ve akla dayanmaktadır.

Bu gün Cumhuriyet kazanımlarından yana olanları “Yurtta Barış Dünyada Barış” Çağdaş uluslar seviyesinin üstünü işaret eden Kemalist düşünceye sahip olanların aşağılandığı, ambargolara ve zulümlere maruz bırakanlar, geçmişte sözde özgürlük için meydanlarda olanlar, Kemalist düşüncenin özgürlük aralığından iktidara gelenlerin bu gün Kemalist düşünceyi yasaklama girişimlerini hayretle izliyoruz.

Bizim onur duyduklarımızdan utananlar aslında atalarını ayaklar altına aldıklarının farkında bile değiller.

Birilerinin boyunduruğu altında yaşmaktansa çarıkla gezmeyi, birikimleriyle en azından çocuklarının geleceğini kurtaracağına inanan ve bunu başaran büyüklerimin önünde saygıyla eğiliyorum.

Bu günkü varlıklarını borçlu oldukları o, onurlu insanları yok sayanların vefasızlığını ve saygısızlığını anlamamakta direniyorum.

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olduğu topraklarımın kültüründen yoksun yetişenlere acıyor, hangi iklim ve kültürde yetiştiklerini inanın merak etmiyorum..

Vefasızlığın ve Nankörlüğün olmadığı bir dünya dileğiyle sevgiyle kalın.

Yaşar Kaba-!4 Mayıs 2012

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum