ZAFER BAYRAMI
Bugün 30. 1922 yılında Türk orduları 26 Ağustos günü kalktıkları taarruzda Yunan ordusunu darmadağın ettikleri günün yıldönümüdür. Tam beş günde Yunan siperlerini delik deşik etmiş, kolordular düşman ordusunu ikiye ayırmış ve karargahlarını çevirmişti. Düşman ordusu bir kama gibi ikiye bölünmüş yarısı imha edilmiş yada esir alınmıştı. Yunan kaçmaya başlamıştı. Savaşın kazanıldığının kesinleştiği bu güne 30 Ağustos başkumandanlık meydan savaşı adı verildi. Ve o meşhur emir geldi. ‘’ Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri.’’
14 günde düşman kıyı şeridinden yanında getirdiği göçmenleri ve yerli Rumları da alarak palas pandıras gemilere doluşacaktı. Türk Ordusu isteseydi çok daha büyük bir katliam yapar tek Yunan bırakmadan savaşı sonlandırırdı. Kaçan düşmanı kontrolü bir şekilde Anadolu toprağından sürdük çıkardık. Ardından Trakya’yı kurtardık. Ve herkesin dur bakalım ne olacak dediği bir anda İstanbul’un kurtuluşuna imza attık. Baş kumandanımız o kadar merhametliydi ki kendisine bir şey yapılacağını sanan gayri müslim vatandaşlarımız Türk adaleti karşısında yaşa Mustafa Kemal paşa diye nümayişler yapmışlardı. Türkler gelmişti. Ve intikam peşinde değil yaraları sarmak içindi. Yepyeni bir devlet doğuyor, Cumhuriyet güneşi ışıl ışıl parlıyordu. Sosyal laik demokrat çağdaş ülkeler seviyesinde ilelebet yaşayacak, yeni bir rejim geliyordu. Türk’e kefen biçenler, dünya emperyalleri yenilmişti. Bu zafer bütün 3. dünya ülkelerine islam alemine bir rehber olmuştu. Türkler ve onların lideri Atatürk bu toprakların son ve kesin sahibi olmuştu. Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği şu sözler asla unutulamaz: Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti İlelebet payidar olacaktır.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti 94 yaşında; neredeyse bir asıra yaklaşıyor. Müslüman dünyada ve Ortadoğu da milli birliği en güçlü ülkedir. Dünyanın hiç bir yerinde terörizmle bu kadar uğraşan bir devlet ayakta kalamaz. Etrafında düşman ve eski hesaplar peşinde olan ülkeler vardır. Etnik meselelerini kaşıyan düşman ülkeler vardır. Buna rağmen 80 milyon nüfusuyla milli değerleri etrafında kenetlenebilen çok asil bir millete sahiptir.
Komşumuz Yunanistan bizim insan ikamet ettirmediğimiz adalarımıza bir oldu bitti yapıp çıkmıştır. Sanır ki bunun hesabının altından kalkacaktır. Bize çift başlı Bizans kartalı bayrağını gösterir. El koyduğu adaları silahlandırır. Sivillerle doldurur. Üstüne üstlük milis güçleri oluşturur. İşte bu 30 Ağustos’u bizim unuttuğumuzu ama onların unutmadığını gösterir. Kuyruk acısı hiç geçmez. Ama şunu unutmasınlar Türk’ün ayranı kabardımı yüze yüze o adalara giderde; tuttuğunu kolundan fırlatır atar.
Biz iki tugayla Kıbrıs adasına çıktık. Bu adacıklara Hasan Reisin, Kemal Reisin teknelerine doluşur çıkarız. O kadar çok sivil yıkarız ki, aynı Mudanya dan, Gemlik ten, Bandırma’dan, Erdek’ten, Dikiliden, Ayvalık tan ,Çeşme’den kaçtığınız izdihamı aratmayız. Yunanistan’a kilometrelerce uzak bizim yüzme mesafesinde ki bu adaları almamız bir geceye bakar. Öyle genel kurmay’a Ordu karargahlarına, kurmaylarına da gerek yok. Türk Milleti bir oldu bitti yapar. Bitersiniz.
Kararlı bir muhtar, bir gençlik örgütü lideri, bir belediye başkanı yeter size. Türk le oyun oynanmayacağını dedeleriniz öğrenmişti. Vallahide billahi de bir gece ansızın öyle bir geliriz ki, göçmenlerimizle, prefabrik evlerimizle, yiyecek içecek ve su stoklarımızla bir yerleşiriz. Yol olur alışkanlık yapar diğer adalara da uzanırız. demedi demeyin.
Siz bizdeki siyasetçilerin umarsızlığına bakmayın. Nasıl ki sizin siyasetçilerde ekonomik başarısızlıklarını gaz alma olarak bu tür provokasyonlara ayırıyorlarsa, bizimkilerde ta 26 Ağustos 1071den başlıyorlar gaz almaya.
Ama bak Yorgo; sen bizi bilirsin. Biz başımızdaki siyasiler kafaya alınsa da Kuvva-i Milliye kurma gibi kötü bir alışkanlığımız vardır. Deden iyi bilir. O yüzden benim den sana bir komşu nasihati. Oralardan çık aslanım. Bizi yorma. Sonra bir gaza gelirsek Midilli, Rodos, 12 ada demez egeye yayılıveririz ha!
Zaten şu parayla satın aldığın Selanik’te gözüme batmıyor değil. Atama da bir sözüm var. Pirince giderken bulgurdan olma Yorgo!
30-8-2017-İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR