Yakup KAMER

Yakup KAMER

''LAFIN ÖTESİ"
[email protected]

Pazarda neler oluyor.

30 Mayıs 2017 - 13:36

Bu haftada semt pazarına mutat ziyaretimizi yaptık. Neredeyse Haziran ayı gelmiş olmasına rağmen bazı sebzeler dışında her şey çok pahalıydı. Hele meyve bir felaket.

Mevsim meyvelerinden kayısı bir türlü tatlanamamıştı. Ama fiyatı beş liranın altına bir türlü düşmüyordu. Satıcıya saman gibi dedim. Abi bu mevsimde böyle olur diye yanıt verdi. Eeee o zaman niye bal gibi kayısı yazdın deyince sus pus. Kavunda öyle. Kavuncuya bak tanesi 10 lira diyorsun alacağım ama kesip tadına bakacağım beğenmezsem almam deyince nerede görülmüş öyle hem kestir hem parasını verme diyecek kadar ukalalaştı.

 

Şeftali bakayım dedim. Taş gibi. Yemek mümkün değil. Yahu bunlar ne bulursa satarız bu eşeklere deyip alıyorlar herhalde. Doğrusu bizim köyde tatsız karpuz kavunu eşekler mandalar yerdi. İstanbul'da ne bulsalar yediriyorlar.

 

Fiyatlar yüksek. Üstüne üstlük yediğinden de bir tat alamıyorsun. Daha şimdiden alarm zilleri çalıyor. Bir ara dikkat ettim. 4 liraya kiraz satılıyor. Yanında 4 liraya çilek veriyorlar. O yana tam seğirttim; sonradan aktivist olduğunu öğrendiğim bir kadın pazarcıya bağırmaya başladı. Bunlar geri gönderilen GDO'lu kirazlar. Geçen haftada seni uyarmıştım. Bak yine satıyorsun deyince bir kavga çıktı. GDO'lu mu bilmem ama herhalde ilaçlı diye geri gönderilen meyvelerdi. Yoksa pazarda hem 12 liraya hem de 4 liraya kiraz satıldığı nerede görülmüş. Üstelik dört liralık kiraz bal gibiydi.

 

Tabi Belediye Zabıtası falan ortada yok. Denetleme yok. Bazıları fiyat etiketi bile koymamış. Utanıyor musunuz yoksa rakam koymaya diye de sordum. Çıt yok.

 

Demem odur ki gıda üzerine bir karmaşa var. Pazarlar bir felaket. O eskiden kasa kasa mal yığan pazarcı gitmiş adeta bir avuç malı sergileyen manavlar gelmişti.

 

Mevsim meyvesi taze süt mısırda pazarda endam etmişti. Fakat tanesi 2 liradan aşağı değil. Adeta altın tartıyorlar. Yeşil erik yedi lira civarında. Bu ülke nasıl bu hale geldi anlamak mümkün değil. Mal yok, çok pahalı ayrıca hepsi GDOlu, hormonlu veya ilaçlı.

 

Çilek baktım. Elime aldığım bir çilek adeta kabına sığamamış bir tane daha içinden bir çilek çıkarmak için patlamıştı. Pazarcıya hormonlu bu herhalde dedim. Çıt yok. Malını öven yok, bağırıp satayım diyen yok, kafasını önüne eğmiş düşünen malı azalmış bir esnaf gördüm sadece.

 

Hayatımda ilk kez geçen yaz bal gibi kayısı yemiştim, Ruslar almadı diye. Kiraz da ganiydi. Millet kiraz yemişti, ayni çocukluğunda ki gibi. Buradan şuraya geleceğim. Ülkemizde ayni milleti katmanlarına ayırdıkları gibi yiyeceği gıdayı da iki katmana ayırmışlardı. Zenginin yiyecekleri, fakirin yiyecekleri. Biz fakirlere sunulan yiyeceklerden yiyiyorduk. Ben ilk defa bu Ramazan başı pazardan çıkan insanların yüzündeki memnuniyetsizliği had safhada gördüm. Buna pazarcılarda dahil.

 

30-5-2017 / İstanbul

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum