Bugünlerde en büyük müttefikimiz Katar'da bir şeyler oluyor. Babasını saray darbesiyle indiren Katar şeyhi için çanlar çalıyor gibi.
Katar'da İngilizler hakimdir. Orta doğuda Amerikalılar. Peki ne oluyor da diğer Arap ülkeleri topluca Katar'ı dışladılar, aforoz ettiler. Yolunda gitmeyen ne var?
Bunda Trump'ın politikalarının çakıştığını görüyoruz. Trump ılımlı İslam politikalarına son vereceğini açıkladı. Ve bu politikalarla haşır neşir olan müttefik ülkelerde ki siyasetlere de son vereceğini açıkladı. Peki hedefte tam olarak ne var?
Ilımlı İslam diyerek verilen desteklerin zamanla radikal İslam’a kaydığını ve bu politikaların müttefik İslam ülkelerine ham hayaller gördürdüklerini biliyorlar. Katar gibi bir ülke bile Müslüman Kardeşlerin kucağına düşmüştü. Malezya ve Filipinler, Endonezya, Pakistan Afganistan ise yatağı olmuştu. Türkiye defteri daha açılmamıştı bile. 50 yıllık Nato ülkesi ve müttefiki Türkiye başka başka sulara açılıyordu.
Ilımlı İslam’ın girdiği her ülkede, zamanla radikal İslam’a dönüştüğünü batı görmüştü. Bunu önlemenin tek çaresinin demokrat ve laik rejimleri desteklemek ve iş başına getirmek olduğunu da görüyor. Muhtemelen bundan sonra bölgede ve ülkemizde bu adımlar atılacak. Nasıl birden bire peydahlandılarsa tekrar asgari düzeye çekilecek verilen destekler son bulacaktır. Batı aptal dost değil, akıllı düşmanı tercih eder hale gelmiştir.
Uluslararası arenada İslam’ı rakip ülkeleri çelmelemek için bir payanda olarak kullanan batı artık tehdidin bumerang gibi kendilerine savrulmaya başladığını gördüler. Bunun insanlığı tehdit etmeye başladığını anladılar.
Bu yazım köktendinci ve radikal İslamcıların hiç hoşuna gitmeyecektir. Onlar zaten dünyaya savaş açmış. Ama İslam’ı kullanıp siyaset yapan kesimi de memnun etmeyecektir. Tek argümanları insanlık tehdidi olarak algılanıyor.
Zaman içinde ülkemizde de yerleşmiş çeşitli dinci unsur ve Müslüman kardeşler giderken bayağı bir sancılar yaratacaklar. Öyle hemen diğer yanaklarını da uzatmayacaklar. Ama çaresiz gidecekler. Ayni İngiltere de metro durağında temizlendikleri gibi her coğrafyadan temizlenecekler. Belki de doğdukları güney doğu asya topraklarına sürülecek ve sonunda orada bu projeye son verilecektir.
Bu dönüşümün sancılarını da kendi ülkemizde göreceğiz.
Sürekli bu yapılanlara üst akılın ürünü diyenler, kendilerininde alt akıl olduğunu kabul etmiş olurlar.
7.06.2017 / İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR