Fettullahçılar diye bilinen dini bir cemaat yapılanması son elli yıla damgasını vurdu. Türk Milletini epey bir meşgul etti. Çok insanımızda ne olup bittiğini bir türlü anlayamadı.
Bizim gazetecilik terbiyesinden aldığımız tarafsız olma ilkesi hiç bir parti yapılanma ve dernekte rol almamayı zorunlu hale getiriyordu. Bizi özgür kılan buydu. Tek bağlı olduğumuz cemiyet Gazeteciler Cemiyetiydi. Bu tarafsız ilkesi ve bir yere bağlı olmamanın aidiyet duygusu Fettullahçılarla yolumuz zırt pırt kesişse de onların içine kaynayıp gitmekten korudu. Ama hep bir şekilde biz buradayız diyorlardı. Zaten onlar karşılarına çıkanları yoklarlar, uygunsa kanca atarlar ya da adının kenarına bir işaret koyarlar olmadı isminin üzerini çizerlerdi.
Bizim gördüğümüz bu yapılanmayı ABD'nin görmemesi mümkün mü? Tabi ki kontrol de etmek ister. Türkiye de ki her kurum gibi. Zaten kuruluşunda payları var. Burada dikkat çekmek istediğimiz husus ta ki 15 Temmuz kırılmasına kadar. Bu kırılma eğer Tayyip Erdoğan için bir lütufsa Türk Milleti içinde daha büyük bir lütuftur.
O zamana kadar bir elleri yağda bir elleri balda olan istedikleri her pozisyona rahatça ulaşan, maddi manevi her türlü imkana sadece bir yapılanmanın üyesi olduğu için kavuşanların kötü günleri başladı. Siyasetteki erk kavgası sonucu kaybeden tarafta oldukları için süratle cezalandırılmaya başladılar. Bu biraz da Tayyip Erdoğan'ın farklı kişiliğinden geliyordu. İşte Allah’ın lütfu bize buydu. Tayyip Erdoğan kendisini kurtardığını sanırken asıl Türk Milleti kurtuluyordu.
Halk arasında gezen konuşan birisi olarak gördüğüm şuydu. Biraz sohbetten sonra Fetullahçı olmayan var mıydı ki abi diyorlardı. Ben seviyordum diyorlardı. Bu itirafları alışveriş yaptığım esnaftan, oto tamircisinden, camiye giden insandan çok duydum. Hayatımızın her bir döneminde mutlaka bu inanan insanlarla yolumuz çakışmıştır. Hayatın her alanında varlardı. Türkiye de ki en büyük cemaatti. Ülkedeki siyasi erkle yolları ayrılmadan önce herkesin içinde olmak istediği maddi menfaat sağlamak istediği bir yapılanmaydı.
Yahu bunlar kim diyenlere de canım dini bir cemaat Allah yolunda ne var bunda diyorlardı. Ama bizim gördüğümüz sadece bir inanç sistemi değildi, menfaat ve çıkar sağlamak isteyenlerin kümelendiği bir yapılanmaydı. AKP iktidarıyla beraber bu yapılanma hem partinin içine sızdı hem erk oldu. Fettullahçılar deyip geçtiğimiz 80 milyonluk bir Türkiye de bunlarda olsun canım demokrasinin gereğidir diyenler daha sonra cemaatin varlığını devam ettirebilmek için demokrasi dışı her hareketine maruz oldu. İşsiz kalmalar, dışlanmalar, ötelenmeler, fişlenmeler. Bunlar bir yere kadar tahammül edilebilir şeylerdi. Ama bizim pazarda limon satmamıza kadar engelleyecek tedbirler almak insanlık suçudur. Ya da insanları tertiple şantajla veya tehditle özgürlüklerini alıp cezaevlerine tıkmak insanlık suçundan da ötedir. Bunları sadece Fetö terör örgütü dediğiniz yapılanma tek başına yapmadı. mevcut siyasi iradenin de onayını ve emirini alarak yaptı.
Eğer inanıyorsanız, günahınız çok büyük altında kalacaksanız...
Yakup KAMER
21-5-2017 İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR