Yakup KAMER

Yakup KAMER

''LAFIN ÖTESİ"
[email protected]

Cumhurbaşkanımız niye tarafsızlığı terk etti?

22 Mayıs 2017 - 10:37

AKP'nin genel kurulu yapıldı. Ve parti genel başkanlığına sayın Cumhurbaşkanımız seçildi. Üstelik Anayasada tarafsızlık gereği belirtildiği halde. Yapılan referandum sadece 2019'da seçilecek Cumhurbaşkanı'nın şartlarını bağlıyor.

 

Kimse açık açık dillendirmese de Sayın Tayyip Erdoğan pekala partinin elinin altından çekilip götürüleceğini biliyordu. Hele ki kendisini hedefe oturtmuş darbe bile denemiş bir Fetö grubu varken.

 

Davutoğlu’nu o başbakan yaptırmıştı. Ama ne oldu hemen parti içinde bir hizipleşme ve yapılanma ortaya çıktı. Uyum içinde çalışıyor gözükseler de gerçekte Davutoğlu kendi geleceğine çalışıyordu. Binali gibi çok daha sadık birisini de getirseler de onun da zaman zaman içinde fırtınalar koptuğunu biliyorduk. Tayyip Erdoğan gibi bir zat asla kontrol edemeyeceği ortamlara oturmaz. Onun şahsına kişiliğine uymaz. O yüzden Cumhurbaşkanlığı makamı kendisi için yanlış bir seçenekti.

 

Tarafsız Cumhurbaşkanlığı farklı bir makamdır. Devletin bekası ve siyasi hareketlerin ülke için yıkıcı olduğu noktada devreye giren bir sistemdir. Bir tür sigortadır. Ama Sayın Cumhurbaşkanı bu sigortayı devreden çıkardı. Bütün ulusun tarafsız Cumhurbaşkanı olmayı bir partinin Cumhurbaşkanı olmaya tercih etti. Artık kaybettiği zaman da Cumhurbaşkanlığı makamı da kaybetmiş olacak. Yani bir bakıma devlet kaybetmiş olacak. Beka kaybetmiş olacak. Kendisi nasıl bir devlet başkanı olduğu zaman kendine göre bir devlet etme arzuları ile yanıp tutuşuyorsa kaybettiği zaman da gelecek olan başkasına göre bir devlet dizayn edilecek. Yani bir bakıma statüko ortadan kalkıyor. Nasıl AKP iktidara geldiği zaman statükoyu değiştirip milyonlarca insanı sevindirirken ve milyonlarcasını üzüp sıkıntıya sokarken sürekli bir stres üzerinden var olmuşsa, anlaşılan bu gelecekte de devam edecek.

 

AKP belki siyaseten kaybedecek, belki de Sayın Cumhurbaşkanı da kaybedecek, ama bu asla bir demokrasi şöleni olmayacaktır. Gerçekte kaybeden Türkiye olacaktır. Başkanlık sistemi zaten siyaseten çok gerilmiş olan Türkiye'de daha büyük fay kırıklarına yol açacaktır.

 

Oysa Sayın Cumhurbaşkanı Rusya'daki gibi Cumhurbaşkanlığı süresi dolduktan sonra pekala tekrar siyasete dönüp partinin başına geçebilirdi. Putin örneğinde olduğu gibi. Yoksa Sayın Recep Tayyip Erdoğan partinin elinden kayıp gittiğini gördüğü için mi bu kadar radikal değişikliklere kalkıştı. Unutmayalım 80 milyona karşılık böyle bir talep sadece bir kişiden geldi.

 

Peki Türk toplumu buna hazır mı? Bu anlayış gerçekte bir fitne tohumunun ekilmesi olmayacak mı? Çok partili demokrasiye geçişimiz bile ne sancılarla olmuştu. Şimdi yine tek partili sisteme mi geçeceği? Dünya üzerinde böyle bir yapılanma yok. Hem başkanlık hem çok partili sistemlerin olduğu Güney Amerika'da bol bol askeri darbeler olur ve generaller devlet başkanı olur. Bundan sonra ki devlet başkanımız bir general mi olacak yoksa?

 

Ve başkanlık seçimleri örnek ülkelere bakılırsa toplumu ikiye ayırıyor. İki parti yarışıyor. Oysa parlamenter sistemde demokratik partiler eninde sonunda koalisyon yapabiliyor sistemi chek-up ediyorlardı. Türkiye bölgede bu konuda tek ender ülkelerden biriydi.

 

Hayırlısı olsun!

 

22-5-2017 İstanbul

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum