Bugün 19 Mayıs 1919. Bütün 19'ların bir araya geldiği gün.
Her Türk vatandaşının iyi bildiği milli bayram ilan edilmiş bir gün.
Genç Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranların şevk ve coşkuyla kutladıkları gün.
Onların çocukları bizim babalarımızın kutladığı gün.
Bize 19 Mayıs'ı öğrettiler. Bizde çocuklarımıza öğrettik. Çocuklarımız torunlarına.
Onlarda gelecek nesile. Bu devlet ilelebet payidar olacağına göre sonsuza kadar kutlanacak.
19 Mayıs Gazi mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ün İstiklal savaşını başlattığı Samsun'da karaya ayak bastığı gündür.
Henüz kendisi Osmanlı'nın genç bir Tuğ Generalidir. İşgal yıllarını yaşamaktayızdır.
Daha beş gün önce 15 Mayıs’ta Yunanlılar işgal gücü olarak İzmir'e çıkarlar.
Daha sonra bu güç kolordu ve ordu olacaktır.
Mustafa Kemal yurdun tüm işgal planlarını görmekte protesto etmekte ve kurtuluş çareleri aramaktadır.
En son ikamet ettiği İstanbul, Osmanbey'deki 3 katlı ev sanki bir karargah gibidir.
Bütün silah arkadaşları buraya gelip bir kurtuluş reçetesi aramaktadır.
İngiliz istihbarat servisi de hepsini göz hapsinde tutmaktadır.
15 Mayıs 1919'da hükümet, Başbakan Damat Ferit paşa ve Harbiye bakanı Ahmet paşa kendisine müfettişlik görevi verirler.
Son padişah Vahdettin 1 yıl süren uğraşların ardından müfettiş olarak görevlendirme belgesini onaylar.
Yapılması istenen şey Karadeniz’deki Rum çetecilerle Türk çetecilerin çatışmasıdır.
Bunu İngilizler bahane edip de Karadeniz’i de işgal etmesin diye çareler aranmaktadır.
Mustafa Kemal görevi kabul eder. Hatta bizzat yetkilerini bile kendi fermanda belirtmişti diyebiliriz.
16 Mayıs 1915'de öğleye doğru gemi Karaköy'den denize açılmıştır.
Rota Samsun'dur. Fakat gemi kalktıktan çok kısa bir süre sonra İngiliz istihbaratı Karadenize giden Bandırma vapurunda Anafartalar'daki Albayın olduğunu öğrenince alelacele bir İngiliz torpidobotunu peşine takarlar.
Fakat Mustafa kemal zaten bir zorluk çıkarılacağını tahmin ettiği için gemi kaptanına kıyıya yakın seyir etmesini, ve gemiye bir müdahale olursa karaya oturtmasını ister. Yanında kendisi de dahil 19 asker vardır. İşte bu bir avuç askerin Kurtuluşa giden yoldaki serüvenidir her yıl kutladığımız. Karanlıkta ilk ateşi yakanların öyküsüdür.
Öyle ki bir yangın gibi büyüyecek dostu düşmanı içine alacaktır. Küllerinden doğan bir milletin bayramı olacaktır. Bu yılda çeşitli engellemeler ve bahaneler ile bayramımız kutlandırılmamaya çalışılıyor. Artık kabak tadı verdi. Niyetiniz neyse, ağzınızda ki baklayı çıkarın da Türk Milleti'de bilsin, sizde. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim'i kaldıracaksanız yerine ne koyacaksınız? Ne projeniz var. Laboratuvarlarda üretilmiş projeler, proje üretemez.
Osmanlıyı yıkan batının projesi olmayın.
Her şey aslına rücu eder. Evrim asla boşluk kabul etmez. Ancak Cumhuriyetin temelleri üzerinde yükselebilirsiniz...
FACEBOOK YORUMLAR