İhanetin yeri; Almanya’nın başkenti Berlin’in güneybatısında bulunan Potsdam Üniversitesi. Ama bu ihanetin ev sahipliğini ulusal sermaye yaratma uğruna yoktan var edilen, Cumhuriyete ve aydınlanmaya sahip çıkacağı düşüncesi ile desteklenerek, korunarak büyütülen Sabancı ailesinin kurduğu ve hala arkasında olduğu Sabancı Üniversitesi yapıyor.
İhanetin konusu ise; 14-17 Eylül 2017 tarihleri arasında Potsdam Üniversitesi’nde “Ermeni Soykırımı” konusunda yapılacak olan çalıştay. Evet, yer Almanya ve bir Alman Üniversitesi ama ev sahipliğini Sabancı Üniversitesi yapıyor ve doğal olarak da çalıştayın açılış ve kapanış konuşmalarını Sabancı Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi olan Hülya Adak yapıyor.
Kabul Edebilmek Mümkün Değil!
“Madem ev sahibi Sabancı Üniversitesi, niçin Türkiye’de yapılmıyor?” diye düşünebilirsiniz. Sanırız nedeni; olaya daha bir uluslararası hüviyet kazandırmak, Türkiye’den, ABD’den, İngiltere’den, Almanya’dan, İsviçre’den, Ermenistan’dan ve daha başka yerlerden gelen genç öğretim üyelerine Türkiye hakkında daha rahat atıp tutma imkanı kazandırmaktı.
Türkiye’den yaratılan katma değerlerle kurulan ve bizim paralarımızla büyüyen bir üniversitenin, Türkiye’ye yönelik tecavüz planının enstrümanı olan “Ermeni Soykırımı” emperyalist yalanının arkasında durmasını ve savunmasını kabul edebilmek asla mümkün değildir. Aynı durum hiçbir çağdaş ülkede de asla kabul edilemez, derhal gereğini yaparlar.
İki Türlü İhanet Var!
Bu çalıştay ile yapılan ihanet iki türlüdür. Birincisi ülkemize karşıdır. İkincisi ve daha vahimi ise bilime karşı olanıdır. Çünkü bilimsel düşünce sistematiğinde soncul, ön kabul yoktur ve tümden gelimci değil, tüme varımcıdır. Ama bu çalıştaya katılmak için “Ermeni Soykırımını” tanımak ve kabul etmek, bir ön şarttır. Yani siz eğer “Ermeni Soykırımı yoktur” diyorsanız; Potsdam Üniversitesi’ndeki bu çalıştaya katılamazsınız.
Önceki çalışmaları ile “Ermeni Soykırımı” yoktur diyen Türk veya yabancı hiçbir öğretim üyesi, akademisyen veya yazar bu çalıştaya davet edilmemiş ve katılmak için başvuranlar ise reddedilmiştir.
Ermeni Diasporası da Var!
Bu çalıştayın arkasında Ermeni Diasporası da vardır. Diaspora zengindir, yedirir, içirir, gezdirir, gerekirse size yaptırdığı uyduruk projeler üzerinden cebinize yüklü miktarlarda para da koyar. Ama karşılığını da ister! Bu karşılık ülkenize, bağrından çıktığınız topluma ve bilime karşı ihanet etmenizi gerektirir.
Potsdam’daki çalıştaya dünyanın çeşitli üniversitelerinde görev yapan ama “Ermeni Soykırımı vardır” diyen genç Türk akademisyenlerini davet etmişler. Koç Üniversitesi’nden Zeynep Yılmaz, bunlardan biri. Bu duruma Koç Üniversitesi’nin rektörü ne diyor merak ediyorum. Çünkü Rahmi Koç, “Ermeni Soykırımı yalandır” diyen ve bunu hem de yabancı belgelerle ortaya koyarak ispat eden Şükrü Server Aya’ya en son yazdığı, geçen ay piyasaya çıkan Büyük Yalan adlı kitabına yazdığı sözlerle destek vermiştir.
Bu Üniversitenin Sicili Bozuk!
Zeynep Yılmaz, Los Angeles kentinde bulunan Kaliforniya Üniversitesi’nde (University of California at Los Angeles-UCLA) eğitim görmüş. Bu üniversite, Ermeni Diasporası’nın gözetiminde ve denetiminde bir üniversite. Adeta Türklere karşı nefretin, saldırganlığın, karalama ve iftiranın merkezi. Bu konuda sicili çok ama çok bozuk.
Bir resimde Atatürk’ün ayaklarının altında bir kız çocuğu cesediyle poz vermiş ve üzerine “İnkarın Yüzü” (Face of Denial) yazan belgeyi kes-biç-yapıştır şeklinde montajlayan Zeynep Yılmaz’ın rahleyi tedrisatından geçtiği ve “Ermeni Soykırımı” konusundaki fikirlerini olgunlaştırdığı yer, UCLA Üniversitesidir.
Fikirleri Nedeni ile Evi Kundaklandı!
“Ermeni Soykırımı” olmadığını belgeleriyle ortaya koyan, halen Bilkent Üniversitesi’nde ders veren Amerikalı Prof. Dr. Stanford Shaw’un evi bombalanarak kundaklanmıştı; UCLA Üniversitesi’nde ders vermesini engellemek için! Engellediler de!
Ermeni Diasporası ve onun güdümündeki Ermenistan, bilimsel olarak yani hukuki ve tarihi verilerle ve belgelerle tartışmak istemiyor, çünkü mahcup olacaklarını biliyorlar. Sadece “Ermeni Soykırımı” olduğunu kabul etmemizi istiyorlar. Çünkü arkasından bu kabulün üzerine inşa edecekleri başka istekleri (toprak ve tazminat) var. Bu nedenle içimizden adam ve kadın devşirerek, parayla satın alarak ve ikna ederek bize karşı kullanmak istiyorlar.
Esas Soykırım Kime Uygulandı?
“Ermeni Soykırımı” iddiaları tamamen asılsızdır ve yerkürenin gelmiş geçmiş en büyük yalanıdır. Esas soykırım; 18. ve 19.Yüzyıllarda Türklere ve Müslümanlara karşı yapılmıştır. Bugün Balkanlarda homojen sayılabilecek devletler, bu soykırım sayesinde yaratılmıştır.
Hal böyle iken, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı eğer “Ermeni Soykırımı” savını bir şekilde destekliyorsa; bunun nedenini cibilliyetinde, emperyalist işbirlikçiliğinde, çıkarcılığında veya bilgisizliğinde aramak gerekir.
FACEBOOK YORUMLAR