Türker ERTÜRK

Türker ERTÜRK

[email protected]

PİNPON TOPU OLMAK

20 Şubat 2018 - 22:43

ABD; 2001’den beri küresel liderliğini ve askeri üstünlüğünü sürdürmeye çalışarak, tek kutuplu dünya düzenini sonsuza kadar devam ettirebilmek için küresel ve hegemonyal bir savaş sürdürüyor. Bu kapsamda Türkiye de dahil, bölgemizin siyasal haritasını yeniden çizmeye çalışıyor. Bugüne kadar bu hedefinden vazgeçtiğine dair en ufacık bir emare bile yoktur.

İşte bu büyük plan gereğince; Suriye’de de rejim değişikliği ve sonrasında ülkenin parçalanması planlandı. Ama Suriye, Libya gibi olmadı! Olmamasının en büyük nedeni ise İran ve Rusya’nın oyuna dahil olmasıydı. Çünkü her ikisi de Suriye’nin büyük planın küçük parçası olduğunu ve sonraki hamlelerin kendilerine doğru geldiğini anlamışlardı.

Türkiye’de Yarı Rejim Değişikliği Yapılmıştı

Türkiye ise kendisinin de dahil olduğu bölgeye tecavüz edecek böyle bir planın parçası oldu. Çünkü; 2002’de başlayan ve Ergenekon-Balyoz gibi gayri hukuki operasyonel davalarla devam eden süreçte, emperyalizmin isteği doğrultusunda Türkiye’de yarı rejim değişikliği yapılmıştı! En yetkili ağızdan gerçekleşen "Türkiye'nin Ortadoğu'da bir görevi var! Nedir o görev? Biz Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi'nin eş başkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz biz!" söylemi ve Mart 2011’de Suriye’de başlatılan emperyalizmin vekâlet savaşının ateşine odun taşınması, kafa koparan, katliamlar yapan ruh hastası cihatçılara ve selefilere yardım; Türkiye’de yapılan rejim değişikliğinin sonucuydu.

Türkiye’de iktidar, affedilemez ve yargılanmayı gerektirir tasarrufları nedeniyle 2002’de bitirilmiş ve lideri yakalanarak yargılanmış olan PKK’nın terörünü azdırdı ve güneyimizden (Suriye ve Irak) kuşatılmamıza neden oldu. Şimdi bu kuşatmayı yarmak için Zeytin Dalı Harekâtını yaptığımızı söylüyor.

Çıkarlarımız Şam’la İşbirliğinden Yana!

İktidar, önümüzdeki Mart’ta yedinci yılını dolduracak olan Suriye’deki vekâlet savaşında yine yanlış yapmaya devam ediyor. Çünkü yanlış adamlarla ve yanlış ittifaklarla doğru sonuç alabilmek mümkün değil. Türkiye’nin çıkarlarının Şam yönetimi ile işbirliğinden yana olunmasını gerektirmesine rağmen iktidar; gizli ajandası, çağdışı dünya görüşü (Siyasal İslam), gerçekçi olmayan ve bilimsellikten uzak hayali (Yeni Osmanlı) ve bölücü olan mezhepsel bakış açısı nedeni ile sağlıklı düşünemiyor, Şam yönetimine düşmanlık ediyor. 

Geçtiğimiz Pazar, Suriye ile PYD’nin anlaştığı ve Suriye Ordusunun Afrin’e gireceği haberi gündeme bomba gibi düştü. Bu gerçekleşirse; sorumlunun ülkemizi yöneten çapsız ve sağlıklı düşünme yetisini yitirmiş iktidar ve onun yanlış hamleleri olduğunu söylemek mümkün.

Başarılı Olmak Mümkün Değil

Prusyalı General Carl von Clausewitz; “Savaş, siyasetin başka araçlarla devamıdır” demiş. Yani silahlı çatışma, askeri harekât gibi uyguladığınız şiddet unsurları genel siyasetinizin parçası değil ve siyasi hedeflerinizi desteklemiyorsa; başarılı olmanız mümkün değil. Türkiye’nin güvenliği ve çıkarları; Suriye’nin istikrarından, toprak bütünlüğünden ve merkezi hükümetinin tüm ülkeye hâkimiyetinden geçmektedir. Eğer sizin bu ülkede yaptığınız askeri harekât bu hedefi desteklemiyorsa -ki ittifaklarınız böyle olmadığını gösteriyor- başarılı olmanız mümkün değildir.

Suriye’de adeta mini bir dünya savaşı var. Küresel ve bölgesel güçlerin neredeyse hepsi orada. Siyaset ve başka araçlarla devamı olan şiddet el ele, kol kola ve iç içe!  Bölgede adeta satranç oynanıyor. Hem de daha da zor olanı! Çünkü bu satranç, çok taraflı! Bu satranç oyununda ülkemiz adına oynayanlar, yeteneksiz ve niteliksiz! Böyle olduğunu, bugüne kadar gösterdikleri performansla ispat ettiler! Hala adınıza oynamalarına müsaade ederseniz; sonumuz iyi olmayacak!

Yanlış adamlar ve çağdışı dünya görüşü tarafından yönetiliyor olmak demek; Ortadoğu bataklığına saplanmak ve küresel güçler arasında gidip gelen bir pinpon topu olmak demektir.

Cumhurbaşkanı’na Hakaretten Duruşmamız Var

Yarın (21 Şubat 2018), saat 10:50’de Yalova 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde TCK’nın 299/1-2,53 maddeleri uyarınca “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçundan açılan davamızın duruşması vardır. 

Doğu Kitabevi-Ulak Yayıncılık’tan piyasaya yeni çıkan Hüseyin Hakkı Kahveci’nin “Atatürk ve Cumhuriyete Kuşatma-Yahuda” ve Cem Ayaz’ın “Vatan Kaderine Terk Edilemez” kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum