Açıklamada SUBAY MEZUNİYET ANDININ yönergeye 1999'da girdiği belirtilmiş ve bu da AKP'ye yandaş kanalların kötü niyetlerle dolaşıma sürdüğü “bu değişikliğin nedeni 28 Şubat 1997'dir” yorumlarını tetiklemiştir. Halbuki SUBAY MEZUNİYET ANDI; 1993'den beri tam 30 yıldır uygulanmaktaydı ve 28 Şubat ile uzaktan yakından ilgisi yoktu. Bunun böyle olduğunu niçin açıklamadınız? Bilmiyorsanız; bu yıllara ait görüntüleri gönderebilirim.
İki kere yemin etmek TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'nin geleneklerinde yoktur. Ayrıca dünyanın hiçbir silahlı kuvvetlerinde bir asker iki kere yemin etmez ve ettirilmez. Buna rağmen hangi gerekçe ile subaylara iki kere yemin ettiriyorsunuz?
Bu değişiklik Hulusi Akar MSB iken yapılmış. Hulusi Akar'a soruyoruz; hangi gerekçe ile bu değişikliği yaptınız? Yaşar Güler';e soruyoruz; bu değişiklik teklifini MSB'ye siz mi yaptınız, yoksa sizden gelmemesine rağmen Hulusi Akar mı yaptı ve siz değişikliği kucağınızda buldunuz?
Bu konuda halkın cevabını merak ettiği şu sorulara yanıt vermelisiniz. Mart 2023'de yönergeyi niçin ve hangi gerekçeyle değiştirerek SUBAY MEZUNİYET ANDINI ortadan kaldırdınız? Ayrıca hangi nedenle HARP OKULLARINA başlarken edilen ASKERLİK YEMİNİNİ mezun olurken tekrar ettiriyorsunuz. Buna yanıt veriniz! MSB'ye soruyorum; aşağıda bulunan SUBAY MEZUNİYET ANDININ neresi hoşunuza gitmedi, hangi
sözlerini Anayasamıza ve demokrasi ilkelerine aykırı buldunuz da kaldırılmasına karar verdiniz?
SUBAY MEZUNİYET ANDI
“Ant içeriz ki, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlar keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz.”
Sonuç olarak teğmenlerin resmi tören sonrasında KILIÇ ÇATMA geleneğini icra ederken içtikleri bu ant; SUBAY MEZUNİYET ANDI ve sonuna ekledikleri söz de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” sözüdür. Cumhuriyetimizin ve Atatürk''ün düşmanları haricinde Türk Milletinin ezici çoğunluğu bu sözlerden asla rahatsızlık duymamıştır ve teğmenleri ile gurur duymaktadır. Onlara en hafifinden bile verilecek bir ceza TÜRK MİLLETİNİ yaralayacak, Cumhuriyete ve Atatürk'e karşı bir tavır olarak nitelendirilecektir.
FACEBOOK YORUMLAR