Türker ERTÜRK

Türker ERTÜRK

[email protected]

LONDRA İZLENİMLERİM-1

25 Mayıs 2017 - 19:31

Geçtiğimiz hafta; İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (İADD) davetlisi olarak, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ve İADD’nin 20. Yıl etkinliklerine katılmak için E. Diplomat, ADDP Başkanı ve ADD Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hakan Akbulut ile birlikte Londra’daydık. Ayrıca; etkinlikler kapsamında düzenlenen İADD ve Alataş Theatre’ın ortaklaşa kurduğu Ata Sanat Kulübü tarafından sahneye konan “Çılgın Türkler” oyununu izledik.

Milli Bayramlarımızı hiçbir zaman unutmayıp, düzenlediği etkinliklerle İngiltere’de yaşayan Türk toplumuna anımsatmayı, bir coşku içinde kutlatmayı kendisine görev edinen ve bizim de geçtiğimiz hafta 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri ile yakından şahit olduğumuz bu özverili çalışmaları nedeniyle, İADD Başkanı Jale Özer ve yönetim kurulunu kutluyor ve başarılar diliyoruz.

19 Mayıs’ın Anlamı!

Londra’da kaldığımız süre içinde bir dizi konuşma ve söyleşi yapma imkanını buldum, eski dostlarla hasret giderdim ve yeni insanlar tanıdım. Bunlardan söz etmeden önce, ilk olarak 19 Mayıs’ın kısaca ne anlama geldiğinden bahsetmek isterim.

19 Mayıs; esasında onurlu, hür ve bağımsız bir şekilde yaşam hakkı elinden alınan bir Milletin, örgütlü bir mücadeleye başlamasının adıydı. Anadolu’nun birçok yerinde, işgale ve yok oluşa itiraz eden çoban ateşleri yakılmıştı. Eğer bunlar örgütlenemez ve bir çatı altında birleştirilemeseydi, kısa zaman içinde emperyalistler tarafından söndürülecekti. İşte 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa’nın niyeti; bu çoban ateşlerini harlamak, yenilerini yakmak ve birleştirmekti.

Dış Temsilciliklerimiz Esir Alınmış Durumda!

Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a Padişah Vahdettin ve İngilizlerin onayı ile gitti. Görevi ise; işgale karşı direnişi kırmak ve çoban ateşlerini söndürmekti. Ama onun kafasında tam aksini yapmak vardı! İngilizler, Mustafa Kemal Paşa’nın gerçek niyetini anlayınca, geri çağrılmasını istediler. Arkasından idam fermanı bile geldi! “Mustafa Kemal vatanı kurtarmak için Vahdettin tarafından Anadolu’ya gönderildi” iddiası, Cumhuriyet ve Aydınlanma Devrimleri ile travmalı hale gelen ve sağlıklı düşünme yetisini kaybeden zihniyetin cahilce, şerefsizce ve ahlaksızca söylenmiş bir yalanıdır.

Düşünebiliyor musunuz; İADD Londra’da 19 Mayıs Etkinlikleri yapıyor, yemek düzenliyor, “Çılgın Türkler” oyununu sahneye koyuyor, ne Büyükelçimiz ne Başkonsolosumuz geliyor! Hatta; en alt düzeyden bir görevli bile göndermiyorlar! Niçin? Çünkü; “korku dağları aşmış”. Çünkü; bir grup yandaş dernek sadece İngiltere’de değil, tüm Avrupa’da dış temsilciliklerimizi sarmış ve esir almış durumda!

Yüzde 82 Yok Sayılıyor!

İngiltere’de, 16 Nisan’da yapılan Halk Oylamasında, yüzde 82 oranında “Hayır” çıktı. İADD, “Hayır” mücadelesi veren örgütlerin başında geliyor. Ama Londra Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluğumuz, iktidarın ve yine iktidar tarafından devlet bütçesinden nemalandırılan yandaş örgütlerin baskısı ile yüzde 82’yi yok sayıyor!

Yandaşları, dini istismarla kandırılanları, korkanları ve nemalandırılanları saymazsanız; İngiltere’de yaşayan Türklerin, 16 Nisan Halk Oylamasının faşist bir baskı altında yapıldığının, devlet gücünün “Evet” dedirtmek için sınırsız olarak kullanıldığının, Cumhurbaşkanı tarafsızlığının ihlal edildiğinin, hile yapıldığının, sandığa “Hayır” olarak giren halk iradesinin, madrabazlık ve yasaları çiğneyen YSK marifetiyle “Evet”e çevrildiğinin ve sonuç olarak gayrimeşru olduğunun bilincinde olduğunu gördük. Ayrıca; muhalefetin halkın iradesine sahip çıkma cesaretini göstermediği şikayetinde de bulundular bize!

Köprülerin Altından Daha Sular Akacak!

Londra’da yaşayan insanlarımız; köprülerin altından daha çok sular geçeceğini, gayrimeşru halk oylaması sonucunu kabul etmenin mümkün olmadığını, AGİT nihai raporunun ve AİHM kararlarının heyecanla beklendiğini ve gayrimeşruluğun giderilmesi için önemli gelişmelere zemin olacağını anlattılar.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında verilen yemekte biz de bir konuşma yaptık, ülkemizdeki gelişmeleri ve Halk Oylaması sırasında yaşadığımız ve şahit olduğumuz rezaleti, baskıyı, düşmanlığı anlattık, OHAL’in muhalifleri sindirmek ve rejim değişikliği yapmak için araç olduğunu, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin arkasında kimlerin olduğunu izah etmeye çalıştık, FETÖ ile mücadelenin inandırıcı olmadığını, iktidarın yardım ve yataklık suçu işlediğinin delillendirildiğini söyledik.

AK Parti, “Hoca Efendi” sayesinde Var!

Yemekte, İADD Başkanı ile beraber aynı masada oturuyorduk. Masamızda medyadan tanıdığım ama daha önce hiç karşılaşmadığım, eski dönem ANAP ve AKP Milletvekili Feyzi İşbaşaran vardı. Bayağı sohbet ettik ve kendisinden, iktidarın çevirdiği dolaplar konusunda çok şey öğrendim.

Erdoğan’ın açılışını yaptığı İbn Haldun Üniversitesi’nin Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Dekanı ve önceki dönem AKP Milletvekili Yüksel Özden hakkında anlattıkları gerçekten ilginç ve ibret verici.

FETÖ Bahane!

Feyzi İşbaşaran, 2009’da AKP Milletvekili iken basın toplantısı yapar; Fetullah Gülen’in ne olup ne olmadığını tüm açıklığı ile Meclis çatısı altında anlatır. Yine o dönem AKP’den Milletvekili arkadaşı olan Yüksel Özden, Feyzi İşbaşaran’a gelir, “Sen adam değilsin, nasıl Hoca Efendiye laf söylersin” şeklinde bir çıkış yapar ve devam edip; “Haddini bileceksin! AK Parti Hoca Efendi sayesinde var” der. Arkasından Fetullah Gülen, Feyzi İşbaşaran hakkında dava açar.

Ne diyorsunuz, halen ülkemizi yöneten irade FETÖ ile mücadele ediyor olabilir mi? Yoksa, bu irade FETÖ bahanesi ile rejim değişikliği yapıyor ve itiraz eden muhalifleri ve halkı baskı altına mı alıyor? Takdir sizlerin! Londra izlenimlerimize ve öğrendiklerimizin anlatımına daha sonra devam edeceğiz.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum