Sanıyorum, bu ülkede PKK ve FETÖ üzerinden diğer partileri, çeşitli demokratik kitle örgütlerini, kurumları ve şahısları suçlayacak en son odak bile olamaz iktidar iradesi.
Sen PKK ile mücadele etme, müzakere et, “mücadele etmeyin” diye askere, polise gayri anayasal ve gayri hukuki emirler ver, mücadele edenlere operasyon yap ve demir parmaklıkların arkasına at, şehidimize “kelle” teröristbaşına “sayın” de, bitirilmiş terörü emperyalizmin önüne koyduğu “açılım reçetesi” ile azdır, ülkeye Habur ve Kobani rezaletlerini yaşat, Suriye’de emperyalizmin vekâlet savaşının ateşine odun taşıyarak Türkiye’nin PKK ve uzantıları tarafından güneyden kuşatılmasına neden ol ve şimdi bir de utanmadan, sıkılmadan insanlara “HDP destekçisisiniz” diyerek saldır!
Hayır! Sen FETÖ’cüsün!
Aynı kepazelik FETÖ için de geçerli! Yani, Türkiye’nin 15 Temmuz Darbe Girişimi ile karşılaşmasının en büyük müsebbibi iktidar iradesidir! Biz Gülen tehlikelidir, devlete sızıyor, darbe hazırlığı içinde diye yazarken ve ekranlarda anlatırken; iktidar yardım ve yataklık suçunu işledi, üstelik bize de düşmanlık etti! Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davalarının iki tarafı var; birincisi iktidar, ikincisi ise FETÖ! Bu konularda yargı önünde hesap verdi mi? Hayır! Hatta; biz Pensilvanya’da Gülen’in Türkiye için nasıl bir tehlike olduğunu anlatırken, iktidarın bazı milletvekilleri içeride el etek öpüyor ve bağlılıklarını bildiriyorlardı.
Şimdi, sağa sola “Sen de o zaman FETÖ’cüsün”, “Sen de o zaman PKK’ya destek veriyorsun, çünkü ha PKK ha HDP” diyerek saldırıyorlar ama kendilerine hiç bakmadan, kirli sicillerini hiç görmeden.
Buna Yansıtma Denir!
Buna psikolojide “yansıtma” denir. Yani, kişinin kendisine söylemesi gerekenleri karşısındakilere söylemesidir. Ya da kendine yakıştıramadıklarını, başkalarına yakıştırmasıdır. İktidar bunu geçmişte çok yaptı, şimdi seçimler dolayısıyla halkı ve kendini kandırabilmek için çok daha fazlasını yapıyor. İktidar iradesi; kendisine ait makbul olmayan özellikleri ve davranışları karşısındaki kişilere yansıtıp, bunları sanki karşısındaki kişilerin özellikleri ve davranışlarıymış gibi onlara yüklemeye çalışmakta ve bunu Türkiye’de muhalefete, muhalif düşünen örgütlere ve insanlara sıklıkla yapmaktadır. Özellikle son günlerde görüyorum ki; iktidara payandalık yapmaya çalışan ve halkta bir karşılıkları olmayan tarikatvari yapılar da bu psikolojik hastalığa yakalanmışlar.
Bugün itibarıyla, seçimlere 3 gün kaldı. Seçim propagandaları tam gaz gidiyor. Ama iktidarla muhalefet arasında yapılan yarışta silahlar eşit değil. Cumhuriyet tarihimize, bu seçimler kara bir leke olarak geçecektir. İktidar, tüm devlet gücünü adli, mali ve kolluk dahil olmak üzere, son damlasına kadar kullanmaktadır. OHAL, iktidarın seçimi kazanmak için kullandığı en önemli silahıdır. Hangi demokratik ülkede bu şartlar altında seçim yapılmıştır? Eğer “OHAL’e 15 Temmuz Darbe Girişimi neden oldu” deniyorsa; bunun da baş sorumlusu iktidardır.
Terörle Bir Ülke Bölünmez!
Bugün için ülkemiz, geleceğimiz ve iç barışımız için en büyük sorun; iktidarın bizatihi kendisidir. İktidar iradesi, 16 yıldır ülkemizi neredeyse “Ali Babanın Çiftliği” gibi yönetti! Ülkece geldiğimiz yer ise tam anlamıyla iflas ve yıkımdır. Bakınız; 1984’den beri ülkemizde etnik bölücü terör var! Tabii ki, arkasında dış dinamikler de! Ama böyle olmasına rağmen bizi bölemedi ve parçalayamadı! Türk-Kürt diye bir iç savaş çıkaramadı. Ama iktidar bizi bölme, ayrıştırma ve birbirimize düşman etme konusunda çok yanlış işler yaptı ve hala da yapmakta!
Dünyanın hiçbir yerinde bombalar patlatarak, adam öldürerek ve katliamlar yaparak, yani ezcümle terörle bir ülkenin bölünebildiği görülmemiştir. Tarih böyle bir olayı kaydetmemiştir. Ama bir ülke zihnen bölünürse, ayrışırsa ve kamplaşırsa; işte o zaman çatışma da iç savaş da çıkar, ülke de bölünür! İşte bu nedenle, bu iktidarla devam etme kararı almak; Türkiye için gerçekten intihar olur.
24 Haziran’daki seçeneklerin hiçbirini de beğenmeyebilirsiniz. Ama “yukarıdakilerden hiçbiri” der ve sandığa gitmezseniz; iktidar iradesine destek vermiş olacaksınız. Yani, ülkemizin intiharına bir anlamda katkıda bulunmuş olacaksınız.
FACEBOOK YORUMLAR