Türker ERTÜRK

Türker ERTÜRK

[email protected]

İSPANYA'DAN KÖTÜ HABERLER GELİYOR

28 Aralık 2022 - 17:15

“Türkiye’ye yönelik İspanya kaynaklı kötü haber” denince; akıllara ilk olarak
uyuşturucu konusu geliyor olabilir. Çünkü İspanya güvenlik makamları için son
yıllarda Türkiye’nin özellikle Latin Amerika kökenli kokain trafiği açısından
terminal noktası olduğu pek çok defa yazıldı. Hatta ülkemiz ve bayrağımız
açısından bazı üzücü haberler de duyduk. Bunlar; Latin Amerika ülkeleri
limanları kalkışlı ve Türkiye limanları varışlı, Türk Bayraklı veya sahibi Türk
olan ticaret gemilerinin şüpheli kategoride olduğu, Cebelitarık Boğazı’ndan
geçerken İspanyol Jandarması’nın (Guardia Civil) özel gözetimi altında
tutulduğu ve bazılarına ise operasyon yapıldığı şeklindeydi.

Bu sorunun çözümü; eğer istenir ve güçlü siyasi irade ortaya konursa
mümkündür. İçişleri Bakanlığımız İspanyol İçişleri Bakanlığı ile masaya
oturur ve emrindeki Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik
Komutanlığı
ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Guardia Civil ile koordineli
çalışması ve birlikte operasyon yapabilmesinin önü açılırsa, ülkemiz hakkında
bizi utandıracak bu tip sorunların önüne kolaylıkla geçilebilir. Sanırım bu konuda
İçişleri Bakanlığımız ve Ulaştırma Bakanlığımız çok ciddi çalışmalar
yapıyordur.

Juan Carlos’ta Problem Var!

Bugünkü köşe yazımızın konusu da yine İspanya’dan ama bu sefer konu
uyuşturucu değil, halen inşası devam eden ve 2023’de Türk Deniz
Kuvvetleri
’ne teslim edilecek olan TCG Anadolu’nun İspanyol Deniz
Kuvvetleri
’nde görev yapan kız kardeşi Amfibi Hücum Gemisi Juan Carlos
(LHD).

İspanyol Donanmasının Amiral Gemisi de olan Juan Carlos’un uzun süredir
devam eden, kronik hale gelen ve son seferinde Atlantik’te hareketten sakıt
kalmasına da neden olan arızalar sonucunda tahrik siteminin değiştirilmesine
karar verilmiş. Karar aşamasına gelinmeden önce, müzmin hale gelen arızaların
arkasındaki gerçek nedenin bulunması için Asea Brown Boveri (ABB) şirketine
bedeli 171.220 Euro olan bir çalışma yaptırılmış.

Bu Sistem İspanyol Donanmasındaki İlk Uygulamaydı

Sonuç olarak; İspanyol Deniz Kuvvetleri’nin deniz harekatı operasyon
ihtiyaçları, geminin envanterde kalma süresi ve yaşam döngüsü
değerlendirilerek tahrik sisteminin kapsamlı bir şekilde değiştirilmesine karar
verilmiş. Tahrik sistemindeki sorun, başka sorunlara da kaynaklık ediyormuş.

Özellikle titreşim; başta elektronik cihazlarda olmak üzere, gemide başka
arızalara da sebep oluyormuş.

Juan Carlos ve TCG Anadolu’da geleneksel şaft, pervane ve dümen yok.
Bunun yerine azimut pervaneler ve elektrikli tahrik sistemi var. Her biri 11 MV
gücünde ve 360 derece dönebilme özelliğine sahip ve bu sayede dümen görevi
de gören, limanda ve amfibi harekata manevra kolaylığı sağlayacağı düşünülen
elektrik motorları mevcut. Juan Carlos’a takılan bu tahrik sistemi, İspanyol
Donanmasındaki
ilk uygulamaydı.

TCG Anadolu Bu Haliyle Teslim Alınmamalı!

En sonunda karar verildi ve hükümet onayladı; dizayn ve bitmeyen sorunlara
çare olarak TCG Anadolu’nun kız kardeşi Juan Carlos’un 30 Milyon Euro
değerinde bir proje ile Navantia-Kadiz Tersanesinde tahrik sistemi
değiştirilecek. Bu büyük onarım ve dizayn değişikliğinin yaklaşık olarak 1-2 yıl
süreceği söyleniyor. Bu değişiklikle; gemide dizayndan kaynaklanan kavitasyon
ve titreşim sorunlarının giderilebileceği ve diğer cihazları olumsuz olarak
etkilemesinin de önüne geçilebileceği öngörülüyor. Ama gerçek durum, onarım
bittikten ve tecrübe seyirleri yapıldıktan sonra anlaşılabilecek.

Juan Carlos’un yaşadığı bu problem ve yapılması gerekenler, normal olarak
İspanyolların sorunu. Ama mademki TCG Anadolu aynı dizayna sahip ve bu
geminin kız kardeşi, artık bu andan itibaren bizi de ilgilendiriyor. Juan Carlos’un
tahrik sistemine yapılacak değişiklikler TCG Anadolu üzerinde de yapılmadan
Türk Deniz Kuvvetleri, TCG Anadolu’yu teslim almamalı. Ama görebildiğim
kadarı ile Sedef Tersanesi, bir an önce gemiyi teslim etmeye bakıyor.

Esasında Projeyi RMK Kazanmıştı

TCG Anadolu, İspanyol Navantia Tersanesi ve Sedef Tersanesi’nin ortak
proje ve girişimi ile yapılıyor. Bu ortaklık; aynı dizayna ve tahrik sistemine sahip
olan Juan Carlos’taki sorunu çözmek için yapılacak değişiklikleri ve onarımı
TCG Anadolu’da da yapmadan gemiyi teslim edemez. Bu şekli ile TCG
Anadolu
teslim alınırsa; yarın bu masrafları kafasında tüy bitmemiş yetimin ve
öksüzün hakkı olan milli bütçeden karşılamak zorunda kalırız. TCG Anadolu
henüz yeniyken sanki sorun çıkarmıyormuş gibi görünebilir, çünkü aynı
deneyimler Juan Carlos’ta da yaşanmış. Aslında hep sorunluymuş ve 3 yıl
önce yapılan bir çalışmada da geminin bu tahrik sistemi ile yürümediği, sorunun
bu olduğu kesinleşmiş.

Esasında; TCG Anadolu’nun ihalesine RMK MarineSEDEF ve DESAN olmak
üzere, üç tersane girmişti. RMK’nın önerdiği tasarım; yüzde yüz milli bir
tasarımdı. Bu tasarımda çalışan Türk mühendislerin büyük kısmı, MİLGEM
(Milli Gemi) projesinde çalışmış olan emekli deniz subaylarıydı. İhale sırasında
en düşük teklif, Koç Şirketler Grubu’na ait olan RMK tarafından verilmişti.
Ancak; fiyat teklifleri verildikten sonra iki defa indirim yapılarak fiyat teklifi
istenmiş, fakat RMK fiyat teklifini hiç değiştirmemişti.

Milli Tasarım Yerine Yabancı Tasarım

Sonunda; Başbakan Erdoğan’ın başında bulunduğu Savunma Sanayi İcra
Komitesi
, 26 Aralık 2013 tarihinde teklif değerlendirme çalışmalarının
tamamladığını bildirip, proje kapsamında Sedef Gemi İnşaatı A.Ş. ile
görüşmelere başlanmasını istemişti.

İhaleyi kazandığı açıklanan Sedef Tersanesi, projeye İspanyol Navantia
Tersanesi
ile ortak girdi ve inşa edeceği İspanyol Juan Carlos sınıfı LHD’nin
inşa süresince mühendislik hizmetleri de İspanyollar tarafından verilecekti.
İspanyol gemisinin bazı değişikliklerle birlikte aynısı yapılacaktı. Yani daha
ucuz ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin harekat ihtiyaçlarını en iyi karşılayacak olan
milli dizayna sahip bir projenin yerine daha pahalı olan yabancı bir dizayn
projesi tercih edildi. Sonrasında bu projeye Türk Deniz Kuvvetleri’nin harekat
ihtiyaçlarını karşılamak için proje maliyetinin üstüne ilaveler yapılarak
değişiklikler de yapıldı. Ama geminin tahrik sistemi aynı kaldı.

Milli Tank Projesi de Böyle Oldu

Buna benzer gelişmeler, bildiğiniz üzere milli tank projesinde de gerçekleşmişti.
Tasarım, prototipleme ve kalifikasyon süreçleri tamamlanan ve seri üretime
geçme aşamasına gelen Altay Ana Muharebe Tankı projesi Koç Grubundan
alınmış, iktidara yakın birilerine verilmiş ve sonuç hüsran olmuştu. Tank hala
ortada yok!

İspanyol Navantia Tersanesi’nin, projeyi Sedef Tersanesi ile birlikte aldığında
büyük bir mali sıkıntı içinde olduğu, İspanyol basınında o günlerde yazılanlar
arasındaydı. İhalenin verildiği Metin Kalkavan’a ait olan Sedef Tersanesi’nin
de o günlerde mali sıkıntı içinde olduğu ve personelinin maaşlarını ödemekte
sorun yaşadığı, gemi inşa sektörden aldığımız duyumlar arasındaydı.
 
Medya Ölü Taklidi Yapıyor

Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın vizyonu; ülkemizin stratejik savunma ve
güvenlik ihtiyaçlarına, teknolojik gelişmeler doğrultusunda özgün yurt içi
çözümler sunan, uluslararası pazara entegre ve rekabetçi bir savunma
sanayiine yön veren uzman tedarik kurumu olmaktır. Müsteşarlığın bu
vizyonuna bakıldığında; siyasi nedenlerle doğru seçim yapılmadığı açıkça
görülüyor.

İspanya’da, Juan Carlos ile ilgili olan ama TCG Anadolu’yu da çok yakından
ilgilendiren bu haberler çıkarken, bizim medyamız ölü taklidi yapıyor ve bu
haberlere hiç yer vermiyor. Sizce neden olabilir?

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum