Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi’ne katıldı ve İstanbul’la ilgili konuşarak “…Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” demiş. Cumhurbaşkanına yürekten katılıyorum, gerçekten doğru söylüyor.
Neredeyse çeyrek asırdır İstanbul’u, başında bulunan AKP yönetiyor. Doğu Roma, Bizans ve Osmanlı olmak üzere dünyanın en uzun süreli başkenti olmuş, sekiz tarafı, evet yanlış okumuyorsunuz, tam olarak sekiz tarafı denizlerle çevrili dünyanın tek ve en güzel metropolü yok edildi. Emin olun, aylarca hava bombardımanına uğrasaydı bu kadar tahrip edilemezdi. Bu tahribat geçmişle kıyas kabul edilemez biçimde, 1994’ten itibaren son 23 yılda gerçekleşti.
Şehircilik Cinayeti
Bu güzelim şehre ihanet ise tüm bu günah çıkarmalara rağmen, hala tam gaz devam ediyor. Hatta bu konuda kural ve hukuk tanınmıyor, çıkan engeller bir bir aşılıyor. Bu konuda örnek çok! Bugün bunlardan birisini, hem de şehrin ortasında yapılan bir şehircilik cinayetini anlatacağım.
2012’de gerçekleşen azınlık vakıflarına gayrimenkullerinin devrine ilişkin yasa değişikliği sonucu; Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin de içinde bulunduğu 60 dönüm arazi, eski sahibi Bulgar Ortodoks Kilisesi Vakfı’na iade edildi. Bulgar Ortodoks Kilisesi Vakfı da araziyi kat karşılığı iktidara yakın olduğu söylenen Taş Yapı'ya vererek inşaat sözleşmesi imzaladı.
Şişli Endüstri ve Meslek Lisesi
Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nin bulunduğu alan, 2013 yılında “özel proje alanı” ilan edildi. Araziye residence ve ticaret birimlerinin yapılmasını sağlayacak planın iptali için Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, 2 Ekim 2013 tarihinde ilk davayı açtı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nde görülen dava, 31 Ekim 2014 tarihinde iptal kararı ile sonuçlandı. 2014’te yapılan imar planlarının İstanbul 8.İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine, hazırlanan yeni imar planları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı.
Ancak, değişiklikler yeniden mahkemeye taşındı. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, “Söz konusu alanda faaliyet gösteren Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, mevcut durum itibariyle yaklaşık 5000 öğrenciyle, tarihi Sanayi-i Nefise Mektebi’ne kadar giden, Türkiye’nin en köklü ve önemli meslek liselerinden biridir. İçerisinde yer alan atölyeler, sosyal tesisler ve idari birimler ile birlikte bir bütün olan bu eğitim alanının ortadan kaldırılması, parçalanması veya merkezi konumundan uzaklaştırılarak taşınması, işlevini büyük ölçüde kaybetmesine yol açarak, kamu yararına açıkça aykırı bir durum teşkil edecektir.” şeklinde açıklama yaptı.
Yine Yeşil Alan Tahribatı
Bir üst mahkeme, Mayıs ve Temmuz 2017’de verdiği kararlarla iptal kararının yürütmesini durdurdu. Böylece plan yeniden yürürlüğe girdi. Hukuki süreçleri Taş Yapı’nın üstlendiği projeyle ilgili olarak, firma ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında bir anlaşma yapıldı.
Buna göre, projede okula 17 dönümlük bir alan ayrılacağı taahhüt edildi. Ayrıca; protokolde okulun okul vasfını kaybetmeden yerinde kalacağı da taahhüt edilmişti. 5 bine yakın öğrencisiyle, Türkiye'nin köklü ve modern teknik meslek liselerinden biri olan Şişli Endüstri Meslek Lisesi, aynı zamanda bölgenin en geniş yeşil alanına sahip okuluydu.
Tam Bir Yılan Hikayesi
Ekim 2017’de, yeni öğretim yılının gelmesiyle Taş Yapı yetkilileri önceki protokole aykırı bir prosedür işletmeye kalktı. İnşaatla birlikte okulda eğitimin devam etmesi, yapılan binalardan sonra öğrencilerin yeni binaya yerleşmesi yönünde karar verilmesine rağmen, Taş Yapı yetkilileri inşaat alanında öğrenimin sürmesinin sakıncalı olacağını ileri sürerek, öğrencilerin bir kısmının başka okullara kaydırılmasını istedi. Böylece, sorun Şişli Endüstri Meslek Lisesi’ni de aştı. Çünkü Milli Eğitim’den Meslek Lisesi’nin öğrencilerinden bazılarının Kurtuluş Ortaokulu’na yönlendirilmesi, Kurtuluş Ortaokulu öğrencilerinin ise Mahmut Şevket Paşa Ortaokulu’na kaydırılması kararı çıktı. 12 Ekim’de ise ailelerin protestosu üzerine bu süreç de durduruldu.
Son durum ise; İstanbul Valiliği’nden onaylı 31.10.2017 tarihli protokol uyarınca, spor salonu ve konferans salonu da dahil olmak üzere okula ayrılan 17 dönüm alanın içinde yıkıma başlandı. 9 Kasım’da Atatürk Büstü de kaldırıldı.
Bu tam bir yılan hikayesi. İktidar iradesi yılanı canlandırmaya ve şehri sokmaya çalışıyor, halk ise şehri sokacak, okullarını yok edecek ve yeşil alanları tahrip edecek bu yılanı etkisiz hale getirmeye çalışıyor.
FACEBOOK YORUMLAR