Bektaşi Babasına, iki testi şarap getirmişler. Getiren saki; “Baba Erenler, bu iki testi şaraba bakınız, hangisini beğenirseniz size onu verelim” demiş.
Baba, testinin birini açıp tadına bakmış ve tereddüt etmeden; “Bana diğerini verin” demiş. Saki sormuş; “Baba Erenler, daha diğerine bakmadınız bile!”
“Bakmama gerek yok! Bundan daha kötüsü olamaz!” diye yanıt vermiş Baba Erenler.
Kıssadan Hisse
Bu kıssadan hisseyle anlatmak istediğim; 2002’de başlayan, son zamanlarda gayri hukuki ve gayri anayasal bir hale gelen ve 15.yılı içinde bulunan iktidar iradesinden, daha kötüsü ve berbatı olamaz. Hatta; kimin geldiğinin de hiç önemi yok. Denmesi gereken; “Verin diğer seçeneği! Bundan daha kötüsü olamaz!”
Sokaktan geçenlerden rastgele bir bakanlar kurulu yapsak; ülkemiz bu kadar kötü ve düşmanca yönetilemezdi! Hatta işgal altında bile kalsak; halk bu derece bölünmüş ve parçalanmış hale getirilemezdi!
Hesap Yeri Sandık Değil, Yargıdır!
Yalan, yanlış, cahilane ve partizanca uygulamalarla iflas ettirilen ve enkaz haline getirilen ekonominin, azdırılan, çeşitlendirilen (PKK, FETÖ, Radikal İslami) şehirlere indirilen terörün, aralarında teröristlerin de bulunduğu 4 milyon mültecinin, Suriye’de Beşar Esad’ı devirmek için radikal İslami terör örgütleri ile içli dışlı olunmasının, Ortadoğu bataklığına batmamızın, her gün gelen şehitlerin tek sorumlusu; siyasi iktidardır.
Ayrıca; bu iktidar döneminde, çok ağır suçlar işlendiğine dair çok yaygın iddialar var. Bunlar arasında; Anayasa’nın ve yürürlükteki yasaların ihlali, rüşvet, yolsuzluk, komşu bir ülkede meşru bir hükümeti devirmeye çalışmak ve bunun için asker toplamak, yasadışı petrol ticareti yapmak gibi. FETÖ’yü darbe yapabilecek konuma getiren de bu iktidardır. Bu iddiaların hesap verileceği yer sandık değil, yargıdır. Hatta; bir bölümü ile uluslararası yargıdır.
Diktatörlük Tipi
İşte başkanlık sistemini bunun için getirmeye çalışmaktadırlar. Meclis’e sunulan teklifin, demokratik bir başkanlık sistemiyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. “Bu Türk Tipi Başkanlık” denmesinin nedeni; geniş halk kitlelerinin kandırılmasına yönelik madrabazlıktır. Anayasa hukuku açısından, bilimsel olarak değerlendirirsek; getirilmek istenen “Diktatörlük Tipi Başkanlık” sistemidir.
Gayri anayasal ve gayri hukuki iktidar iradesinin “Diktatörlük Tipi Başkanlık” sistemine ulaşabilmek ve kendisini kurtarabilmek için belirlediği strateji şudur;
Belirlenen Strateji
1.FETÖ bahanesi ile muhaliflere yönelik cadı avına devam etmek, OHAL’i (Olağanüstü Hal) uzatarak ve KHK’larla (Kanun Hükmünde Kararname) başkanlığa giden yolda mıntıka temizliği yapmak,
2. Maliye dahil, tüm devlet gücünü kullanarak Medya ve Üniversiteleri susturmak ve yandaş hale getirmek,
3. Devamlı sürdürülen FETÖ operasyonları ve tutuklamalarla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni edilgen halde tutmak,
4. Meclis aşamasında Bahçeli ve onun denetiminde bulunan MHP’li Milletvekillerine yönelik şantaj ve kandırma yöntemleri kullanmak ve bu dönemde Milliyetçi söylemleri benimsemek,
5. Referandum aşamasında; HDP’ye ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan halka yönelik sopa, havuç ve şantaj politikası uygulamak,
6. Referandumda başarı sağlanamaması durumunda; erken seçim ve gerekirse iç savaşı tetikleme senaryosunu gündeme getirmek.
Engellenseydi Felaket Yaşanmazdı
Bildiğiniz gibi Hitler; Almanya’da demokrasi tramvayını kullanarak,1934’de iktidara geldi. Biraz güçlenince; gerçek yüzünü gösterdi, basını ve muhalefeti her türlü yola başvurarak susturdu ve otoriter bir yönetim kurdu. Ülkesini, Avrupa’yı, hatta dünyayı felakete sürükledi. Hitler; 30 Nisan 1945’de intihar etti ve iktidarı son buldu. Son bulmasına bulmuştu ama; 50 milyondan fazla insan yaşamını kaybetmişti.
Eğer Hitler’in iktidara gelişi engellenebilseydi veya geldikten sonra iktidardan düşürülebilseydi; Almanya, Avrupa ve Dünya, acı ve yıkım dolu faturayı ödemeyecekti.
FACEBOOK YORUMLAR