Rusya dahil Avrupalı devletlerin bağışıklık sistemi iyice çöken, yarı sömürge ve hasta adam durumuna gelen Osmanlı Devleti’ni parçalamak için kullandığı enstrümanlardan biriydi Ermeni kartı. I. Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında ise bu kullanım, zirveye çıktı. Anadolu’nun kadim halklarından olan Ermenileri çıkarları için kışkırttılar, kullandılar, sözler verdiler ve acı çekmelerine neden oldular.
Ermeni tehcirinin askeri bir gereklilik olduğu Alman generalleri tarafından ortaya kondu, Berlin’de şekillendirildi, karara bağlandı ve İstanbul’a emredildi. Savaş nedeniyle çok acılar çekildi ama “Ermeni Soykırımı” asla olmadı. Bugün Ermeni diasporasından “soykırım” yalanı ile büyük paralar toplanıyor. Bu, bir kısım Ermeniler ve örgütleri için bir istismar ve rant kapısı. Asla kapanması istenmez.
Belgeler Konuşursa Mahcup Olurlar!
ABD, İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Batılı devletler, Türklerin Ermenilere karşı “soykırım” yapmadığını çok iyi biliyorlar. Bilmeyenler, bu devletlerin halkları. Ermenistan yöneticileri de bu gerçeği biliyor. Bu nedenle, “Bu iş tarihçilerin işidir, otursunlar arşivlerde çalışsınlar ve karar versinler” yaklaşımını istemezler, istemiyorlar da! Çünkü belgeler konuşursa, çok mahcup olurlar!
O zaman yapılması gereken; belgeleri ortaya koymak ve onları konuşturmaktır. Onlar “Ermeni Soykırımı” olduğunu gösterir tek bir belgeyi ortaya koyamazlarken, olmadığını gösteren yüzlerce belge vardır. İngiliz, Alman, Rus ve hatta Milletler Cemiyeti’nin belgeleri çok açıkça kanıtlıyor ki; Türkler “soykırım” suçunu işlememiştir. Ermeni iddiaları ise; “Büyük dedem anlatmıştı”, “Anneannem söylemişti” gibi hikayelere, söylencelere ve rivayetlere dayanıyor.
Büyük Yalan
İlerlemiş yaşına ve 90’nına merdiven dayamış olmasına rağmen; tek kişilik ordu gibi çalışan, ülkesine ve bağrından çıktığı milletine hiçbir karşılık beklemeden hizmet peşinde koşan Şükrü Server Aya’nın yeni kitabı “Büyük Yalan”da söylenceleri ve rivayetleri değil, belgeleri konuşuyor ve “soykırım” yalanını tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Tüm yaşamı süresince Ermenilerle sıcak ilişkiler yaşayan ve hala yaşamaya devam eden Şükrü Server Aya’nın, “Ermeni Soykırımı” konusunda çalışırken sahip olduğu milli duyguların ötesinde, insani ve etik değerleri esas alan bakış açısı ile nesnel gerçeği aradığını, diğer kitaplarında olduğu gibi “Büyük Yalan”da da göreceksiniz.
Kim Saygıdeğerdir?
Dostum, büyüğüm, babam gibi sevdiğim, çağdaş dünya görüşü nedeniyle genç olarak değerlendirdiğim ve bu nedenle ağabey olarak hitap ettiğim Şükrü Server Aya, okumam için daha taslak halindeyken “Büyük Yalan” adlı kitabı bana gönderdiği elektronik postaya; “Belki bu son atışımdır” demişti. Umarım olmaz! Çağdaş toplumlarda bir insanın saygıdeğer olup olmadığı biyolojik yaşıyla, ak sakallı olup olmaması ve ibadet edip etmemesi ile değil, içinden çıktığı ve yaşadığı toplum için katma değer üretip üretmemesiyle ilgilidir. İşte bu nedenle Şükrü Server Aya ilerlemiş yaşı nedeniyle değil, yaşadığı toplum ve insanlık adına ürettikleri ve sağladığı katma değer için saygıdeğerdir.
Şükrü Server Aya’nın sınıf arkadaşı Rahmi Koç, “Büyük Yalan” kitabında yer alan “Bir Dost Temennisi” notunda; “Bazı insanların değeri hayattayken bilinmez. Ancak öbür dünyaya gittiklerinde takdir edilir. Ümit ederim ki sevgili dostum Şükrü Server Aya’nın kıymeti sağlığında bilinir” diyor. Biz de ümit etmek istiyoruz!
Nasıl Bilirdiniz?
Canlı olarak, hepimiz için kaçınılmaz sonuç; er veya geç ölüm. Ülkemizde, yaşamdan ayrıldıktan sonra yapılan cenaze törenlerinde “Nasıl Bilirdiniz?” diye sorarlar ve haklarımızı helal etmemiz istenir. Birçoğu hak etmediği halde, olumlu yanıt verilir. Ben veya Şükrü Ağabey, kim önden gider bilemem ama ben kendisine şimdiden söylüyorum; asıl sen bize hakkını helal et!
“Büyük Yalan”ı mutlaka okumalı ve her zaman başvurabileceğiniz kaynak olarak kütüphanenize kazandırmalısınız. Kitabın ayrıca İngilizce ve Almanca olanları da var. Kitabı almak isteyenler (0212)288-90-60 telefondan veya [email protected] elektronik posta adresinden Şükrü Server Aya ile iletişim kurabilirler.
Yarın Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Gününün 95. Yıldönümünü idrak edeceğiz ve kutlayacağız. Anadolu’daki düşman işgalini sonlandıran, bu zaferi bize kazandıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyoruz.
FACEBOOK YORUMLAR