Bayramın birinci günü İstanbul’da bulunan Edirnekapı Şehitliği’ne gittim. Şehit mezarları arasında dolaşarak, mezar taşlarını okuyarak, ziyarete gelmiş yakınlarının ne yaptığını izleyerek ve bazılarıyla da sohbet ederek epey zaman geçirdim. Dua edenler, ilahi okuyanlar, kafasını mezar taşına dayayıp için için ağlayanlar, yıllar geçmesine rağmen evlat acısı dinmeyen ve mezarların başında ağıt yakan analar ve babalar gördüm.
Bu acı ve yürek dağlayıcı tablonun sorumlusu ise hiç şüphe yok ki, emperyalizm tarafından kollanan, desteklenen ve korunan PKK terör örgütü ve onun bebek katili cani lideri Abdullah Öcalan’dır. Bunun böyle olduğunu şehitlerimizin mezar taşlarında bulunan yazıtlardan da anlamak mümkün. Bu yazıtlar sanki tarihsel bir gerçekliği gelecek nesillere aktarmak için kazınmış oraya!
Allah belalarını...
Ama 12 yıldır işbaşında bulunan AKP iktidarı, elinde Şehitlerimizin ve Mehmetlerimizin kanı olan bu terör örgütü ile masaya oturmuşlar, pazarlıklar yapmışlar ve onları yasallaştırabilmek için kanunlar bile çıkarmışlardır. Böyle bir durumu dünyanın hiç bir yerinde göremezsiniz ve modern tarih böyle bir hainliği kaydetmemiştir.
Bu durumu şehit yakınları ile konuştum. Açılımlar için görüşlerini ve PKK terör örgütü ve lideri ile yapılan pazarlıklar için ne düşündüklerini sordum. Hepsi “Allah belalarını...” diye beddualarla başlayan konuşmalarında kızgınlıklarını ve ihanete uğramışlıklarını örneklerle anlattılar.
ÖLMEYE GİDİLİR Mİ?
Ülkenizin bölünmez bütünlüğü, menfaatleri, savunması ve huzuru için belirlenen milli davalarınızdan kolayca vazgeçerseniz, bu yolda savaşa ve mücadeleye gönderdiğiniz insanlarınızın şehit olma gerekçelerini yok sayan icraatlar yaparsanız artık ülkeniz için savaşacak adam bulamazsınız! PKK terör örgütü ile yapılan pazarlık aynı zamanda bu zararı da vermiştir ülkemize!
Meclis’ten geçen tezkere ile şimdi gençlerimizi Suriye’ye savaşa göndermek istiyorlar. En haklı davamıza bile sahip çıkmayan, emperyalizmin emri olan açılımlarla ülkemizi bölünmenin ve iç savaşın eşiğine getiren ve komşularımıza terör ihraç eden bir iradenin isteği ile ölmeye gidilir mi?
TÜRKİYE IŞİD’LEŞİYOR!
Suriye’de yapılmak istenen savaş bizim değil emperyalizmin savaşıdır. Tezkerenin lafzı içine dahil edilen PKK halkı kandırmak içindir. Sen PKK ile halvet ol, aynı yatağa yat, onu yasallaştırmak için çalışmalar yap, pazarlık masasına otur ve onunla mücadele eden kahraman askerlerimizi içeri at sonra tezkereye PKK’yı terör örgütü olarak yaz. Buna kargalar bile güler ve ancak zeka özürlü insanlar inanır.
Tezkere metni içinde IŞİD’in terör örgütü olduğu ve mücadele edileceği vurgusu ABD’nin zorlaması ile konmuştur. Çünkü Davutoğlu, IŞİD ile gerçekten ideolojik yakınlık içindedir. Esasında IŞİD ile savaşmak istemiyorlar. Türkiye’yi adım adım IŞİD’leştiriyorlar!
YUGOSLAVYA’DAN BETER OLACAĞIZ!
12 yıldır iktidarda bulunan AKP, Türkiye’yi ikili bir felakete doğru sürüklüyor. Birincisi; Türkiye, etnik alt kültür fay hatları üzerinden bölünüyor, ayrışıyor ve parçalanıyor. Diğeri ise Ortaçağ karanlığına doğru sürükleniyor. Bunun anlamı IŞİD’leşiyor! Atatürk önderliğinde yapılan Aydınlanma Devrimlerinin kazanımlarını merhale merhale yok etmek, kadınlarımızı çocuk yaşından itibaren kapatmak, okulları imam okullarına döndürmek bunun alt yapısını ve iklimini hazırlıyor. Bu iklim iyice oluştuktan sonra siz isteseniz de, istemeseniz de Anadolu İslam Devleti (AİD) olacak bilmiş olun.
Böyle gidersek Yugoslavya’dan daha beter olacağız! Hiç değilse onlar sadece bölündü! Biz ise bölünmekle kurtulamayacağız aynı zamanda Anadolu’nun IŞİD’i olan AİD olacağız.
Saygılar sunarım.
FACEBOOK YORUMLAR