Türker ERTÜRK

Türker ERTÜRK

[email protected]

AFRİN BİR SEÇİM YATIRIMI!

31 Ocak 2018 - 21:55

ABD zor durumda! Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal. Bu nedenle; aynı mehteran gibi iki ileri gidiyor, bir geri geliyor ama belirlediği nihai hedefe doğru ilerlemekten vazgeçmiyor. ABD, Türkiye’den de Kürtlerden de şimdilik vazgeçmek istemiyor. Kürtler önemli; çünkü Ortadoğu’da Kürt Devleti’nin kurulması, Büyük Ortadoğu Projesi’nin olmaz ise olmazlarından. Bu sefer de Kürtleri satarsa; artık bu enstrümanı uzunca bir süre kullanamaz. Ayrıca; bu işe İsrail de olur vermez.

 

İsrail, dolayısıyla Yahudi diasporası ve lobisi çok ama çok önemli ABD Başkanı Trump için! ABD derin devleti tarafından kendisini görevden almaya yönelik üzerine gelişleri, Yahudilere yaslanarak dengelemek istiyor Trump. Damadı Jared Kushner üzerinden bu bağ sağlanıyor. “Kudüs Operasyonu”, bu yaslanışın ve ilişkinin ürünüydü!

 

ABD’nin Bölgedeki Tutumu

 

İsrail, Beşar’ın devrilmemesi ile iyice güçlenen ve etkinliğini Tahran’dan kesintisiz olarak Akdeniz’e, Lübnan’a, Golan’da sınırlarının dibine ve hatta Hizbullah-Hamas ilişkisi nedeniyle İsrail’in içine kadar genişleten İran’ın durumsal üstünlüğünden hiç memnun değil. İşte bu durum nedeniyle; neredeyse bitmiş olan Suriye Savaşı yeniden başlatılıyor ve ikinci safhaya geçiliyor. Suriye’deki Kürtler ve PKK’nın uzantısı PYD, bu safhada İsrail ve ABD için önemli bir enstrüman. Bu nedenle; Suriye’deki Kürtleri şimdilik satmazlar.

 

ABD, Türkiye’den de vazgeçemiyor. Çünkü; Türkiye’nin eşsiz jeopolitik konumuna çok ihtiyacı var! İş Ortadoğu ile bitmiyor ki! Daha sırada Kafkaslar ve Karadeniz var! Rusya’nın kuşatılmasında Türkiye, kilit ülke! İşte bu nedenle ABD, Türkiye’nin Afrin Operasyonuna çok fazla tepki vermedi ve itidalli yaklaşıyor. Çünkü; Türkiye’yi kontrol edebileceğine inanıyor ve operasyonun Türkiye’yi yöneten iktidar tarafından iç politika malzemesi olarak kullanıldığını ve 2019’a yönelik seçim yatırımı olduğunu değerlendiriyor.

 

İktidarın Gizli Gündemi Var

 

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert; “Türkiye’nin PKK konusundaki güvenlik kaygılarını anlıyoruz ve saygıyla karşılıyoruz. Ama bir noktaya açıklık getirelim. Bizim Afrin’de askeri varlığımız yok. Türkiye’yi ve herkesi diğer gruplarla değil, IŞİD’le savaşmaya teşvik ediyoruz. Türkiye gözünü IŞİD’den ayırdı ve PKK’nın peşine düştü” diyor. Mesaj çok açık; “İç politika malzemesi olarak kullanmanız için Afrin’e müsaade ederiz, ama ötesine hayır deriz” demek istiyor.

 

Ruslar da durumun farkında ve Türkiye’yi yöneten iktidar iradesinin gizli bir gündemi olduğunu biliyor. Afrin Operasyonu için Suriye hava sahasını açmalarının nedeni; Türkiye ile ABD’yi karşı karşıya getirmek ve Türkiye’yi Batı’dan ve NATO’dan koparmaktır. Bu iktidar iradesine güvenilmeyeceğini, her an tekrar ABD tarafına geçebileceğini de değerlendiriyorlar ve kontrollü adımlar atıyorlar.

 

Sorun; Fabrika Ayarlarının Kaçmış Olması!

 

Yaptıklarını beğenmeyebilirsiniz ama bölgede herkesin (Rusya, ABD, İsrail, İran, Suriye) ne yaptığı ve ne yapmaya çalıştığı belli. Türkiye’nin ise belli değil. İktidar nedeniyle ülkemiz, rüzgârda savrulan yaprak gibi bir o yana bir bu yana gidiyor. Nedeni ise; Türkiye Cumhuriyeti’nin fabrika ayarlarının kaçmış olmasıdır.

 

İktidarın en yetkili ağzı tarafından sarf edilen “Suriye’yi asli sahipleri için emin bir yer oluncaya kadar operasyonları sürdüreceğiz” söylemi; baştan aşağıya problemli ve gizli bir gündemi olduğunun açık belirtisidir. Belli ki iktidar, Beşar Esad yönetiminin Suriye’nin asli sahibi olduğunu kabul etmiyor. Yani hala “Bir karış toprağında gözümüz yok” dese de “Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız” açıklamasını yapsa da kafasındaki ajanda farklı.

 

Yanlış Siyasi Hedef, Başarısızlığı Garanti Eder!

 

Yanlış bir siyasi hedef belirlerseniz; cephede askerî zafer kazansanız bile, sonuç hüsran olur. Tarihimiz, bunun sayısız örnekleri ile dolu! İktidar; hala Esad’a düşmanlık peşinde, ülkemiz için intihar olmasına rağmen Suriye’yi bölüp parçalama, kuzeyinden parça koparma ve çağdışı “Yeni Osmanlıcı” hayalini gerçekleştirme yolunda! Tabii ki bunu açık açık söyleyemiyor ve bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne açık ve anlaşılır siyasi direktif veremiyor. Lozan’a karşı tekrar başlatılan düşmanlık, Suriye konusunda yanlış tespit edilen bu siyasi hedefin arka planını oluşturuyor.

 

Biz Afrin Operasyonuna, PKK ve türevleri terör örgütleri tarafından kuşatılmışlığımıza karşı askeri harekât yapılmasına karşı değiliz. Hatta; bu terör kuşağının oluşmasına iktidarın neden olduğunu ve operasyon için geç bile kalındığını söylüyoruz. Bizim itirazımız; halihazırdaki yapılış şekline. Yapılması gereken; Suriye Merkezi Hükümeti ile işbirliğidir. Yapılmaması gereken ise Suriye’nin PKK’sı olan, ÖSO denen kafa kesip, kelle koparıp, organ yiyen cihatçı ve tekfiri gruplarla işbirliği yapmak ve finanse etmektir. Bu şekli ile bu harekâttan ülkemize hayır gelmez, ancak felaket gelir.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum