Türker ERTÜRK

Türker ERTÜRK

[email protected]

15 TEMMUZ VE 18 MART’IN ANLAMLARI!

09 Ağustos 2017 - 11:22

“18 Mart 1915’i yaşamadınız, bunu okuyorsunuz ama 15 Temmuz’u yaşadık. Dolayısıyla, bu bizim için çok daha anlamlı” demiş Erdoğan. Öncelikle bilinmesi gereken şey şudur; bir şeyin anlamlı olması, anlam kazanması ve farkındalığı bilimsel bilgiyle olur. Yani demek istiyorum ki; bir tarihi olayı anlamlandırabilmek ve bu olay hakkında farkındalığınızın olması demek, olayın geçtiği zaman diliminde yaşamış olmanızı gerektirmez. Hatta çoğu zaman kitleler, yaşadıkları zaman dilimini ve olayları, kandırıldıklarından ve yeterli bilgiye sahip olmadıklarından gerçeklerden farklı değerlendirir ve anlamlandırırlar.

Çanakkale Zaferinin ne olup ne olmadığını ve sadece bizim için değil, dünya tarihi içinde ne anlama geldiğini burada yazacak ve anlatacak değiliz. Çanakkale hakkında, hem de madalyonun her iki yüzünü ve arka planlarını anlatan her dilde yüzbinlerce kitap, belge ve makale var.

Dur Yolcu!

Biz Çanakkale hakkında çok okuduk. Okurken tek taraflı da olmadık. Karşımızdakilerin planlarını, değerlendirmelerini ve hislerini de öğrendik. Ayrıca, yüz yıl önce savaşılan cepheleri gezdik, oralarda sabahladık, iliklerimize ve hücrelerimize kadar 18 Mart 1915’in ne anlama geldiğini hissettik. Bu hissedişin arkasında hamaset var ama çoğunlukla okunarak öğrenilen bilimsel bilgi var!

“Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın

Bu toprak, bir devrin battığı yerdir

Eğil de kulak ver. Bu sessiz yığın

Bir vatan kalbinin attığı yerdir

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda

Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda,

İstiklal uğrunda, namus yolunda

Can veren Mehmed’in yattığı yerdir”

Diyor, Necmettin Halil Onan “Bir Yolcuya” şiirinde Çanakkale Şehitleri için! Çanakkale, gerçekten bir destandır. Dünya harp tarihinden ve kahramanlıktan bahsedilirken, Çanakkale asla es geçilmez ve geçilemez! Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler, ulusal bilincini burada çektikleri acılar üzerine inşa etmişlerdir.

Çanakkale’yi Bedr’in Üstüne Koyuyor!

Halen sinemalarda gösterimde bulunan Churchill filmini izlemenizi tavsiye ederim. Filmde; II. Dünya Savaşı’nın sonları yaklaşırken, müttefikler yaklaşık olarak bir milyon askerle, Haziran 1944’de Normandiya’ya çıkarma yapmak ve Almanlara nihai darbeyi vurmak istemektedirler. Önlerindeki en büyük engel İngiltere Başbakanı Winston Churchill’dir. Çünkü Churchill tereddüt içindedir ve korkmaktadır. 1915’de Çanakkale’de yaşadıkları yenilginin travmasını 29 yıl sonrasında bile hala hissetmekte ve yaşamaktadır.

Çanakkale için yazılan şiirin ve yakılan türkünün haddi hesabı yoktur. Bunlar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın çocuklarımıza baskıyla yazdırdığı 15 Temmuz şiirlerine de benzemez.

Bakınız, şairimiz Mehmet Akif Ersoy “Çanakkale Şehitlerine” şiirinde, içinde Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’in bulunduğu Çanakkale ile Bedir Savaşı’nı kıyaslıyor ve dizelerinde; “Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi” diyor!

Halkın Gözünden Kaçırıyorlar

Demek ki 15 Temmuz, 18 Mart’la kıyaslanamazmış. Ayrıca, 15 Temmuz şaibeli! Yani engellenebilecek bu darbe sanki engellenmemiş ve “Allah’ın lütfu” olsun diye önü açılmış. Amaç; rejim değişikliği yapmak, “tek adam” yönetimini inşa etmek ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni merhale merhale parti ordusu haline getirmektir.

Bugün merkez akım medyada muhalif görüşler ve özellikle 15 Temmuz’un arka planı hakkında iktidardan farklı söylemleri olanlar çıkarılmıyor ise ki böyledir; iktidarın 15 Temmuz hakkında halka anlattıkları yalandır ve arka planı uyanırlar diye halkın gözünden kaçırılmaktadır!

Askeri Darbe Değildi

15 Temmuz, bir askeri darbe değildi. Askerin elindeki harp silah ve araçlarının sadece yüzde ikisi ile darbe başarılı olabilir miydi? 15 Temmuz Darbe Girişimi; TSK da dahil devletin içine iktidar tarafından sokulmuş, atanmış ve terfi ettirilmiş Gülen Cemaati unsurları tarafından yapıldı. Sızma demiyoruz; çünkü sızma 2002’den önce vardı!

Bakınız, tüm dünya geçen yıl 15 Temmuz’da yaşadığımız ve 249 yurttaşımızı kaybettiğimiz dinci kalkışmanın bir askeri darbe olmadığını biliyor! Ama iktidar, ısrarla bunu bir askeri darbe olarak takdim etmeye çalışıyor. Çünkü amaç; yeni bir devletin inşasıdır.

Ayhan Oğan Doğru Söyledi!

AKP MKYK üyesi Ayhan Oğan; “Biz 15 Temmuz'da çok büyük bir şey yaptık. Halk bir devrim yaptı, vesayet sistemini bitirdik. Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz. Beğenin, beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan'dır” derken doğruyu, AKP içinde konuşulanı söyledi. Sadece erken öttü, o kadar.

Daha geçen gün, ABD’nin Ankara eski Büyükelçisi Jeffrey; “15 Temmuz bir askeri darbe değildi, arkasında yüzde yüz Gülen Cemaati vardı” dedi. Bu gerçeğin tüm dünya farkında, siz de farkında mısınız?

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum