AKP’nin en büyük mahareti, içeride ve dışarıda sürekli sorun yaratmak; sonra da bu sorunları çözme vaadiyle milleti meşgûl etmek!
***
Örneğin:
1)Neredeyse bütün “yeşil alan”ları “dikine beton”la örttüler! Şimdi, “yeşil”lendirme vaadinde bulunarak oy istiyorlar!
2)Suriye sorununu da, “Yakında Emevi Camii’nde Cuma Namazı kılacağız” diyerek kendileri büyüttüler; Türkiye’nin ekonomik, demografik bütün dengelerini bozdular.
Şimdi, çözme arayışındalar ama çözemiyorlar. Muhalefet eleştirince de baskın çıkmaya çalışıyorlar!
3)Türkiye’yi borç sarmalına sokup bütün ekonomik dengeleri bozdular, sonra da “beka” ve “dış güçler” masalına sığındılar!
***
“Dış güçler” elbette ki, sizin büyümenizi, güçlenmenizi ve uluslararası düzeyde etkili söz sahibi olmanızı istemez.
Terörizm dâhil çeşitli yollarla önünüze arkanıza engeller koyarak sizi tökezletir.
Ama siz, altınızdaki makam arabasını bile onlardan satın alarak saltanat sürüyorsanız, “dış güçler”in sizi kıskandığı “maval”ına kimseyi inandıramazsınız.
***
Şunu da belirtmek gerekir:
“Dış güçler” sizin bütünüyle batmanızı da istemez.
Çünkü siz, onlar için “VAZGEÇİLEMEZ BİR PAZAR”sınız!
82 milyonluk Türkiye’nin en az üçte birinin ekonomik düzeyi, “dış güçler”in kendi vatandaşlarının gücünden daha büyük bir pazardır.
Bu pazarı, “dış güçler” kaybetmek ister mi?
***
Hatırlayalım: AKP’nin, Suriye ile bir kararı daha vardı... Her hazırlık yapılmıştı... Üç saatte Şam’a varılacaktı!
E peki, ne oldu?
Şam’a değil, sınırın biraz ötesine gitmek için bile “dış güçler”den izin almak zorunda kaldılar!
Şimdi yine “seçim öncesi operasyonu” için izin almış gibi görünüyorlar!
***
E peki, çözüm?
Çözüm yok!
Çözüyor gibi görünmek, çözmekten daha avantajlı!
AKP hep bunu tercih ediyor!
Başarılı da oluyor!..
Ama bu kez de öyle mi olacak?
Bilemiyorum.
Bekleyip, göreceğiz...
------
NOT:
Tayyip Bey, Başbakan iken 5 Eylül 2012'de, bakınız ne diyordu?
“CHP yarın Şam'a gidecek, yüz bulamayacak, göreceksiniz ama inşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız.
O gün de yakın.
İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii'nde namazımızı da kılacağız.
Bilali Habeşi'nin, İbn-i Arabi'nin türbesinde, Süleymaniye Külliyesi'nde, Hicaz Demiryolu İstasyonu'nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz."
FACEBOOK YORUMLAR