Ülkemizin en büyük gereksinimi, uzlaşı kültürünün yeterince gelişmemesidir.
Bu fotoğraf ise bu gereksinmenin en üst düzeyde karşılandığının tarihsel bir kanıtıdır.
GÜVERCİN dergimizde 2000 yılı Mayıs ayı sayısının içinde ve arka kapağında yayımladığım bu fotoğraf da zaten TARİHSEL UZLAŞI başlığını taşıyor.
***
Dönemin Başbakanı BÜLENT Ecevit, CUMHURBAŞKANI SEÇİMİNDE, başında bulunduğu koalisyon hükümeti ortaklarının Meclis'teki oylarının yetmesine karşın MUHALEFET PARTİLERİNİN DE DESTEĞİNİ SAĞLAMIŞTI.
Yâni... Yânisi şu: MİLLETİ KAMPLARA BÖLMEMİŞTİ...
***
İktidar ve muhalet liderleri Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Recai Kutan, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller tokalaşmakla kalmamış, bu tarihsel uzlaşıyı imzalarıyla da kayda geçirmişler ve TBMM Başkanlığı'na başvurarak, Ahmet Necdet Sezer'i ortak aday göstermişlerdi.
Bu, dönemin en büyük siyasal ve toplumsal kazanımıydı.
***
Ülkemiz her dönemde ve her koşulda bu tür tutumları yaşayabilmelidir.
Sürekli gerilim yaratan siyaset tarzından vazgeçilmelidir.
Bu konuda birincil görev Tayyip Bey'e düşmektedir.
Çünkü gerilimli ortamın birincil sorumlusu da odur.
O vazgeçerse siyasal rakipleri de doğal olarak daha yumuşak bir tutum takınır.
***
Bu bağlamda ben, koalisyonları, ittifakları çok önemsiyorum. İkisini de uygarlıkla eşdeğer olarak görüyorum.
Burada önemli olan, ittifak ya da koalisyonun "CEPHELEŞME"ye yol açmamasıdır.
O nedenle ittifak ve koalisyonlarda ideolojik benzerlikler yerine, ortak paydalarda buluşulmalıdır.
***
Sözün özü: Demokratik bir gücüm olsa, - oy kaygısı olmadan da- her durumda, hem koalisyonu, hem ittifakı zorunlu hâle getiririm.
NOT: Bu fotoğraftaki Devlet Bahçeli'nin şimdiki tutumunu benimsemek mümkün değildir. Çünkü şimdiki tutumu; cepheleşmeyi, dolayısıyla kutuplaşmayı artırıcı ve kışkırtıcı bir tutumdur.
FACEBOOK YORUMLAR