Cumhurbaşkanı,
“HALA vatandaşlarımıza istediğimiz fiyattan et sunamadığımızı itiraf ediyorum” diyor.
Ciddi bir Tv kanalı bunu, “HÂL” yerine, -yukarıdaki gibi-, “HALA” diye yazarak veriyor.
Yâni, “HALA”yı Cumhurbaşkanı değil, bu kanal kullanıyor.
***
Bu kanal da bir süre önce “YANDAŞ MEDYA”ya dahil edilmişti!
Demek ki, YANDAŞ olunca “HÂL”lar, “HALA” oluyor!
“TEYZE” de olabilirdi!
“EMMİ/AMCA” veya “DAYI” da olabilirdi!
YANDAŞ olursanız, milletimiz, ne verirseniz yer, nasıl olsa!
*
Ancak, “HALA”ya takılıp Cumhurbaşkanı’nın “İTİRAF”ını atlamayalım...
Ne diyor Tayyip Bey?
“İstediğimiz fiyattan et sunamadık” diyor...
Yâni, “Vatandaşımıza ucuz et yediremedik” demek istiyor.
Sanki, her şeyi ucuzlatmış da bir et kalmış gibi!
Tanzim çadırlarındaki “varlık kuyrukları”nın domates ve patateslerini ayrı tutarsak, her ürün ateş pahası oldu!
Örneğin, meşhur “hıyar”ımızın fiyatı 20.-TL’ye kadar çıktı!
***
Tayyip Bey “itiraf”a bayılıyor! Sıkışınca hemen “itiraf”ta bulunuyor!
Örneğin, “İstanbul’a ihanet ettik” itirafı da ondan gelmişti.
Ama Tayyip Bey, “ Rabbim ve milletim affetsin” deyip, işin içinden sıyrılmaya da çalışıyor.
“Rabbim” affeder mi bilemem ama, millet, yavaş yavaş “af” noktasından uzaklaşıyor.
***
Tayyip Bey de bunun farkında...
Onun içindir ki, sabah akşam “beka, beka” deyip duruyor ve muhalefet partilerine karşı öfke ve nefret dilini kullanıyor.
Hele hele Kemal Bey’in ufacık bir açığını, bir dil şürçmesini buldu mu, “Bay Kemal, Bay Kemal” diyerek meydanları inletiyor!
***
Geçmişte çok siyasetçi gördük...
Ama “öfke” ve “nefret” dilinin bu kadar ağır ve sık kullanıldığını hiç görmedik.
Hele hele, açık açık, “kindar ve dindar bir nesil” yetiştirmek”ten söz eden bir lidere hiç mi hiç rastlamadık.
“Bu dilin ivedilikle bırakılması gerekir” diyeceğim ama, biliyorum ki, boşuna söylemiş olacağım.
***
Ama yine de Yunus Emre’yi dinlememizde yarar var.
-Ne diyor, bu ulu ozan?
-Şunu diyor:
“Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kim tutmayız
Kamu âlem birdir bize”
FACEBOOK YORUMLAR