Resim denilince aklımıza ne geliyor?
O zaman resmin temel unsurlarından başlayalım: Resim iki boyutlu bir yüzeydir, yani demek istediğim, Bir duvar yüzeyi veya bir kağıt yüzeyi oluşturur. Resim de renk ve çizgi çok önemlidir. Çünkü bunlar kullanılarak bir ifadeyi oluşturur. Hangi çağda olursak olalım bu unsur hiçbir zaman değişmez yani renk ve çizgi unsuru.
Resimde ışık çok önemli bir kavramdır. Eğer resim kendi içinde nesnelerin ışıklandırılmış gölgelerini kapsamıyorsa resmin ışıkla bağlantısı doğal, dış ışık kaynaklarına dönük bir bağlantı olmaktadır. Aynı zamanda üç boyutluluğu vermektedir.
Resimde renk kullanımı belli bir sınıflandırmaya göre tanımlandırılmaktadır. Rengin doğal kullanımı doğaya göre uygulanmaktadır. Ancak göz renklerden dolayı aldanan bir organımızdır. Bu sorun 19 y.yılda empresyonist (izlenimci) ressamların bu değişmeyi sıkıca gözlemleyen deneylerine sebep olmuştur.
Tarih öncesinde resim sanatı ise: Buradaki amaç mağara duvarlarını süslemekten daha farklı bir amaca yönelmekti. İnsanlar ilk zamanlar resimlerle duygularını ve düşüncelerini anlatmak için mağara duvarlarına çizimlerini yapmışlardır. Tarih öncesi çizimleri çağdaş düşünceyle yorum yapmak biraz zor olmaktadır.
Duvardaki resimler doğadaki yaratıklarla yapılan bir savaşı anlatmaktadır. insana büyüsel bir güç kazandırdığına inanılır. Doğaya, hayvanlara, egemen olmanın bir sembolü veya avın şanslı geçmesi için olan bir tılsım olarak düşünülmüş olabilir.
Eski mısır ise: Eski mısırlılar duvar resimlerine çok düşkün insanlardı. Tapınaklarda ve mezar odalarında hiç boş duvar olmadığı gözlenmektedir. Duvarlar rölyef şeklinde, üzerileri boyanmış kabartmalarla veya bir çeşit resim dili olan hiyeroglif yazılarla veya doğrudan resimlerle dolu olmaktadır.
Girit resmi ise: Heykel dalına fazla rağbet edilmemiş olan Girit sanatında resim ve renkli dekorasyon büyük önem taşımıştır. Girit uygarlıklarında doğal taş yüzeyini taklit eden ve teknik sırrı bu günde bilinmeyen seramik kap kacak üzerine , koyu sarıda koyu kırmızıya doğru değişen renk nitelikleriyle zenginleşen geometrik süsleme motifleri görülmüştür.
Eski yunan resmi: Girit ve Miken uygarlıklarında başlangıçları olan Antik yunan uygarlığının M.Ö 12.-9 yüzyıllar arasındaki dönemi karanlık çağ olarak adlandırılmaktadır. Asıl Yunan kültür çağları M.Ö 8. Yüzyıldan itibaren başlamaktadır. Geometrik üslup çağını ele alacak olursak, M.Ö 9 yüzyıl boyunca soyut geometrik motifler, zikzaklar, gamalı haçlarla süslenmiş yunan vazolarına M.Ö 8 yüzyılda stilize edilmiş insan figürlerinin de girdiği görülmüştür. Fakat insan figürü yunan çevresinde M.Ö 12 yüzyıldan önceki betimlemeden farklı olarak ele alınmıştır ve vazo resimlerinde de ona farklı bir rol verilmiş. Yunan resmine , aynı yüzyıl içinde Doğu sanatların etkisiyle, dekoratif biçimlerle ele alınmış hayvan motifleri girer.Bu figürler genellikle geyik ve kuş figürleri olmuştur.
Miken sanatından da bahsedelim: Girit’te Minos uygarlığı doruğuna ulaştığı sırada, Miken sanatı da Grek yarım adasında gelişmeye başlar. İken sanatı yerli bir kültür üzerine gelişir.Miken seramiğinde kap yüzeyi ,geometrik bir karakterdedir. Şeritlerle parçalara bölünür. Matematik bir düzendeki motifler kabı çevreler fakat bu süs düzeni, Minos kültüründe pek olamamaktadır.
Başka bir yazıda belki devamı gelirrr……..
Yararlanılan kaynaklar:
*Adnan TURANİ-Dünya Sanat Tarihi
* Sezer TANSU-Resim Sanatının TARİHİ.
FACEBOOK YORUMLAR