Prof.Dr.İsmail Hakkı AYDIN

Prof.Dr.İsmail Hakkı AYDIN

[email protected]

Nörokuantum,

24 Eylül 2019 - 16:14

Özellikle Da Vinci, Kepler, Kopernik, Galileo, Descartes, Newton, Rembrandt, Spinoza, Huygens ve Laipniz gibi düşünürlerle başlayan aydınlanma çağının getirdiği, “Allah’ın varlığına ihtiyaç kalmamıştır. Artık biz her şeyi akıl ve bilim ile çözebiliyoruz.” düşüncesinin hâkimiyeti ile o zamana kadar bilimin engizisyona birçok kurban vermesi, “Kilise bağnazlığının ve gücünün” sarsılması ve ateizmin fazlaca taraftar bulduğu yıllarla birlikte, insanlık yaklaşık üç yüz yıl “Newton Fiziği” ile her türlü problemlerini çözebildiğini zannediyordu.

Ancak, 1900’lü yıllara gelindiğinde, bilimsel gelişmelerin yanında diğer teknolojik icatların da kullanıma girmesi, özellikle atom altı parçacıkların incelenmesi ve felsefe, düşünce, beyin, nöron ve moleküler derinliklerin detaylı değerlendirilmesi için çok farklı ve geçmiş bilgilerimizi alt üst eden bir başka bilim dalına ihtiyaç hasıl olması sebebi ile “Kuantum Fiziği” sahneye çıktı. Kuantum düşüncesi, birçok Newton kurallarını yerle bir etmiş, çaresiz bırakmış, elektron, nötron, proton, kuark, lepton ve boson gibi yapıların detaylı bir şekilde incelenebilmesine ve anlaşılabilmesine fırsat vermiştir. Bu alandaki devrimsel çalışmaları sebebiyle bilim, insanlık, kâinat ve hatta dolayısyla hayat, Max Planck, Erwin RJ Schrödinger, Albert Einstein, Richard D Feinman, Robert Lanza, Kurt Gödel, Karl Lashley, Nikola Tesla, Alan Turing, Wilder Penfield, Peter Higgs, Karl H Pribram, Stuart Hameroff ve Roger Penrose gibi bilim insanlarına, medyun-u şükrandır ve minnettardır. Tabii ki Michio Kaku, Jim Al-Khalili ve Elon Musk’ı da unutmamak gerek.

Bütün bu bilimsel gelişmeler yapay zekânın baş döndürücü, hayal dünyamızı zorlayan, devrimsel boyutlara ulaşmasına ve kâinatı, mistik kabulleri, tasavvufu, felsefeyi, hayatı, insanı, organları, özellikle hep gizemler deryası olarak bir meçhul muamma olan beyni ve onun meçhuliyetine ve esrarına nal toplatan nöronları daha iyi anlamamıza vesile olmuştur. Nitekim nörokuantum bilmeden beyin, nöron ve nörofizyoloji hakkında söylenecek her söz eksik kalacaktır.

Nerede ise üç günde iki katına çıkan evrensel bilim, bizim de bildiklerimizi, söylediklerimizi ve yazdıklarımızı sık sık güncellememizin gerekliliğini mecbur kılmaktadır. Rüyalarım da bile bilimsel gelişmelere yetişmekte ter döküyorum, zorlanıyorum. Gayret bizden...

İlmi literatür her geçen gün update edilmekte, güncellenmektedir. Her biri bin yıllık, bin ömrüm olsa hepsini de uğruna feda edebileceğim ve asla pişman olmayacağım mesleğim olan “Nöroşirürji” ve bu bağlamda beyin, nöron ve nörobilim ile alakalı olarak yazdığım makalelerimin ve “Beynin Şifresi”, “Beyin Fırtınası”, “Beyin Sizsiniz”, “Düşünce Sizsiniz” gibi kitaplarımın da “Laniakea, Connectom ve Epigenetik” derken, yeniden gözden geçirilmesi ve ilmi gelişmelerle mücehhez hâle getirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, teolojik-tasavvufi birçok ifadelerle birlikte, yüzyıllar önce Muhyiddin Arabî’nin Fusus’ul Hikem’inde zikrettiği “Temessül”, “Tecessüd” ve “Hiss-i Kabl’el Vukuu”  gibi mistik kavramları da şahsen ben, nörokuantum sayesinde daha iyi anlar ve daha iyi izah eder oldum!

Yeri gelmişken, bana her daim fikirleri ile “Nörokuantum” ufkunu da aşılayan, yolumu aydınlatan, hayal dünyamı namütenahi ummanlaştıran, dünyadaki “Nöroşirürji Tarikatı”nın Kutbu ve Şeyhi (!), mesleki hayatımda ve beyin cerrahisindeki hocam, mürşidim ve ustam Mahmut Gazi Yaşargil’e, her nöroşirurjiyenin de tüm insanlığın da şükran borcu olduğunu ifade etmek gerektir!

Gerek bilimsel gerekse ilmi müktesebatımın verdiği ilhamla, zannımca kuantumun nörolojik bilimlerde uygulanmasının ifadesi olarak “NÖROKUANTUM” tabirini ilk kullananlardan biriyim. Ayrıca, önümüzdeki elli, en çok yüz yıl içerisinde gerçekleşeceğine inandığım beyinlerarası bilgi ağı, interneti (wbw, gbw) husunda yazdığım makale (https://www.ecronicon.com/eco19/pdf/ECNE-02-ECO-15.pdf), özellikle World Brain Web ve Global Brain Web  “wbw ve gbw” kavramlarını ihdas etmem hasebiyle, ulusal ve uluslararası platformda, müspet-menfi, çok ses getirdi. Medya organlarında yer aldı.

Bu hususta, güncel olmaya çalışarak çok konuştum (https://youtu.be/ndVACz9w8TE), (https://youtu.be/y1hSBtZo4HU), (https://youtu.be/y1hSBtZo4HU) ... çok yazdım (https://www.medimagazin.com.tr/authors/ismail-hakki-aydIn/tr-ah-su-beyin-dedikleri-world-braIn-webwbw-72-87-4187.html), (https://www.medimagazin.com.tr/authors/ismail-hakki-aydIn/tr-global-beyin-agIna-dogru-bir-adIm-72-87-4183.html), (https://www.medimagazin.com.tr/authors/ismail-hakki-aydIn/tr-beyin-tanrisal-bir-parcacik-rabbim-beni-doktorlardan-koru-72-87-4176.html), (https://www.medimagazin.com.tr/authors/ismail-hakki-aydIn/tr-beyin-denen-mechul-72-87-4170.html), (https://www.medimagazin.com.tr/authors/ismail-hakki-aydIn/tr-kuantum-ve-muhyiddin-arab-72-87-4190.html)...

Ama yine de “NÖROKUANTUM” ile alakalı olarak çok sözüm var, söylenecek, çok düşüncem var yazılacak...

İşte, rüya aleminde de olsa zaman zaman dağarcığımdan neşv’ü nema eden ve sizlerle paylaşmak istediğim nörokuantum  ile ilgili bir kaç aforizmamız…

*EVRENSEL KONNEKTOM; kâinatta her ne varsa aynı bütünün parçaları olduklarından, birbirleriyle bağlantılı, iletişim ve etkileşim içerisindedirler.  

*Beynin sırlarını çözdükçe, nasıl çalıştığını daha iyi anlar ve hayranlığımız artar!

*”Hiss-i Kabl’el Vuku”, nörokuantumun konusudur!

*Nörokuantum bilmeden, beyin hakkında söylenen sözler eksiktir!

*Kâinatta bulunan hayvanlar da bitkiler de hatta bütün mevcudat, insanların ve tüm mahlukatın beyinlerini ve düşüncelerini okuyorlar! Hissediyorlar! Her şeyi hafızalarına kaydediyorlar! Paylaşım ve muhabere hâlindedirler!

*Bilim ve felsefenin ulaştığı en derin hakikat, “Temelde birlik” kaidesidir.

*Her biri bin yıllık bin ömrüm olsa, binini de uğruna feda edeceğim bir meslektir NÖROŞİRURJİ!

İşte “Rubaiyyat-ı Bircis”den (İsmâil Hakkı Aydın, Rubaiyyat-ı Bircis, Girdap Kitap, 2019, İstanbul) bir rubaimiz...

KOYNUNDAKİ KUŞLAR — — • / • — — • / • — — • / • — (Mef’ûlü, Mefâîlü, Mefâîlü, Feûl) Yar söyle! Nedir böyle kemerler, tokalar, Hep düğmesi ısrarla açılmaz yakalar! “Hicran” diye masumca sarıldıkça sana, Her an, beni koynundaki kuşlar gagalar

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum