Prof.Dr.İsmail Hakkı AYDIN

Prof.Dr.İsmail Hakkı AYDIN

[email protected]

Aforizma Dedikleri-1,

25 Şubat 2019 - 20:11

Aforizma, özdeyiş, vecize, özlü söz, aforizm: Düşünceleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir. Kimi zaman maksim, motto, kelam-ı kibar, mücevher söz ve ülger olarak da anılırlar. Özdeyişler, söyleyenleri genellikle bellidir. Anonim nitelik kazanmış sözler de vardır. Bir cümlenin özdeyiş sayılması için anlamı yoğun ve fikrin özünü ifade eder nitelikte olması gerekir. Sözün dikkate değer konuları öne çıkarması ve farklı bakış açısı yansıtması önemli bir özelliktir. Bir başka ifade ile aforizma, benim de yazmaktan büyük haz duyduğum rubai formundaki manzum düşüncenin düz yazı olarak ifadesidir. Daha önce, yine bu köşemde yayımlanan (https://www.medimagazin.com.tr/authors/ismail-hakki-aydIn/tr-aforizmalarIm-72-87-4114.html) ve “AFORİZMALAR” isimli kitabımızda (Girdap Yayınevi, İstanbul, 2018) bir araya topladığımız aforizmalar, zaman zaman makale ve kitaplarımda yer alan, konferans ve televizyon programlarında, gerek kendimce seçilen ve kullanılan gerekse de öğrencilerim, okuyucularım, dostlarım ve arkadaşlarım tarafından seçilen ifadelerden müteşekkildi. 

Adı geçen kitabımın yayımlanmasından sonraki dönemde, yine medyadaki fikrî aktivitelerimden ve konferanslarımdan, özellikle Girdap Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Muttalip Asılı ve editörüm Vedat Topçu beylerin seçtikleri yeni aforizmalarımı burada kaarilerimle paylaşmak istedim. Şimdi sizleri ilmi, sosyal ve kültürel müktesebatınız ve muhayyileniz çerçevesinde beyin fırtınası yapmanız için bu çok yeni, taze ve güncel aforizmalarım ile baş başa bırakıyorum.

 

*“Geri zekâlı!” tabiri, hak etmeyen için kullanılmamalı! Zira bazılarına “İltifat”tır.

*Kaç kaliteli, kalite kurullarının kalitesini kalitelendirecek kalitede?

*Kalite kurulları, cesaretleri varsa, öncelikle kendi kalitelerini gözden geçirsin!

*İstikbale hükmetmek için en iyi yol, onu şekillendirmektir!

*Bu holistik kâinatta, hiçbir “Şey” başlatıldığı yerde değil, hiçbir “Var” da var değil!

*Her filozof matematikçi değildir. Fakat en büyük filozoflar da matematikçilerden çıkar!

*Topluma, genetiklerine uymayan kültür alışkanlıklarının enjekte edilmesi, milletleri çökertme projesidir!

*Beyinleri köleleştirmeden hiçbir milleti çökertmek mümkün değildir!

*İstikbali bilim insanları şekillendirir!

*Suskunluğum, çığlığımdır!

*HAYAL...

Hayal edebiliyorsak, başarabiliriz. 

Hayal edebildiğimiz müddetçe, beynimizin gücü sonsuzdur. 

Hayal, beynin kabiliyetini gösterir.

Hayal gücü sonsuz olanın, beyin gücü de sonsuzdur. 

Beynimizin gücü, hayallerimizle sınırlıdır.

*Münevver mi dediniz?

Elsine-i sitteden vazgeçtik, elsine-i selâse arar olduk!

[Osmanlıda, resmî olarak okuryazar sayılabilmek için üç lisan (elsine-i selâse) bilmek gerekirdi. Münevver sınıfına girmek için ise en az altı lisan (elsine-i sitte) bilmek şarttı!].

*Düşünce; düşünülemeyeni düşündürttürecek düşüncedir.

*Kendi beynine güvenen, başkasının beyninden korkmaz!

*Her kim olursa olsun, layığına muhabbet, müstahakına nefret gerektir!

*Tahsil; beyinlere, ilmî hüviyeti, fikir üretme kabiliyetini ve hürriyetini kazandırır. Eğitim ise canlılara, bu hasletlerin şartlara göre hudutlarını öğretir!

*Bu âlem; mütefekkir gâvurlar (!) ile müteekkil ve mütevekkil Müslümanların (!) âlemi...

*Akıl; en büyük nimet, sağlık; en büyük servet!

*Ömür; holistik ve sanal hayattan, hakiki ve ebedî diyara bir yolculuk!

*Cehaletin de profesörlüğü varmış...

*Allah’ın rızası, tespih tanelerinden ziyade, laboratuvarlarda gizlidir!

*Beyin, tanrısal bir parçacık!

*Mütefekkir gâvurlar (!) yapay zekâ peşinde,

Mütevekkil  Müslümanlar (!) da yatay zekâ...

*Yapay zekâ, tıpkı insan beynindeki nöronlar arası iletişim ağına benzer, bir alt yapıyla kendi deneyimlerini analiz ederek, nöral ağ algoritması tabanında taktik ve strateji geliştirilebilir!

*Cehaletin de tahsili varmış!

*Anatomi laboratuvarları, tükenen nefeslerin hayata nefes olduğu yerlerdir!

*Benim yorgunluğum çalışmaktan değil, dinlemekten... O kadar çok boş konuşan var ki bu âlemde...

*Doktora giderken sevgimizi, şefkatimizi, edebimizi ve samimiyetimizi de yanımıza almalıyız! Çünkü her hekim, bu hasletlerle mücehhezdir. Şifaya, tenakuz iştirak etmesin!

*Aşk, gönlün işgaline kayıtsız şartsız teslim olmaktır!

*Doğu ve Batı arasındaki en sağlam köprü, bilim ile kurulur!

*Merhametini ve sevgisini kazanamadığın hekimin ilacından, cerrahın bıçağından şifa bulamazsın!

*Hürmet etmediğin hekimden derman, güven duymadığın cerrahtan aman, sevgisiz yazılan ilaçtan şifa, merhametsizden vefa bekleme!


 

İşte rubaimiz...

 

ÖPÜŞMEKTE MİDİR!

— — • / • — — • / • — — • / • — 

(Mef’ûlü, Mefâîlü, Mefâîlü, Feûl)

 

Gökten bu Venüs, Zühre de düşmekte midir?

Yâr zülfüne, yıldızlar üşüşmekte midir?

Aşk şerbetidir sunduğu peymânelerin,

Sultânım, o bardakla öpüşmekte midir!

 

İsmâil Hakkı AYDIN

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum