Prof.DR. Hİkmet Sami TÜRK

Prof.DR. Hİkmet Sami TÜRK

[email protected]

TUTUKLU SİYASET

23 Ocak 2025 - 21:58

“Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında Türk Ceza Kanunu’nun  216. maddesine göre açılan ceza soruşturmasında Anayasa ve  Ceza  Muhakemesi Kanunu’nun öngördüğü tutuklama ve alternatifi olan adlî kontrol koşulları olumsuz yönden değerlendirilmiştir. Demokratik hukuk devletinde siyaset,  tutuklu olarak yapılmak zorunda bırakılmamalıdır.”.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanması hakkında eski  Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk yazılı bir değerlendirme yaptı:
“Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinde yazılı ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçunu işlediği şüphesiyle tutuklanmıştır. Bu maddenin 1. fıkrasına göre;   ‘Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini,  diğer  bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği  açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’

Tutuklama kararını veren İstanbul 2. Ceza Hâkimliğinin 21.01.2025 tarihli kararına göre; özetle, şüpheli Ümit Özdağ’ın 2022 ve 2023 yıllarında twitter hesabından yaptığı 10 paylaşım Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinde yazılı ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ niteliğindedir. Bu maddede aranan ‘kamu güvenliği  açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâli’, ‘30/06/2024-03/07/2024 tarihlerinde Kayseri’de meydana gelen olaylarla, ‘şüphelinin ‘mensup olduğu partiye müzahir şahıslar tarafından yapılan paylaşımlar’ sonucunda gerçekleşmiştir. Şüphelinin   ‘dosyadaki bilgi ve belgeler çerçevesinde suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular’ saptandığı için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinde öngörülen ‘geçerli şüphe’, Anayasa’nın 19, maddesinde öngörülen ‘kuvvetli belirti’ ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100/1. maddesinde öngörülen ‘kuvvetli suç  şüphesini gösteren somut suç delilleri’ mevcut olduğu, suç için yasada öngörülen alt ve üst sınır  ile eylemlerin geçekleşme şekilleri dikkate alındığında kaçacağına yönelik somut olgunun varlığı, delillerin henüz tam olarak toplanamamış olması, 5271 sayılı CMK hükümlerine göre şüphelinin tutuklanmasına engel bir hâlin bulunmaması, Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen ‘ölçülülük’ ilkesi gözetildiğine tutuklamaya alternatif adlî kontrol altına alma tedbirlerinin bu aşamada yetersiz kalacağı değerlendirildiğinden  Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100, 101 ve devamı maddeleri gereğince TUTUKLANMASINA karar verilmiştir.
Ceza yargılaması sürecinde bir tedbir niteliğinde olan tutuklama kararı, insanın özgür yaşama hakkını ortadan kaldırdığı için koşulları  doğrudan doğruya Anayasa’nın ‘Kişi hürriyeti ve güvenliği’ ile ilgili 19. maddesinin  IV. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu  maddeye göre; ‘Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini ve değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösteren diğer hâllerde hâkim kararıyla tutuklanabilir. …’   

‘Tutuklama  nedenleri’  ve ‘Tutuklama kararı’, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100 ve 101. maddelerinde  düzenlenmiştir. 100. maddenin  2.  fıkrası  (a) bendinde ‘Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması, veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular…‘, tutuklama nedeni var sayılabilecek hâllerin başında sayılmıştır.

Olayda tutuklama kararı veren İstanbul 2. Ceza Hâkimliği, tutuklama gerekçesinin başında şüphelinin ‘kaçacağına yönelik somut olgunun varlığı’ndan söz ediyor.  Tutuklanmasına karar verilen insan, bir siyasî partinin genel başkanıdır.  Anayasa’nın 68. maddesinin II. fıkrasına göre  ‘Siyasî partiler, demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.’

 Siyasî Partiler Kanunu’nun  2. maddesine  göre ‘Siyasî partiler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak, milletvekili ve mahallî idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile  millî iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet  ve toplum düzeni içinde  ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden  ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilâtlanan tüzelkişiliğe sahip kuruluşlardır.’

Halkın içinde olan,  seçimlerde partisi ve adayları için halktan oy isteyecek bir genel başkanın kaçması düşünülebilir mi?  Böyle bir insanın kaçacağına yönelik hangi somut deliller var?
Kararda ‘CMK hükümlerine göre şüphelinin tutuklanmasına engel bir hâlin bulunmaması’ndan söz ediliyor. Böyle bir tutuklama gerekçesi olabilir mi? Bu mantıkla hakkında ceza davası açılan herkes tutuklanabilir. Kararda gösterilmesi gereken bu değil, tutuklamayı gerektiren nedenlerdir.   CMK’nun  100. madde 1. fıkra 2. cümlesi uyarınca ‘İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması hâlinde, tutuklama kararı verilemez.’

Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinde ‘bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası’ öngörülen bir suçla ilgili soruşturmada ne kadar süreceği belli olmayan tutuklama ‘ölçülü’ sayılabilir mi? Üstelik kararda tutuklama gerekçesi olarak ‘delillerin henüz tam olarak toplanamamış olması’ndan söz ediliyor. Aslında bu durum, tutuklama kararı verilmemesi bir gerekçe olabilirdi.

Kararda ‘tutuklamaya alternatif adlî kontrol altına alma tedbirlerinin bu aşamada yetersiz kalacağı’ değerlendirilmiştir. Oysa bu, tutuklama kararı vermeksizin soruşturma olanağı sağlayan bir alternatiftir. CMK  109. madde 1. fıkra uyarınca ‘Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı hâlinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir.’  

Görüldüğü gibi, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında Türk Ceza Kanunu’nun  216. maddesine göre açılan ceza soruşturmasında Anayasa ve  Ceza  Muhakemesi Kanunu’nun öngördüğü tutuklama ve alternatifi olan adlî kontrol koşulları olumsuz yönden değerlendirilmiştir.  Demokratik hukuk devletinde siyaset,  tutuklu olarak yapılmak zorunda bırakılmamalıdır.”.
(23.1.2023).      
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum