Ardına kadar açık pencerenizden, aldığınız o paha biçilemez derin nefesle selamladığınız gün gibi diri yaşamaktır yaşam.
Yaşamda bizi değerli kılan, ahlakımız, adaletimiz, vicdanımız, insan odaklı felsefemiz, çevre bilinçli davranışımız, doğa inançlı duruşumuz, bilgimiz, birikimimiz, estetiğimiz, görgümüz, disiplinimiz, eğitimimiz, kültürümüz, eylemlerimiz, hallerimiz, insandan insana ruh göçümüz ile Empatimiz, sanat görümüz, saygımız, inancımız, hoşgörümüz ve hesapsız sevgimizdir.
Yaşamımızı değerli kılan ise öncelikle bizim standartımız, bizim yaşam siyasetimiz, bizim siyasi (yaşam standartınızı yükselten, yaşamımızı özgürleştiren, eğitimimizi yücelten, nasıl bir hükümet tarafından yönetilmedeki) tercihlerimizdir. Ayrıca yukarıda değindiğimiz gibi yaşamda bizi değerli kılan hususiyetlerimiz de, yaşamımızı değerli kılmada gerekli hassasiyetleri, hususları, oluşumları ve girişimleri sağlar.
Süresini bilemediğimiz, ama kalitesini belirleyebileceğimiz yaşamda yaşayan ölü mü, yaşayan diri mi olmak isteriz?
Buna öncelikle karar verecek olan bizleriz ve bizim seçimlerimizdir.
Hangi ailede doğacağımızı seçemeyebiliriz, ama hangi aile ile yaşayacağınızı seçebiliriz
Hangi ülkede doğacağımızı seçemeyiz ama hangi ülkede yaşayacağımızı seçebiliriz
Belki ülkeyi yönetemeyiz ama hangi idare yöntemiyle, hangi düzenle, hangi ilkeyle, hangi adaletle, hangi fırsat eşitliğiyle, hangi güveni veren bir yönetimle yaşayacağımız görüşü ve hükümet eden uygulayıcısını seçebiliriz.
Yaşadığımız coğrafyada, ekonominin, eğitimin, kültürün, sanatın, özgürlüğün, iletişimin, olanakların insana hizmet odaklı olması gereken anlayışı seçebiliriz.
Doğarken rengimizi, cinsiyetimizi seçemeyiz ama ruhen, aklen ve kültürle kendimizi şekillendirebiliriz.
Kendimizi en insani değerlerle yönetebildiğimiz kadardır seçimimiz.
Sabah oldu uyanayım, akşam oldu, karnım doydu diyecek kadar günübirlik değildir yaşamak.
İnsani gereksinimlerimizin karşılık bulduğu kadardır yaşamımızın kalitesi.
Sürdürdüğümüz yaşamımızda bu öyle zarif bir dengedir ki, ya yaşayan ölü gibi sessiz kalarak edilgen oluruz, ya da yaşayan diri olarak dinamik, etken ve birey olarak kalırız.
Biz insanlar kendimizi, yaşamımızı, seçimimizi, bulunduğumuz dönemi, öncesini, sonrasını karşılaştırmalı, sorgulamalıyız. Sınırlarımızın ötesindeki yaşamları irdelemeliyiz. Medeniyetin içeriğini, çağdaşlığın karşılığını, laikliğin sağladığı yaşam standartını, cumhuriyetin birleştiren çatısını, demokrasinin özgürleştiren olgusunu, hukukun huzur veren adaletini düşünmeli ve hatırlamalıyız
.
Hatırlayalım insan olmak nedir, niçindir, nasıldır?
Hatırlayalım barış içinde yaşamak nasıldır?
Hatırlayalım sevgiyle, saygıyla bakmak, görmek, karşılamak, karşılanmak nedir?
Hatırlayalım söylediğimiz sözlerin duyulması, söylenenleri duymak, anlamak anlaşılmak nasıl değerlidir?
Hatırlayalım çıplak doğup, çıplak gittiğimiz bu âlem de malın, mülkün bu dünyada kaldığını. Dünyanın bizim etrafımızda dönmediğini ama bizden sonra da dünyanın döndüğünü.
Hatırlatalım kendimize bizlerin birer birey olduğumuzu.
Ve hep birlikte hatırlayalım insanlığımızı.
Bu vesile ile kadın ve erkekten oluşan insan cinsinden olan kadınlarımızın ve çocuklarımızın yaşadıkları istismarları, yoksunlukları ve maruz kaldıkları şiddeti hep birlikte kınayalım. İnsanlığa yaşatılan bu acıları hep birlikte onaralım. Vücut bulan tüm insanlık dışı tutumları, siyasi kimlik gözetmeden, dil, din, mezhep ayrıştırmadan ve hatta cinsiyet ayrımı yapmadan çözüme ulaştırıp medeniyet hırkasını hep birlikte giyinelim.
Yaşamını değerli kılan siz değerli dostlarımın yüce gönüllerine bu yazılı sohbeti banimle paylaştığınız için sevgimle, saygımla teşekkür ediyorum. Bir sonraki sohbetimizde buluşmak üzere, yağlıboya resmimin bir görselini, bir şiirimi ve Youtube’da ( Seni gördüm büyülendim – Es Geç https://www.youtube.com/watch?v=6-N90mRebUE ) yer alan bir şarkımı bırakıyor, değerlerinizi değerli kılan yaşantılar ve güzellikler diliyorum. Sanatın ışığı üzerinizde olsun, hoşcakalın, sağlıklı kalın, yaşayan diri olarak yaşamda kalın.
Gönülden gönüle köprü kurarak
Notayla mısrayla koşarak geldim
Renklerden renklere boya kararak
Şiirle Resimle koşarak geldim
Bir sanat sevdası olan aşkımla
Yürekten yüreğe gönül bağımla
Alkışla yaşayan ince sazımla
Şarkıyla türküyle coşarak geldim
Acıyı kederi unutun derken
Gözlerde yaşları kurutun derken
Sevgiyi kalplerde büyütün derken
Binlerce öyküyle taşarak geldim
Perihan KOCA
perihankoca.com
sanatinrenkleri.com
[email protected]
[email protected]
Instagram & Twitter & Facebook
FACEBOOK YORUMLAR