Perihan KOCA

Perihan KOCA

SANATIN RENKLERİ
[email protected]

Sanatın Gölgesindeki Kirli Zihniyetler

21 Ekim 2019 - 16:59

Sanatın ışığında, sanat aşkı ile içsel yolcuğuma çıktığım sanatımda, güzellikleri yaşadığım gibi bazı olumsuzluklara maruz kaldığım oldu.

Ancak ilk kez bu kadar dudak büktüren, sırt döndüren, yaka silktiren kusmuk durumla karşılaştım. Eminim şu an burada yazılı sohbetimi okuyan sizlerden biri veya birkaçı da bu durumlara tanıklık etmiş ya da yaşamıştır.

Sizlere duyurusunu yaptığım Nişantaşı’nda yer alan Galeri bozması mekanda grup dostlarımın hatırı ve ısrarı ile üç kişiden oluşan ‘’3 Bakış 1 Sanat’’ Grup Sergisi açtık. Sergi öncesi görüşmelerde taktıkları maske sanat bakışlı idi. Sergi hazırlık aşamasında maskenin rengi değişmeye başladığında defaten grupta yer alan iki ressam arkadaşa uyarıda bulunarak galerinin ve işleten bayanın yetersizliğini, başka mekan, başka zaman için gözden geçirmemiz gerektiğini söylemem, sonucu değiştirmedi. Üstelik Şehir dışından gelen iki arkadaşı her defasında azımsar, küçümser tavır ve sözler ile rencide edilişleri ise ayrı bir yürek sancısı idi.

Anlaştığımız tarihi galerici! bayan rica ile 5- 19 Ekim olarak değiştirdi. Galerinin yeni olduğundan henüz isim tabela veya yazısının hazırlandığını, sergi gününde asılacağını söyleyen bayan Sergiden üç ay önce sergi ücretini iki arkadaştan sıkboğaz ederek tahsil etti. Ancak ne galeri ismi ne afiş galeri dışına asılmadı. Değerli sanat dostlarım; Başlıktan da anlaşılacağı gibi sizlerle, sanatı kirleten durum, kişi, kurum ve kuruluşların bu varlığı ile, hepimizin yaşadığı ya da tanıklık ettiği durumları özetleyen bir kesit hakkında konuşmak isterim.

Bazen bir deneyimi aktarmak bir çok teoriyi aktarmaktan daha kısa va açıklayıcı rehber olabiliyor.

‘‘Sanatın gölgesine sığınanlar, sanatın ışığından yoksun olup da her türlü nemalananlardır.’’

Ülkemizde ehliyetsiz kişilerin, cahil cesareti ile türlü alanları işgaliyesinin doğurduğu sonuçlar gittikçe vahim boyutlara ulaşmaktadır. Elbette genele yayarsak bir çok alanda sıkça karşılaştığımız sayısız örnekler olacaktır.

Diğer alanlarda olduğu gibi Resim sanatında da başıboşluk, aymazlık, kendini bilmezlik, hak teslim etmezlik, görgüsüzlük, işgaliyecilik, kümelenmişlik, kirlenmişlik, hadsizlik koşar adımlarla yol alıyor durumda.

Apartman giriş katında konut görünümlü galeri’den apartman sakinleri de habersizdi.

Buraya unutmadan bilgi notumu eklemek isterim. Sergiden resimlerimi, sergi sonunu beklemeden araç göndererek çektim.

Sergi açılış günü 19 Ekim’de başka serginin açılışını duyurunca, nazikçe dikkatinizden kaçtı herhalde 19 bizim serginin son günü dedim. İşte o an Maskenin süratle düşüşü ile ortam semt pazarına döndü desem pazarcı dostlara hakaret olur. Sokak çığırtkanı desem hakaret olur zira çığırtkanların da ne yaptıkları belli. Maskenin altından çıkan korkunç yüzün, kötü dilin, bed sesin, dedikoducu ve çirkef şeklin adını varın siz bulun.

Bu arada sürekli sigara içilen, temizlikten yoksun ve köpek kıllarının dolaştığı ibretlik ortamdan da bahsetmeyeceğim. Bu arada belden aşağı seviyede yaftaları ünvanına ekleyen bayan sergi açıldıktan sonraki süreçteki, serginin birinci haftasında grupta yer alan ressam arkadaşı da ithamla galeriden kovması da cabası idi.

Hiç satış yapmadığı halde satış yapmış gibi söylemlerde bulunan, ziyaretçisinin hiç denecek kadar zayıf olduğu halde mış gibi sesler çıkaran, sürekli dedikodu çanları çalan eylem ve söylemlerin yarattığı kirlilik de tam seyirlikti.

Sizlere olabildiğince şeffaf ve özetle aktardığım bu deneyimimden umarım sizler de dikkate alınması gereken şeyler hususunda sonuç çıkarmışsınızdır.

Sonuç olarak;

Ehliyetsiz kişi ve mekanlarla karşılaşmamak için Galeriler ve işletmecilerden gerekli tüm belgeler sorulmalı.

Konumu, statüsü, ulaşılabilirliği, temiziliği, hizmeti, fiziki koşulları özenle incelenmeli.

İdarecilerin işletmeci lisansı, ehliyeti, genel görünümü (estetikten uzak görünümle sanatı temsil etmeye çalışanlara hoşgörü ile bakıp, sürekli böyle değildir diye polyanacılık yapmayın), sanat hakkında bilgisi, görgüsü, algısı, mahremiyeti, ederi, duruşu, tavrı, üslubu, yaklaşımı, eğitimi gibi bir çok önemli konu dikkatle irdelenmeli.

Kendilerinin tercih edilebilirliğini sağlayan sözlerini, yazılı anlaşma ile güvence altına almalı.

Galerinin Tabela, pano, askı alanı gibi olması gereken zaruri hususların varlığı kontrol edilmeli, Eserlerinizin güvencesi için Sigorta teminatları olmalı.

Galerinin açık kalması gereken saatleri hususunu da titizlikle dikte ettirmeli, denetlemeli. Potansiyelini, portföyünü, sosyal ağını, basın ayağını, sanat çevresini, saygınlığını gözden geçirmeli.

Öncesinde deneyim sahibi kişilerin görüşleri (dedikoducular değil, gerçek izlenimleri olanlara) sorulmalı, etüd edilmeli, karşılaştırmalar yapılmalı.

Değerli dostlarım eminim sizlerin de ekleyeceği dikkate değer hususlar olacaktır.

Deneyimimden yol açıkarak gerçekleştirdiğimiz yazılı sohbetimi sonlandırırken, sanat sevdalı yüreklerinize, yüreğiniz gibi dostluklar temennisi ile Yağlıboya resmimin bir görselini, ‘‘Güfte Renginde Şiir Ritminde’’ Kitabımdan bir şiirimi ve Youtube’da yer alan bir (İnsanlarda sevgi yoktu https://www.youtube.com/watch?v=QaKz4oxs0u8 ) şarkımı bırakıyor, güzellikler diliyorum.

Perihan KOCA 20 Ekim 2019

 

KİM DEMİŞKim demiş notalar ağlamaz diyeKim demiş mısralar hiç susmaz diyeSoluksuz bırakan nice duygularKim demiş canlarda can bulmaz diye Kederi tatmayan hiç kimse yokturÇaresiz savrulan ağlayan çokturBu Vatan bu Millet Acıya tokturKim demiş canlarda yas olmaz diye Aylara Yılları ekleyip geldikUmudun yolunda başaklar verdikUykusuz geceden sabaha erdikKim demiş canlarda gün doğmaz diyePerihan KOCA 22.12.17 Kadıköy

 

perihankoca.com , sanatinrenkleri.com , [email protected][email protected] , İnstagram, Twitter , Facebook ve diğer

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum