Merve ALTIN ÇAPAN

Merve ALTIN ÇAPAN

[email protected]

KANLI KONTES

17 Ocak 2019 - 22:40

Elizabet Bathany namı - ı değer kanlı kontes, tarih sayfalarına adını yazdıran vahşi, acımasız bir kadın, Macaristan’ın en zengin ve soylu ailelerinden birinin çocuğu olarak dünya ya doğmuş.

On beş yaşındayken, yirmi beş yaşındaki kont Farenez Nasdasdy ile

Evlendi.

Evlendikten sonra kanlı esatjhe kalesine yerleştiler.

Tarihin tozlu sayfalarına, hatta günümüze dek gelen bu kale ve kanlı kraliçe, birçok filme ve kitaba ilham olmuştur.

Elizabeth Bathany sorunlu bir çocukluk geçirmiştir.

Sık sık sara nöbetleri geçiriyor, yalnız ve kimsesiz büyüyordu.

Çok çekingen bir yapısı vardı.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen entelektüel ve akıllı bir kadın olmayı başardı.

Eşiyle evlilikleri yolunda gitmiyordu, evli oldukları yirmi beş yıl içerisinde kocası hep savaştaydı.

Elizabeth yalnızdı, yalnızlığı onu kaosa sürüklüyordu.

Güzelliğine son derece düşkündü ve en büyük korkusu yaşlanmaktı. Zamanın çoğunu aynanın karşısında geçiriyor, saatlerce hayran hayran kendini izliyordu.

Kocasını aldatıyor, genç erkeklerle beraber oluyor, lezbiyen partileri düzenliyordu.

Sadistliğin akıl durduğu seks partileri düzenliyordu.

Kocası bir keresinde kontesi yakalamış ve onu azletmişti.

Elizabeth acımasız ve çok zalim kişiliğe sahipti.

Yirmili yaşlarda kölelerine hizmetçilerine işkence yapmaya başlamıştı, yaptığı işkenceler ona muazzam zevk veriyor, kontes her geçen gün daha acımasız, daha sadist bir hal alıyordu.

Kocasının ölümünden sonra, ortaya çıkan ölüm ve yaşlılık korkusuyla uşaklarına ve kölelerine karşı vahşice davranıyordu.

Elizabeth genç kızların kanını içerek sonsuz bir gençliğe ve güzelliğe ulaşacağına inanıyordu.

Çok sayıda kadını öldürmüştü.

Kurbanlarını döver onları sakat bırakıyordu.

Kurbanlarını castle esajte kalesinin yakınlarına bağlıyordu, kışın soğuk havalarda üstlerine buzlu su döküyor onların donmasını izliyordu. Hizmetçilerin kollarını ısırır kanlarını emerdi.

Bir gün bir hizmetçisi Kontes’in saçını tararken yanlışlıkla saçını acıttı ve hizmetçisine tokat attı. Atılan tokat hizmetçisinin burnunu kanamasına neden oldu ve Elizabeth bu kan ile kızın güzelliğini aldığını düşündü, sonrasında uşağından kızı soymasını ister, kızın kollarını bir fıçının üzerine koydurarak atar damarlarını kestirdi.

Kız öldükten sonra fıçıda biriken kanla Kontes banyo yapar ve artık genç kalmanın sırrını bulduğuna inanır.

Bu inanış onu daha da vahşileştirmişti. Macar Kontes şeytandan daha kötüydü, Kanlı Kontes’in bu vahşet stroker’in Kont Drakula’yı yaratmasına esin kaynağı olmuştur.

Kraliçe Elizabeth zaman içinde iyice dengesizleşir vahşileşir. Altıyüzoniki köylü kızı kaçırarak bu kızların ölümüne sebep olur. Vahşi Kontes kanla beslenmektedir. Kızları tepeye asılı kafese koyup kanlarını akıtıp, bu kafeslerden akan kanla küveti doldurup duş alıyordu.

Kocası öldükten sonra kontes büyücülüğe merak salmış Darota Saentes namı-ı değer Darko’ dan büyücülükle ilgili dersler almaya başlar ve Darko Kraliçenin sağ kolu olur. Artık Cetjhe kalesi tüm kötülüklerin, şeytanlıkların mekanı olmuştur.

Çok konuşan bir hizmetçisini çok konuşuyor diye ağzını diktirmişti. Köyden topladığı kızların ayak parmaklarının arasına kağıtlar koyuyor, yavaş, yavaş genç kızların yanmasını zevkle izliyordu.

Bu belki de bir büyü ayiniydi.

Kaleye getirdiği kızların kanlarını emiyor, açılan yaralardaki etleri yiyordu.

Elizabeth güzelliği için zavallı köylü kızlarının kanlarını doya doya içiyordu. Ölü sayısı fazlalaşınca uşaklar cesetleri şatonun dışına atmaya başlarlar. Köylüler cesetlerin vahşet içindeki görüntülerinden etkilenerek onları vampirlerin öldürdüğünü düşündüler.

Dedikodular tüm köye yayıldı. Kralın kulağına ulaşan bu vahşet kontes’in 1610 yılında, genç kızları öldürmekten büyücülükten yargılanmasına neden oldu.  1611 yılında Elizabeth iki kez mahkeme karşısına çıktı. Kendisi soylu olduğu için öldürülmedi.

Karpat dağlarındaki yatak odasına hapsedilmiş, tüm uşakları ve hizmetçileri öldürülmüştü. Kalenin içindeki odanın tümü duvarlarla çevriliydi. Tek bir pencere yoktu. Yemeklerinin verilmesi için sadece bir delik açılmıştı.

Kanlı Kontes bu oda da tam üç yıl yaşamayı başardı. 21 Ağustos 1614 yılında 54 yaşında frengiden öldü.  

Ölüsü frengiden dolayı çok kötüydü ve tüm köylüler korkarak onu şeytana benzettiler.

Bu Kanlı Kontes tarihe vahşet ve kan donduran cinayetleriyle damga vurmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum