15 yaşında babasının zoruyla evlendirildi.
Kına gecesinde yüklüğe saklanan Arzu, babasına beni verme diye yalvardı.
Babası Arzu için başlık parası almıştı.
Satmıştı kızını – ilk gece baban dokunma deyince ilk dayağını yemişti Arzu,
Arzu kapıda görümcesi, kayınvalidesi, Arzu’nun çocuk bedeninin kadına dönüşümünü bekliyordu.
Benim iradem çok duyarlı oldu sanırım.
Arzu’nun 15 yaşlarında kadına dönüşümünü bekliyorlardı görümcesi ve kayınvalidesi psikolojik şiddet, eşi fiziksel şiddet uyguluyordu.
Bir cehenneme girmişti Arzu. Seni duymadık Arzu.
Çığlıklarını duyanlar pencerelerini kapattı.
Şiddet gördüğünü gören komşular başı derde girmesin diye kapılarını kapattı.
Ailen seni duymadı.
Sadece senden 3 yaş büyük abisi kafasını duvarlara vuruyordu.
Vermeyin bu kızı evlendirmeyin demiş ama babasının önüne geçememişti.
Babası Arzu’yu satmıştı. Kendisinden 10 yaş büyük bir adama 15 yaşında satmıştı Arzu’yu
Arzu kendi cehenneminde debeleniyordu.
Sofraya oturamıyordu, tabaklarda kalan yemeği yemek zorunda kalıyordu.
Evde televizyon izlemeye çalıştığında, eline kumandayı aldığında, sen kimsin kumandayı eline alıyorsun dediler.
Kocası tarafından kemerle, oklavayla fiziksel şiddet, kayınvalidesi ve görümcesi tarafından köle olarak kullanıyorlardı.
Arzu sesini çıkarmaya çalıştığında “ sen sus biz seni parayla satın aldık cevabını alıyor, şiddet görüyordu.
Yıllar böyle geçiyordu.
Üç kez boşanmak istedi, üç kez bıçaklandı.
Sanırım Arzu’nun hayatında son dönüm noktası, kocasının zihinsel engelli komşu kızına tecavüz edişi var. Bu zihinsel engelli kızın babasının mal varlığına göz koymuş ve cezadan kurtulmak için evlenecekti.
Babasının mal varlığını alınca kadından boşanıp onunla evleneceğini söyledi. Üstelik tecavüze uğrayan kadınla aynı evde yaşamasını istiyordu.
Arzu boşanmak istedi “o kadının, zavallı kadının bir lokmasının benim ve çocuklarımın boğazından geçmesini kabul edemem ”dedi.
Adamın bu hastalıklı duyguları Arzu’yu korkutuyordu, çok korkutuyordu.
Bu cani ruhlu yaratık Arzu’yu çocukları ve ailesi ile tehdit ediyordu. Şu anki aklım olsa asla ölümü beklemezdim. Televizyon yok, istediğin kadar telefon etmek yok, her hareketi baskı altında bir kadın. Arzu çocuklarını alıp devlete sığınmadım diye çok pişman.
On dört yıllık kocası cani, Arzu’nun gözlerinin içine bakarak seni öldürmeyeceğim, sakat bırakacağım dedi. Kimse seni istemeyecek, evlenmeyecek diye haykırıyordu.
Ya benimsin ya toprağın diyordu, sırf ayaklarının üstüne durmasın diye Arzu’dan bacaklarını aldı, kollarını kullanamaz hale getirdi. Çok özür dileriz Arzu, duymadık, görmedik, yardım edemedik.
Arzu çok kararlıydı, boşanacaktı, cani bunu anlamıştı.
Birçok kereler kendini öldürmeye çalışan kadın çocuklarını düşünerek, bu eylemi gerçekleştirememişti. Çocukları ailesi ile tehdit edilmişti.
Arzu’nun akrabalarının düğünü vardı. Kendilerine iğne oyalı, havlular ve bilezikler yapmıştı.
Hatırlanmak istiyordu. Arzu’nun içine doğmuştu.
Herkesle vedalaşıyordu. Aslında evini topluyordu. Camları temiz olsun diye camları sildi. Sabah ezanında kalktı, çocuklara kahvaltı hazırladı. Okula gönderdi, iki çocuğu evdeydi. Cani koca pompalı tüfeği balkona saklamıştı.
Aldı balkondan yatak odasında duran Arzu’nun karşısına dikildi. “seni öldürmeyeceğim, sakat bırakacağım ”dedi. Arzu bağırarak “çocuklarımız” dedi. Çocuklar kimin umurunda dedi cani, bir patlama sesi oda duman olmuştu.
Her yer kan içindeydi, bacağı Arzu’nun başı yanındaydı. Arzu diğer ayağımı vurma diye bağırdı. Sonra kulakları sağır eden bir patlama sesi ve duman, diğer ayağını da vurmuştu cani.
Hala ayakta durmaya çalışan bu kadına, destek mesajları atalım, haykırışına ortak çıkalım, yaşama tutunması için çaba sarf edelim. Arzu’ya umut olalım, vahşice katledilen, tecavüz edilen, kocası tarafından tehdit alan kadınları duyalım, yasaların yaptırım gücünün artması için el ele verelim. Devlete sesimizi duyuralım.
Toplumsal farkındalık için sürekli eylem içinde olalım.
Bu kadınların çıkaramadığı çığlık, isyan, acı, haykırış olalım.
Merve Çapan
FACEBOOK YORUMLAR