Mehmet ÜNLÜ

Mehmet ÜNLÜ

[email protected]

YAVUZ KARAKAŞ'IN "BİRAHANE"Sİ

17 Ekim 2022 - 18:04 - Güncelleme: 17 Ekim 2022 - 19:13

Türk sinemasının ünlü karakter oyuncusu, çok sevdiğim bir abimdir Yavuz Karakaş..

80’li yıllarda Üsküdar Uncular Caddesi’nde sahibi olduğu bir birahane işletiyordu.

                                     


Ben de; Tercüman Gazetesi Kadıköy Bürosu’nda görevli iken Yavuz abinin; mekanında, alkolün dozunu kaçıran müşterilere futbol sahalarındaki gibi bir hakem edasıyla,  "Sarı ve Kırmızı" kart göstererek uyardığını öğrendim.

Tabi çok ilginç geldi, hatta yerinde görmek üzere bir müsait zamanda mekanına gittim.


Yavuz abi buyur etti.. Oturduk sohbete başladık…Kartları nasıl uyguladığını anlattı ama bir farkla..

Zira, Sarı ve Kırmızı karttan önce ilk gösterdiği kart ise beyazmış yani ikaz…
Her şey tamamdı..Konu anlaşılmıştı..

Fakat sıra fotoğrafta idi..


Bakıyorduk, herkes edebiyle gelip, edebiyle yiyip-içip, edebiyle çıkıp gidiyordu..



Zira gelenler zaten birbirini tanıyor, Yavuz abiye saygıları var, yani haddini bilen insanlar…

Saatler sonra, bir masadan yavaş yavaş seslerin yükselmeye başladığını duyduk..Yavuz abi biraz bekledi ancak seslerin azalmaması üzerine hemen gidip masadaki iki kişiden bir müşteriye Beyaz Kartı göstererek;


“yeterince içtin bu kadarda kal” diye uyarıda bulununca özür dilediler..

Ancak, biraz zaman geçip de alkol oranı ile birlikte sesler aynı tempoya dönmeye başlayınca, Yavuz abi bir hışımla Sarı kartı göstererek,

“Rahatsız edici oluyorsun, kendiliğinden toplan” diye sertce sıkı bir uyarı çekti..

Biz yeniden sohbete kaldığımız yerden devam ettik..

Sinema ve genel konularla ilgili fikirlerimizi yorumlarımızı paylaşırken, bir anda aynı vatandaşın sesinin yükselmesinin yanı sıra, sinkaflı cümlelerin de ortalığa saçılması üzerine Yavuz abi, çekmecesinden bir hışımla aldığı kırmızı kartı müşteriye göstererek:

“-Derhal voltanı al ve bir daha dönme..” diye çıkıştı..



Bu laf üzerine Yavuz abinin elemanları, vatandaşı yaka paça dışarıya çıkardı..

                              


Tabi hemen, fotoğraf makinemin deklanşörüne basıp, dört evreyi de çekebildim. Adeta bir fotoroman ortaya çıkmış oldu...

Yavuz abi hemen bana dönüp;


-Mehmetciğim, hiç istemediğim bir durum ama ne yazık ki bazen arıza çıkıyor- diye dert yandı. 



Gerçekten, Yavuz abinin uyguladığı kart sistemi hiçbir yerde, hiçbir mekanda yoktu.

Ama şu gerçekti ki, kart sembolik bir uygulamaydı..

Yavuz abi kendi mekanına bir düzen, bir disiplin getirmişti ve gelen müşteriler hep aynı kişilerdi zaten birbirlerini tanıyorlardı ve kendisine büyük saygı duyuyorlardı. Arıza çıkaranlar ise tesadüfen gelen kişiler oluyordu.

Yani nadir bir durumdu bu..Onun için çok nezih bir ortam vardı mekanda…
Yavuz abi sanırım yaklaşık 2 yıl sonra mekanı devredip bu işi bıraktı..
Zaten artık yorulduğunu laf arasında söylüyordu.

Sonuç olarak, Yavuz abiyi tanıdığıma çok mutluyum…

İnsan olarak, aktör olarak Türk Sineması’nda yeri doldurulamaz bir usta oyuncu...

Sağlık ve mutluluklar diliyorum…