Mehmet ÜNLÜ

Mehmet ÜNLÜ

[email protected]

TEOMAN; İKİ ÇOCUK, ONYEDİ VE ERDAL EREN

23 Aralık 2018 - 16:59 - Güncelleme: 13 Temmuz 2021 - 16:48


Tarih 13 Aralık 1980

Tam 38 yıl önce idam edildi Erdal Eren

Çiçeği burnunda bir delikanlı, hayatının baharında gencecik bir  fidandı... Geleceğe yönelik; umutları, sevdaları, planları, projeleri, büyük hayalleri vardı. 1980 yılında 12 Eylül darbecileri tarafından tutuklanmış 18 yaşının altında olmasına rağmen yaşı büyültülerek idama mahkum edilmişti Erdal Eren. İdam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteciler Savaş Ay ve Emin Çölaşan'a,“avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini söylemişti. Yaşının 18'den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını” aktarmıştı.

Türk Rock Müziği’nin starlarından, gençlerin sevgilisi Teoman’ın da aynı zamanda akrabasıydı Erdal Eren…Teoman genç yaşta, üstelik silah kullanarak birisini vuracağını aklının ucundan bile geçiremezdi. Üstüne üstlük;  daha 17 yaşında kendisine atfedilen suç nedeniyle tutuklanıp, yaşının bir gün içinde büyütülerek göz göre göre akrabası Eren’in idam edilişi karşısında çaresiz kalmıştı Teoman, zaten hukuk ve adalet de aynı durumdaydı.

25 Eylül 1964 Şebinkarahisar, Giresun doğumluydu Erdal Eren, 12 Eylül Darbesi öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen ve 13 Aralık 1980'de asılarak idam edilen Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisiydi. Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Suner, 30 Ocak 1980 tarihinde Milliyetçi Hareket Parti'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürüldü.   Erdal Eren, Suner'in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980 tarihinde gerçekleştirilen gösteride gözaltına alınan 24 kişiden biriydi.

Gösteri esnasında çıkan çatışmada ölen er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı ve yargılanarak 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkûm edildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar, 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde infaz edildi.

Erdal Eren Teoman’ın amcasının eşinin yeğenidir. Ve bu olaylar yaşanırken aile içinde neler olduğuna şahit olur. İşte bu süreçten sonra; yüreği acılarla dolu, Türkiye’yi yasa boğan,  Erdal’ın böyle bir ölümü hak etmediğini  günlerce düşündü Teoman . Sonunda  yazdığı “İki Çocuk” ve “Onyedi” adlı şarkılarıyla  Erdal’ı ölümsüzleştirerek, listelerde zirveye ulaştı. Teoman “İki Çocuk” la;  hem annesinin bakışıyla, hem de Erdal’ın gözüyle olan bakışı canlandırır bestesinde:

Bayram izni dönüşünde
Hissetmiş miydi oğlunu
Kurşun kalbi deldiğinde

Kan revan içinde
Yan yana aynı köprüde
Annelerinin rüyalarında öldükleri yaşlarıyla

Ateşi harlı delikanlılar
Ne şehit ne kahramanlar
Düşmansız bir savaşta
Düştüler kalkmayacaklar

Emin değildi kendi bile
Dokunmuş muydu tetiğine
Kesin olan tek şeyse
En yakın mahkumdu ipe

'Kalpte kurşun ilmek boynunda
İki çocuk ölüm karşısında 
Hep çocuk kalacaklar büyümeden birer tabutta ama Yaşıyorlar,
Gülüyorlar annelerinin rüyalarında.
 

Teoman,  2000 yılında çıkardığı albümde yer alan  “Onyedi” isimli şarkısıyla da, Erdal Eren’i çok güzel anlatır:  

"Boşver beni  Mühim değilim 
Bu onun hikayesi 
Çok beyazdı, kir tutardı 
Ömrü kelebek kadardı 
Mektupları şişedeyken 

Bir de bakmış deniz yokmuş 
Tek başına dans ederken 
Mutsuzluktan sarhoşmuş 
Daha on yediymiş.

Oyundan kalkmak isterken  Kağıtlar dağıtılmış 
Bu hava boşluğunda 
Artık her şey satılıkmış 

Trafikte akmayan 
Hep onun şeridiyken 
Söylediği son şarkı 
Elveda zalim dünyaymış 
Daha onyediymiş...

"
Ağabeyi Erkan Eren, Erdal'ın Mamak Askeri Cezaevi'nde tutuklu kaldığı dönemde gördüğü ağır işkencenin izlerine tanık olduğunu dile getirmişti. Erdal Eren'in idam edildiği tarihte yaşının 18'den küçük olduğunu belirten Erkan Eren, infazı radyodan öğrendiklerini ve Erdal Eren'in kimsesizler mezarına gömülmek istendiğini söylemişti.                           

Evet... Bir varmış bir yokmuş… Gencecik fidanı hayattan koparanlar rahat huzur içindeler mi dersiniz?..  Biz de buradan; “uğurlar olsun Erdal, uğurlar olsun sana” diyelim!..  

Sevgiler...