"ÖLÜMDEN KIL PAYI KURTULMANIN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİZZAT YAŞADIM!.."

Sevgili dostlar,
Fethiye’den artık İstanbul’a dönme zamanı gelmişti…
22 Ağustos günü; Kamil Koç firmasından 24 Ağustos Perşembe günü için elektronik biletle hareket saati 22.00 olan ve16 numaralı tek kişilik koltuk satın aldım.
O tarihte Otogar’da bulunup saatinde hareket ettik..

Rotamız; Denizli, Afyon, Kütahya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli ve İstanbul…
Buna göre sabah yaklaşık 09.25 gibi Ümraniye-Dudullu otogarda olabilecektik.
Herşey yolunda, hızımız gayet iyi…
Sabaha karşı 03.15 sıraları….

Tamamı 25 kişi olan yolcuların hepsi uykuya dalmıştı.. Ben de yolculuk sırasında zor uyurum, ama “zaman zaman dalıyorum, uyanıyorum” modunda iken, Afyon’un ilçesi “Sandıklı Sapağı”nı geçtiğimiz sırada otobüsün altından patlama sesine benzer şiddetli bir ses geldi ve o anda otobüs sağ sol yapmaya başladı.
Kaptan toparlamaya çalışırken, ikinci defa direksiyonu sağa çevirince bu kez hızla “Sandıklı” ilçe tabelasına çarptı ve otobüs sağ tarafımızda bulunan tepelik alana yaslanarak durabildi.

Tamamı gençlerden olan yolculardan özellikle genç kızların bir kısmı yaşanan panikle çığlık içinde bağırmaya başladı.

Ben, “sakin olun, sakin olun, herkes sakin olsun” diye bağırarak yatıştırmaya çalışırken, bir yandan da seri şekilde aracı terk etmeye çalışıyorduk. Ancak orta kapı sıkışmış açılmıyor, sadece çarpma nedeniyle koparak kapısı fırlamış sağ ön taraftan çıkmaya çalışıyoruz, ama tamamen parçalanmış ve bükülmüş çamurluğun parçaları tahliyeyi zorlaştırırken ayrıca aracın altından yukarı doğru kılıç gibi fırlamış duran karoser parçaları da ayrı bir tehlike..
Çok şükür herkes dışarı salimen çıktı, baktık ki yolcuların hiç birinin burnu bile kanamamış, genellikle emniyet kemerini ben de taktığım için yara almadık.

MAALESEF KAPTAN UYUMUŞ…
Muavin Berat o anları şöyle anlattı:
"Ben de muavin koltuğunda otururken uykuya dalmışım, ama bir an uyandım ve Kaptan Osman Kavak’ın gözlerinin kapandığını gördüğüm an uyaracağım sırada alttan patlama sesine benzer bir ses geldi meğerse kaptan uyuduğu sırada bir kaya parçası aracın altına girmiş.. O anda kafamı cama çarptım ve kendimi geriye doğru koridora attım. Kaptan direksiyonu toparlamaya çalışırken bu defa hızla şehir tabelasına çarpıp durabildik. Ama arabanın camı tamamen örümcek ağı kaplamış hale geldi...Ön kapı ise çarpmanın etkisiyle kopup geriye doğru karayoluna hızla fırladı.. Ne yazık ki kaptanın bir anlık uyuması kazaya neden oldu. İyi ki sağ tarafımız tepelik. Eğer şarampol veya uçurum olsaydı, ne yazık ki kimse sağ kalmazdı. Allah korudu..”

Dedim ya, “ÖLÜMDEN KIL PAYI KURTULMAK” deyişi tam da bu…
Onu yaşıyorsunuz …
Gerçekten ölümle burun buruna gelmek başka bir duygu…
Ama Allah korudu gerçekten!…