Mehmet ÜNLÜ

Mehmet ÜNLÜ

[email protected]

Müzisyenlere "Korona" etkisi…

02 Aralık 2020 - 18:29 - Güncelleme: 02 Aralık 2020 - 22:30

Ülkemizin ve dünyanın en büyük derdi haline gelen Covid-19 Korona pandemisi, aman vermeden insanların canını almayı sürdürüyor. Bir yandan ekonomik durum özellikle ülkemiz açısından da çok daha vahim.

BDDK verilerine göre, 2020 yılının 3’üncü çeyreğinde Türk ekonomisinin  6.7 oranında büyüdüğü açıklandı. Ama uzmanlar büyümenin, ekonomiyi tekrar canlandırmak için başlatılan düşük faizli kredi kampanyaları ile meydana geldiğini vurgularken,  son çeyrekte ise daralmanın beklendiğine dikkat çekiyor.

Ne yazık ki iyimser bir tabloyu görmek, vatandaşın içini rahatlatıp huzura kavuşturacak bir fotoğrafı ortaya koymak mümkün değil. Madem büyüme var, peki çarşı olsun, pazar olsun neden olumlu etkilenmedi, alım niye gücü yükselmedi?
İleri sürüldüğü üzere; enflasyonun tek hanelere düşmesinin neredeyse imkansız hale geleceği gibi, tünelin sonundaki ışığın görülmesi ise  artık mümkün olmayacak anlaşılan…

Değerli okuyucular,

Bilindiği gibi yazılarım genellikle müzik üzerinedir.  Gazeteciliğimin yanısıra  uzun yıllar  müzisyenlik yaptığımı da sizlerle paylaşmıştım. Bir şarkının, bir melodinin hikayesini aktarmakla birlikte basının sıkıntılarını, olumlu olumsuz yaşananları da köşemde dile getirmekteyim.

Bu kez; koronavirüs pandemisinin insanlığı kırıp geçtiği bir ortamda, müzisyenlerin etkilendiğini, nasıl bir vahim tablo ile karşı karşıya kaldıklarını anlatmaya çalışacağım.
Bilindiği gibi tüm eğlence yerleri, restoranlar, barlar ve canlı müzik yapılan tüm mekanlar artık tamamen kapalı.

Maalesef özellikle maske ve sosyal mesafeye uymak konusunda toplum olarak sınıfta kaldık ve bu duyarsızlık virüsün “ikinci”, neredeyse “üçüncü pik” yapmasına neden oldu. Ve bu durum vaka sayısı, yoğun bakım sayısı ile birlikte vefat edenlerin sayısının yükselmesi vahim bir tablo ile karşı karşıya kalmamıza neden oldu.

İşte bu duyarsızlık her türlü mekanın ve işletmenin faaliyetinin durdurularak kapatılmasına sebep olunca, ekmek parası için çalışan  tüm personel yani, garsonlar, komiler, ahçılar, ahçı yardımcıları, bulaşıkçılar, mekanların otoparkındaki valeler, güvenlikçiler, ton maisterler  gibi müzisyenler de işsiz kaldı. Ayrıca, açık alanlarda düzenlenen konserler, festivaller, turneler de iptal edilince binlerce  müzisyen artık kaderlerine terkedilmiş durumda.

Genelllikle yevmiye ile çalıştıkları için müzisyenlerin birikimleri pek bulunmaz..Tabi bazı istisnalar dışında, mekanlarda iş yapan bütün müzisyenlerin ücretleri günlüktür.
Şimdi önümüzde öyle bir tablo var ki, müzisyenler çok zor durumdalar., Gözyaşları içerisinde kirasını, faturalarını ödeyemediğini anlatanlar var.
 
Çocuklarının okul masraflarını karşılayamadığı, hatta ve hatta bir ekmek dahi alamadığı için enstrümanını satan, bunalım geçirerek intihara kalkışan ya da ne yazık ki hayatına son veren müzisyenler var.


Pandemi sürecinde en şanslı müzisyenlerin kadrolu ve sözleşmeli olarak çalışan klasik müzik ve opera-bale gurubunda  yer alan müzisyenler maaşlarını düzenli şekilde almaya devam ettiler. Fakat eğlence piyasasında çalışan güvencesiz müzisyenler bu denli şanslı değiller.

Geçtiğimiz günlerde  seslerini duyurmak için “sessizlik eylemi” adını verdikleri bir eylemle çaresizliklerine dikkat çekmek istediler. Geçinemediklerini duyurmaya çalışan müzisyenler, müzik icra ettikleri mekanların kapanmasıyla  birlikte yetkililerin sorunlarına çare olacak adımlar atmak yerine, sorunlarını görmezden geldiğini savundular. Müzisyenler, ekmeğini bu sektörden çıkaran binlerce insan olduğunu ifade ederek, tek isteklerinin, kendilerine  sahip çıkılması gerektiğini vurguladılar.
                                                            ***
Bu arada bir anımı paylaşmak istiyorum…  Üç yıl önce  Kadıköy’de sürekli müzik yaptığım  bir sanat galerisinde düzenlenen  resim sergisinin açılışında kendisini tanımaktan mutlu olduğum bayan müzisyen arkadaşımla düet yapmıştık. O gün sergiye ziyaretçi olarak gelmişti. Ancak, dostların ricası üzerine repertuarımdaki parçaları birlikte seslendirdik. Kendisi eğitimli çok güzel sesi olan iyi bir solist ve yıllarca rahmetli besteci-müzisyen Aydın Tansel’in vokalistliğini yapmıştı.

Hiç bir prova yapmadan çok iyi bir performansla davetlilerin beğenisini kazandık. Zaman zaman programımızı sürdürdük. Fakat hayat şartlarına bağlı olarak yollarımız ayrıldı. Kendisi bir orkestrada solist olarak çalışmaya başladı. Düğünlerde, AVM’lerin açılışlarında çeşitli toplantılarda dolu dolu sundukları programlarla müzik yapmayı başarıyla sürdürüyor, birlikte yaşadığı küçük kızıyla birlikte kimseye muhtaç olmadan  geçinip gidiyorlardı.

Ancak, koronavirüsün pik yapması sebebiyle tüm kapalı mekanların kapatılması maalesef  hepimize bir darbe oldu.  Bu bayan müzisyen arkadaşım, aynı zamanda çocuk gelişimi eğitimi de aldığı için mecburen evlerde çocuklara  gün boyu öğretmenlik yapmaya başladı. Fakat öyle uzaktan görüldüğü gibi değilmiş meğerse.. Bir gün, ailelerin bir çoğunun düzensiz, dağınık ve  hijyenden uzak  anne babalardan oluştuğundan yakınmıştı. Üstüne üstlük, hiç maske kullanmadıkları gibi, kendisinin de maske takmasına tepki gösterenler olmuş, inanılır gibi değil..Tabi kızına da virüs bulaşabilir çekincesiyle vazgeçip evinde oturuyor artık.

İşte benim tanıdığım bir müzisyenin durumu.. Böyle çok sayıda  örnek yaşanmaktadır. İşyerine kilit vuran binlerce mekan sahibi, personel  gibi müzisyenler de aşırı derece geçim sıkıntısı çekmektedir.

Müzisyenlerin sadece müzik yaparak  eğlendirdikleri, insanların ruhlarına da  hitap ederek bir nevi terapi uyguladıkları zannedilmesin. Çoğu zaman yaşanılan afetler sırasında, para almadan  konser ve etkinlik düzenleyen müzisyenler toplanan maddi yardımlarla vatandaşlarımıza destek olmuşlardır,  bu asla unutulmamalıdır.  Yapılan sosyal destekte müzisyenlerin de payı büyüktür.
                                                            ***
Yine ünlü bir müzisyenin düzenlediği bir kampanyayı aktarmak istiyorum. İlham Gencer… 70 yıldır müzisyenliğe devam ediyor. İlham ağabey 95 yaşında  olmasına rağmen PeraPalas’ta büyük bir aşkla piyanosuyla müzik yapıyordu. Fakat kısıtlamalar gelince mecburen evinde kendi kendine piyano çalmaya başladı.
İlham ağabey, zamanın Taksim Belediye Gazinosu’nda çalışırken, müşterilerden topladığı yardımla Çanakkale Abidesi’nin yarım kalan inşaatının tamamlandığını söylemişti.

O günleri şu şöyle anlatır:

“1956 yılında  İstanbul’un en gözde eğlence mekanlarından olan Taksim Belediye Gazinosu’nda çalışıyordum. Yaptığım programlar nedeniyle gazino hafta sonları daha dolup taşardı. Ülke meselelerini ve  gündemi de iyi takip ediyordum. 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale’ye  anıt yapılması için 1952 yılında inşaasına  başlanmış ancak, 4 yıl geçmesine rağmen tamamlanamamıştı. Bu arada Milliyet Gazetesi de  bir kampanya düzenleyip  anıtın bitirilmesi için halkın  yardımını istiyordu. Bunun üzerine akşam çalıştığım yere gittiğimde ilerleyen saatlerde aniden müziği kesip,(bu kadar eğlence yeter biraz da Türk şehitlerini düşünelim. Şehitler abidesi yapılıyor, paraya ihtiyaç var, gönlünüzden kopanı verin) diye seslendim. Fakat yeterli parayı toplayamadım. Ancak üç gün sonra sahne aldığım Büyük Kulüp’te de çağrı yapınca tam 25 bin lira topladım ve Şehitler Abidesi’nin yapımını bu yardımlarla tamamlattım. Benim de bir katkım olduğu içim çok mutluyum.”

Görüldüğü gibi, İlham Gencer gibi bir çok müzisyenin  hassas ve duyarlı oluşu sayesinde yaraların sarılmasında payları büyük.
                                                              ***
Aralarında, değerli müzisyen Haluk Levent’i de anmadan geçemem..Müzisyenliğinin yanısıra insanlara yardım etmeyi kendisine görev edinmiş olan Levent, yıllar önce oluşturduğu AHBAP Platformu ile yola çıkmıştı.

Zamanla platformu dernek olarak resmileştiren Levent, bu işe gönül vermiş arkadaşlarıyla daha geniş bir yelpazede ve her alanda mağdur olanlara desteğini canla başla sürdürüyor.

AHBAP Derneği kuruluş amacını  “ihtiyaç sahibi kişilere ayni ve nakdi olmak üzere her türlü yardımda bulunmak, toplumda yardımlaşma bilincinin güçlenmesini sağlamak, iyi insan ve iyi toplum inşasına hizmet etmek, yeni işbirliği modelleri ve projelerle çağdaş ve sürdürülebilir yardımlaşma ve dayanışma ağları oluşturmak, yerel kültürün korunarak günümüz teknolojik olanaklarıyla gelişmesine ve geleceğe taşınmasına katkı sağlamak amacı ile kurulmuştur” diye ifade eder.

İşte, müzisyenlerin sadece müzik yapmaktan öte, toplumsal olaylara karşı da çok duyarlı oldukları ortada.

Başka örnekler de verirsem, deprem olduğunda  pek çok organizatörün, mekan, işletmecisinin ve müzisyenlerin bir araya gelerek, düzenlenen yardım konserlerinde toplanan paralarla okul yaptırılmıştır.

Şehitlerimizin haberi geldiğinde ilk önce mekanlar ve müzisyenler tepkilerini göstermiş, sahnelerini susturmuş, bir kısmı gelirlerini ihtiyaç sahiplerine bağışlamıştır. Her dönemde yaşanan ekonomik kriz sonrasında hiçbir devlet kurumunun desteği olmadan, tamamen kendi imkanlarıyla tekrar ve tekrar ayağa kalkmıştır.

Müzisyenler; bağımsız yapım firmaları, bağımsız menajerlik firmaları, konser mekanları gibi başlıklar altında toplanabilecek müzik sektörü, garsonlardan güvenlik elemanlarına, komilerden sesçilere, kulis sorumlularından teknik ekibe, müzisyenlerden ses teknisyenlerine, aşçılardan temizlik elemanlarına, firmalardaki sekreterlerden asistanlara  kadar yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır.

Devletin önemli gelir kaynaklarından olan bu sektörün SGK ödemelerinden stopaja, KDV'den personel maaşlarına, mekan kiralarından seyahat sigortalarına kadar ciddi bir ödeme yükü vardır. Sektörün, mevcut ekonomik hasardan kendi çabaları ile kurtulması imkansızdır.  Müzik, eğlence sektörü ve sahne sanatçıları, emekçileri, herkesi birliğe davet edip ve seslerinin duyulmasını istiyorlar

Bu arada CHP Milletvekili Gamze Taşcıer, müzisyenlerin pandemiyle birlikte yaşadıkları ekonomik çıkmazın derinleştiğine dikkat çekmişti.
                                                            ***
Geçtiğimiz günlerde FOX TV’e konuk olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, pandemi nedeniyle işsiz kalan ve çok zor durumda olan müzisyenlerle ilgili bir çalışma hazırlığı içinde olduklarını açıkladı.

Bakan Ersoy Roman vatandaşlarla “Müzik hayattır” projesi gerçekleştirdiklerini. Bu projede yer alan 405 müzisyene ödemelerin  yapıldığını söyledi.. Bakan Ersoy,  MESAM, MÜYORBİR gibi müzisyen dernekleriyle biraraya gelerek planlama yaptıklarını ifade etmiş,  15 bin müzisyenin bu projede yer alacağını ve Aralık ayında ilk ödemelerin yapılacağını ve ellerinden geldiği kadar pandemi süresince de ödemeleri sürdüreceklerini vurgulamıştı.
                                                              ***
Sanatçılara daima sahip çıkmayı hedeflemiş bir meslek odası var… İstanbul Sahne, Perde, Film, Eğlence Yerleri esnaf ve Sanatkarlar Odası” olarak bilinen kuruluşun Başkanı Terlan Kaya, canlı müzik yapan barların aylardır kovit 19 tedbirleri kapsamında genelge ile kapalı olması binlerce eğlence yerinin mal sahipleri ile hacizli tahliye ile karşı karşıya kaldıklarını dile getiriyor. Binlerce insanın işsiz kaldığı sektörün devletten hiçbir destek almadıklarını belirten  Kaya,  İçişleri bakanlığının kovit 19 tedbirleri Genelgesinin yayınlandığı ilk günden bu yana sorunların aşılması için sürekli çalışma içinde olduklarını belirtiyor:

“İlgili makamlara genelgenin 3. günü alınması gereken tedbirleri içeren yazımızı gönderdik, birçoğu uygulamaya alındı, konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen tek kurum olduk, Barlar ve restoranlar ,garsonu, aşçısı, komisi hizmetlisi, barmeni ve sahne sanatlarında birçok müzisyenimize ekmek kapısı.Şu ana kadar bize ulaşan duyumlara göre 180 nin üzerinde müzisyenimizin intihar ettiği yönünde birçoğu evine ekmek alabilmek için ekmek teknesi müzik aletini satıyor. Durum acil masaya yatırılmalı ve çözüm üretilmeli binlerce aile aşsız ve işsiz ülke ekonomisinin kayıpları da cabası”
                                                          ***
Pandemiden birey olarak mutlaka ama mutlaka korunmamız kesinlikle şart ve bunun tartışılacak hiçbir yanı yok..  
Ama, bir yandan da ekonomik kriz  aldı başını gidiyor…Ülkemizin  insanlarının yaşam şartları nasıl düzeltilecek?..sorusunun cevabını yetkililer vermeli..
Sosyal güvencesi de olmayan çok sayıda mağdur müzisyen için en kısa sürede çözüm bulunmalı..

Hoşçakalın.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Belma Gürbüz
    3 yıl önce
    Sorunlarımıza değindiginiz bu güzel yazı için teşekkür ediyorum Mehmet Bey...
  • Terlan KAYA
    3 yıl önce
    Mehmet Ünlü Bey Makalenizde bize ve sanatçılarımıza Göstermiş olduğunuz ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ederim. Terlan KAYA İstanbul sahne, Perde, Film, Eğlence Yerleri Esnaf Ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı