Zaman zaman, “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” diye kullandığımız bir deyim vardır. “kimbilir kim” ya da “hangisi” veya “kim olduğu, nerede oturduğu, nerede bulunduğu bilinmeyen kimse” için söylediğimiz bir deyimdir... Ve bu deyimi genellikle adını sanını bilmediğimiz meçhul bir kişi için kullanırken, geçiştirmek ve konuyu hemen kapatmak için dillendiririz.
Peki bu deyim dilimize nereden ve nasıl yerleşmiş biliyor muyuz?..
Bir bakalım ayrıntılara...
Sultan Abdülmecit döneminde yürürlüğe giren Tanzimat Fermanı ile herkesin giyimi ve ayakkabı rengine kadar kurallar getirildi. Kurallara göre, yeniçeriler sarı çizme, siyah çizmeyi de sadece subaylar giyiyordu. Bu durumda halkın büyük çoğunluğu ise sarı çizme ya da ayakkabı giymek zorunda idi. Ancak, yüzlerce kişinin adı Mehmet olunca, birbirinden ayırmak zor hale geldi. Çünkü hepsi de sarı çizmeliydi hepsine de “Ağa” denirdi ve insanlar tanıdıkları “Mehmet Ağa”ları nasıl ayıracaktı ve bu içinden çıkılmaz bir hal aldı. Sonuç olarak bu karışıklık nedeniyle, hangi Mehmet olursa olsun, artık “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” denilerek geçiştiriliyordu. İşte, yüzyıllardır söylenerek günümüze kadar gelen bu deyiş dilimize yerleşmiş durumda.
Ancak, bu deyişde herhangi bir vatandaş Mehmet Ağa diye adı geçse de, gerçek bir “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”yı tanımak ve onun hikayesini bilmek gerekir. İşte buradan yola çıkarak, rahmetli Barış Manço’nun, yazdığı her şarkısında ayrı ayrı duygu yüklü bir hikaye vardır. Manço; dillere destan olmuş şarkılarından birisi olan “Yaz Dostum”da da hayırsever, fakir babası “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”nın hikayesini anlatır.
O zaman şarkıya konu olan Mehmet Ağa’yı tanımamızda yarar var:
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa ise 1800’lü yıllarda yaşayan bir köy ağasıdır. Hayırseverliği ile bilinen Mehmet Ağa, bütün esnaf tarafından da tanınır. Her ayın belli gününde şehre inen Mehmet Ağa esnaflara tek tek giderek ihtiyaç sahiplerinin borçlarını öder. Hatta evlenen gençlere hediye olarak toprak verdiği bile söylenir.
Barış Manço; namını 1971 yılında Kıbrıs gezisi sırasında duyunca, Mehmet Ağa’nın Göçeri Köyü’ndeki kabrini ziyaret edip mezar taşı yaptırır. Manço yaşantısından çok etkilendiği “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” anısına dillerden düşmeyen “Yaz Dostum” isimli şarkıyı yazıp besteler.
1979 yılında müzik dünyasında patlama yapan şarkının kahramanı Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, gerçek bir Karamanlı toprak ağasıdır. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmeyen Sarı Çizmeli'nin 1810-1920 tarihleri arasında yaşadığı tahmin edilir. Rivayete göre; 110 yaşına kadar yaşadığından, tok bir sese sahip ve görenlere korku salan bir Türkmen ağası olduğundan bahsedilir.
Osmanlı’nın ileri gelenleri Karaman'da halka iş kapısı açan Sarı Çizmeli'ye Kıbrıs Girne'de büyük bir arsa vermeyi teklif ederek, karşılığında bahçeleri ekip biçmesini, halka iş verip tarım ve hayvancılığı geliştirmesini isterler. Mehmet Ağa bu teklifi kabul ederek ailesiyle birlikte Kıbrıs’a yerleşir.
Asıl adı Mehmet Cezzar olan Sarı Çizmeli, Beş Parmak ile Tridos dağları arasında Kabızan, Pirasta adı verilen çifliklerin sahibidir. Rençperlikten zengin olan Mehmet Ağa’nın 2 oğlu 3 kızı vardır.
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa pehlivanlık da yapar. Ancak; vergilerinin bir kısmını ödeyebilen köylüler; “gerisini Sarı Çizmeli Mehmet Ağa öder” diyerek çekilirler. Bazı zamanlar bir çok köyün de vergisini ödediği söylenir. Bu hareketleri nedeniyle Sarı Çizmeli’nin namı daha çok yayılır.
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa vefatından sonra geride pek fazla mal mülk bırakmaz zira tüm varlığını fakirlere, hatta köydeki tüm bekarları evlendirerek harcadığı ve ömrünün son günlerine kadar da böyle yaşadığı anlatılır.
İşte; Barış Manço’nun o unutulmaz şarkısının sözlerini birlikte hatırlayalım:
Yaz Dostum
Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi.
Yaz dostum selam almayana yiğit denir mi.
Yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için.
Yaz dostum boşa geçmiş ömre yaşam denir mi.
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı.
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı.
Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile.
Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile.
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu.
Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile.
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı.
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı.
Yaz dostum Barış söyler kendi bir ders alır mı.
Yaz dostum su üstüne yazı yazsan kalır mı.
Yaz dostum bir dünya ki haklı haksız karışmış.
Yaz dostum boşa koysan dolmaz dolusu alır mı.
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı.
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı.