Mehmet ÜNLÜ

Mehmet ÜNLÜ

[email protected]

DÜNYACA ÜNLÜ İTALYAN TENOR: ENRICO CARUSO

31 Ağustos 2018 - 22:37 - Güncelleme: 13 Temmuz 2021 - 16:40

DİLLERE DESTAN ‘LA CARUSO’ OPERA ŞARKISININ YAZILMASINA NEDEN OLAN DÜNYACA ÜNLÜ İTALYAN TENOR: ENRICO CARUSO

TENOR LUCIO DALLA; BİR İDOL GÖRDÜĞÜ VE ANISINA YAZIP BESTELEDİĞİ, DÜNYA ÇAPINDA  ÜN YAPAN OPERA ŞARKISINDA CARUSO’NUN VEDASINI ANLATIR.

DALLA AYRICA,  CARUSO’NUN NAPOLİ’DEKİ SORRENTO KENTİNDE ÖLDÜĞÜ VESUVİO OTEL’DE BU ŞARKIYA  KLİP ÇEKTİ.

ZAMANLA ‘LA CARUSO’ YU;  LUCIANO PAVAROTTI, LARA FABIAN, ANDREA BOCELLI, JULIO IGLESIAS GİBİ İSİMLER SESLENDİRDİ.

Enrico Caruso opera tarihinin en ünlü ses yıldızlarından biridir. Müziğe 9 yaşında kilise korosunda şarkı söyleyerek başladı, doğduğu şehir olan Napoli’deki tanınmış öğretmenlerden ders alarak bilgisini genişletti.

Caruso sahneye ilk defa 1894′de “L’Amico Fritz” operasında çıktı ve dört yıl sonra Milano’da Teatre Lirico’ya geçti. Kendisini o sıralarda dinleyen ünlü orkestra şefi Arturo Toscanini şunları söylemişti:

“Bu genç Napolili böyle şarkı söylemekte devam ederse, yakında tüm dünya ondan bahsetmeye başlayacak.”


Caruso’nun ünü 1902′de Monte Carlo Operası’nda temsillerinden sonra yayıldı, 1903′de New York’un Metropolitan Müessesi tarafından davet edildi.

Burada bıraktığı ilk izlenim pek iyi olmadıysa da mevsim sonuna doğru başarısı günden güne yükseldi. Caruso 17 yıl boyunca Metropolitan’ın baş yıldızı olarak çalıştı, o tarihe kadar hiçbir opera sanatçısının almadığı ücreti aldı, görmediği saygı ve sevgiyi topladı.

Kadınlara oldukça düşkün olan Caruso, performans sanatçısı olan bir çok ünlü kadınla ilişki yaşadı ve bu ilişkiler genellikle kötü bitti. En tutkulu ve en uzun ilişkisini yine evli bir kadın olan Ada Giachetti ile yaşadı ve bu birliktelikten iki oğlu oldu.

Ancak bir süre sonra Ada Giachetti şoförleri için Caruso'yu terketti.Caruso son zamanlarında kendisinden 20 yaş küçük Dorothy Park Benjamin ile evlendi ve bu evlilikten Gloria adında bir kız çocuğu oldu.

Yakın çevresi Caruso'nun Dorothy Park Benjamin'e aşık olmadığını söylerler çünkü Caruso bu evlilik için ' tamamen bana ait birisi olsun istedim ' açıklamasını yapmıştı.

Yalnız plaklarından iki milyon dolar kazanan sanatçı 1920 yılında New York’ta Brooklyn Akademisi adına düzenlenen bir gösteride “L’Elisir d’Amore” (Aşk İksiri) operasında sahneye çıktığı sırada ağzından kan boşandı.

Bundan sonra uzunca bir süre şarkı söyleyemedi, geçirdiği birkaç ameliyata rağmen durumu düzelmedi.

1921 yılında vatanına döndü, Napoli'de bulunan Vesuvio Otel 'de kalan Caruso bir süre sonra 2 Ağustos'ta hayata veda etti.

Ölümünden bir gece evvel deniz kenarında tüm balıkçılara olanca sesiyle bir şarkı seslendirdiği ve ertesi gün öldüğü söylenir. Şu an dünyanın en sevilen opera şarkılarından biri olan CARUSO da bu hikayeyi anlatmakta.

Şarkıda açıklığa kavuşmamış ve kararı, şarkıyı dinleyen kişiye bırakabileceğimiz bir nokta var. Şarkıda geçen kızın kim olduğu belli değil. Son eşi Dorothy mi ? Tutkulu aşkı Ada mı ? Kızı Gloria mı ? bilinmiyor. Ancak şarkıda geçen 'ragazza' kelimesi genç yaştaki kızlar için tercih edilen bir kelime olduğundan kızını kast etme olasılığı güçlü.

Bazı yorumlarda şarkıda vedalaştığı kız hayatın ta kendisi, bazılarında ise şarkıdaki kız son gecesinde gördüğünü sandığı deniz kızı.

( Burada, denizin parladığı, ve rüzgarın kuvvetlice estiği yerde. Eski terasın üzerinde,Sorrento Körfezi'ne karşı bir adam bir kızı kucaklıyor. Kız ağladıktan sonra sesini temizleyip şarkısına yeniden başlıyor. )

LUCIO DALLA'NIN YAZDIĞI SÖZLER ŞÖYLE:

' Seni çok seviyorum.
Çok, çok fazla, biliyorsun.

Artık bir zincir ki
damarların içindeki kanı eritiyor biliyorsun.'

Denizin ortasındaki ışıkları gördü,
Amerika'daki geceleri düşündü,
ama onlar sadece balıkçıların lambalarıydı
ve pervanenin arkasından bıraktığı beyaz köpüktü.

Müzikteki acıyı hissetti
ve piyanosundan kalktı.
Ama ayın buluttan çıktığını görünce
ölüm ona daha sevimli bile göründü.

Kızın gözlerine baktı
o deniz gibi yeşil gözlere...
Sonra, aniden bir gözyaşı döküldü
ve o boğulacağını zannetti.

'Seni çok seviyorum.
çok, çok fazla, biliyorsun.

Artık bir zincir ki damarların içindeki kanı eritiyor
biliyorsun.'

Liriğin gücü,
her oyunun bir aldatmaca olduğu,
biraz makyaj ve mimikle
başkasına dönüşebileceğin yer.

Ama sana bakan iki göz...
öyle yakın ve gerçek ki
sana kelimeleri unutturuyor,
düşüncelerini karıştırıyor.

Her şey öyle küçülüyor ki
hatta Amerika'daki geceler bile.

Dönüyor ve hayatını görüyorsun
bir pervanenin arkasında bıraktığı izde.

Ama evet, hayat sona ermekte
ve o bunu fazla düşünmedi.
Bilakis, kendini şimdiden mutlu hissetmekteydi.

Ve şarkısına yeniden başladı.

'Seni çok seviyorum
çok, çok fazla, biliyorsun.

Artık bir zincir
Damarların içindeki kanı eriten
biliyorsun…'