Özellikle uzun bir süredir, önceliklede de yandaş medya ve yandaş tartışmacıların konuları evirip, çevirip muhalefetin adayı kim olacağına getirmeleri, aslında iktidarın da en büyük seçim stratejisidir!
Neden derseniz?
Sistem tartışmasına girildiği takdirde, ülkenin yirmi yılda kazanım ve kayıpları ortaya dökülecek, tek tek meydanlarda tartışılıp, rakamlar bazında kamuoyuna açıklanacaktır!
Keza bu tartışmalara, öncelikle de son on yılda ki yolsuzluk başta olmak üzere, yoksulluk ve yasaklar meydanları etkileyecektir...
Diğer yandan seçmenin büyük bir çoğunluğunun son beş yıldaki yaşadığı fakirlik, işsizlik, işi olanların da aldığı çok düşük ücretler ile temel gıda maddeleri başta olmak üzere pahalılığın tavan yapması, seçmenin tek derdinin geçim olduğu gerçeğidir!
İktidar cephesi tüm bu konuların gündeme gelmemesi için devamlı muhalefet liderinin kim olacağı ekseninde gündem yaratmaktadır!
Oysa altılı masa olarakta dillendirilen, millet ittifakı çok farklı bir yöntem izliyor! Herşeyden önce iktidara geldiklerinde, bakanlıklar, devlet kurum ve kuruluşlarında ki yirmi yıllık yapılaşma ve yanlış yönetimlerle meydana gelen yıkımın, nasıl düzeltilebileceği, başta merkez bankası olmak üzere eksi rezervleri, dış borçlar, yüksek ve adil olmayan vergiler, adalet ve eğitimde gelinen çarpık ve liyakatsiz yapıların nasıl kısa sürede düzeltmenin yolları, stratejileri hatta kadroları altı parti uzmanları ile kurulan komisyonlarda hummalı bir şekilde yapıldığı kanısındayız.
Altılı masa işte bu yüzden tek adam ve aday tartışmalarını geçiştiriyor olmalıdır! Ama şundan kesin olarak emin olalım ki millet ittifakı, tüm devlet yönetim kadrolarını hazırlayıp, izlenecek yönetim ve sorumlulukları, birlikte ve bir memorandum şeklinde, 13. cumhurbaşkanı adayı tarafından, kamuoyuna açıklanacak ve bu şekilde iktidarın tek adayı hedef alarak(!)gündem yaratılmasının önüne geçilerek, 20 yılda ki tüm kurum ve kuruluşlardaki kadrolaşmalar, itibar kayıpları, uğranılan zararlar ve elbette büyük borçlanmaların, enine boyuna gündeme gelerek, kamuoyu tarafından tartışılmasına neden olacaktır!
Şu bir gerçek ki bu seçimlerde Cumhur ittifakı seçmenin tercihi olursa, bu yaşadıklarımız ve olumsuzluklar çok daha artarak devam edecek, buna karşı yapılacak demokratik tepkiler bu dönemden sonra dahada kısıtlanacaktır! Bir ülkenin kaderi tek kişi ve ona biat etmiş kadroların yönetimine emanet edilemez! Ülkeleri başarıya liyakatli, kişilikli kadrolar ile yasalara dayalı kurallarından taviz vermeden çalışan, şeffaf ve denetlenebilir kurumlarla refaha ve toplumsal barışa ulaşırlar!
Sözün özü;
Yüzüncü yılın son seçimlerinde kullanılacak oylar, sadece şimdiki nesilleri değil, gelecek nesillerin ve ülkenin kaderini belirleyeceği için, elbette büyük vebali olan, oylar olacaktır...
FACEBOOK YORUMLAR