Neden aldanıyoruz ya da aldatılıyoruz?

Hangi konuda olursa olsun, bir şekilde aldanıyoruz ya da bilerek, isteyerek aldatılıyoruz!

Birinci aldanmada elbette bireyin dikkatsizliği ve bilgi eksikliği ve bilinçsizliği esas alınıyor.

İkinci yöntemde ise dikkatlerimiz, yanıltma üzerine özellikl kurgulanıyor…

Eğer yanıltma tarafında olanların becerileri, sizden önde ise kaybeden siz, yok siz daha bilgili, bilinçli ve dikkatli iseniz, kaybeden karşı taraf oluyor!

Elbette, bu seçim türüne göre yapacağınız yanılma, bazen maddi değeri çok küçük bir ürün olup, sizi fazla rahatsız etmese de, bazen de bu aldanmanız, sizin hatta sizden sonrakilerin bile geleceğini çok olumsuz bir şekilde etkileyebilmektedir.

Bu yönde ki en belirgin tüketim maddeleri, ambalajları ile ortaya çıkmaktadır.

Siz bir ürünün devamlı kullanıcısı iseniz?

O ürünün daha az miktarını, aynı ya da eş değer bir ambalajla, market raflarında, daha düşük fiyatla görünce, yanılıp almanızdır!

Bu çoğu zaman konutunuza dönünce fark edebileceğiniz bir durumdur.

Hatta çoğunlukla da bir önceki ürüne göre, birim fiyatının da üstünde ve daha pahalı olduğu da görülecektir.

Eğer tüketici haklarım var ve gider değiştiririm ya da iade ederim diye düşünürseniz?

Mutlaka bu değişim ve iade için yapacağınız, başta ulaşım masrafını da dikkate almalı ve kuruşu kuruşuna hesaplamalısınız ki bu iade işi, size ikinci bir maddi külfet getirmesin…

Yani astarı yüzünden pahalıya gelmesin!

Ben faka basmam

Bana kimse kül yutturamaz

Asla ben aldanmam ve kandırılmam diyorsanız?

Büyük lokma ye ama büyük laf etme, halk deyimini hatırlamakta yarar var…

Keza ürün fiyatlarında 4TL yerine 3,99TL yazılması

Birim fiyatı yerine, üçü bir arada tek etiketle pazarlanması ve benzerleri

Hep sizin bu alış verişten daha karlı çıkacağınız duygusuna kapılmanız içindir!

Yüzlü adet içeren bir ürünün, birim adedinin fiyatını hesaplayıp, bunu elli ya da yirmi beş adedinin, tane fiyatı ile kıyasladığınız da, çoğu zaman yüz yerine daha az adet içeren ürünün çok daha ucuza geldiğini ya da ihtiyacınızdan fazla almanıza değecek bir indirim sağlamadığı daha açık bir şekilde görülecektir.

Bu durumda, en önemlisi de, zam gelecek haberleridir. Bu yaygın endişe her zaman en etkili ve sonuç getiren bir durumdur.

Bundan daha da etkilisi, fabrika fiyatına ya da kapatıyoruz, zararına satış ilanlarıdır.

Elbette sözde reklam dediğimiz bu yöntemlerde toplumun dikkatinin artması ile beraber yükselen aldatılmama(!) kaç sayısına göre güncellenmektedir.

Şu kadar alış verişte başka bir ürün yanında hediye ya da yarı fiyatına gibi benzer ve tüketiciyi alış veriş ortamından içeri sokmaya yönelik olanları ise siz içeri girdikten sonra bu oltaya yakalanmış olmanıza göre hazırlanmış bir tuzaktır!

Neticede satıcı için kasada ödediğiniz toplam meblağ, işletme içeresinde toplam ürünlere bölündüğünde, işletme açısından bir kayıp yaşanmamış oluyor.

Kaybeden ve anlamsız sevinen siz oluyorsunuz.

İhtiyaç fazlası aldığınız ürün ise bu aldanışın pahalı bir mükafatı oluyor !

Yaşamınızda şöyle geri dönüp, içtenlikle bir öz eleştiri yaparsanız?

Açık ve net, nerede ve nasıl aldandığınızı çok iyi anlayacaksınız!

Elbette bu aldanmalarınızın da, size, ülkenize ve topluma hatta gelecek nesillere nasıl yansıdığını ve hangi bedellere mal olduğunu da göreceksiniz…

‘’Seçimi, ister bir kutu ürün, bina yönetimi ya da ülke yönetiminin en üst yöneticisini belirlemek için yapın, mutlaka algı yaratma ve yanıltma, her çeşit yayınlarla, gizli ya da aleni sizin önünüze çıkarılacaktır.’’

Ürün ambalajları yerine, daha iyi hizmet, yüksek ücret, ucuzluk, özgür ve güvenli bir ortam söylemleri ile sizin öncelikleriniz bir tepside önünüze sunulacaktır.

Bu sunumu beğenmenizi sağlamak içinde, ortamı ya bu duruma getirmek ya da böyleymiş gibi göstererek, sizin seçiminizi yönlendireceklerdir.

İşte burada da, sizin aldanmamanızın tek yolu, bilgi, beceri ve algılamada ki dikkatiniz olacaktır!

Sözün özü;

Gerek paranızı gerekse oyunuzu, hak etiği şekilde ve ederinde kullanmaz iseniz, bu savurganlığının bedelini hiç şüphesiz kat be kat gene siz ödersiniz.

Aklın ve bilginin dikkatli bir şekilde kullanılmadığı siyasi ekonomik ve sosyal her alışveriş, size ve topluma en pahalıya mal olanlarıdır!