Konuşan ekonomi!

Konuştu mu?

Kim?

ABD hazine bakanı Lagarde…

Konuştu, konuştu…

Ne dedi?

Ham, hum şaralop!

Dolar zıpladı, faiz hopladı, borsa ufki…

Ne olacak bundan sonra?

FED başkanı Jerome Powell konuşacak

Daha sonra?

Her halde bizim MB başkanı Kavcıoğlu…

Bu süreçte biz en doğru ne yapabiliriz?

Yandaş görsel ve basılı medyayı, ilgili, bilgili ekonomistlerimizle, gene ilgili bakanlarımızın bu konularda ki konuşmalarını sıralayacaklar, dinlemek, gözlerindeki ışıltıları görmek, inanmak ise elbette bizim paşa gönlümüze kalmış!

Powell böyle dedi ama aslında şunu kastetti…

Avrupa MB başkanı Lagarde ne derse desin faizleri artırmalıydı…

Kavcıoğlu sembolikte olsa 25 puan daha faiz indirecektir!

Bu kadar konuşmayla ekonomi yürür mü derseniz?

Elbette hayır!

Şimdi de güçlü ekonomimizde müstakbel başkanlar belli olmadan dahi dolar gene malum hoş geldin zıplaması yapıverdi!

Sonrasında ise yeni kabine ve ekonomiden sorumlu bakanları, konuşmaya başlayacağız…

İşte o zamanda, hoş geldin faizleri gene zıplayacaktır!

Dedik ya, ‘’konuşkan ya da konuşan ekonomi’’ böyle oluyor işte.

Dilin kemiği de olmayınca, ekranlar da sabahtan akşama, konuş konuşabildiğin, rakamları açıkla açıklayabildiğin kadar ama bu konuşmaların içinde hiç birimiz gerçek ekonomik değerleri, duymuyoruz, görmüyoruz elbette.

Hani atalarımız boşuna dememişler;

‘’Zenginin parası züğürdün çenesini yorar’’ ya da ‘’ Lafla peynir gemisi yürümez’’ diye…

Biz ve bize benzer ekonomilerin gemisi ise sessiz, sedasız yapılan zamlarla ve de ek ve yüksek vergilerle yol alıyor.

Artık rüzgar nereden kuvvetli esiyorsa…

Diğer yandan en büyük vergi ise mevduatta verilen reel negatif faizdir!

Bu bir nevi banka farelerinin anaparayı kemirmesine benzer.

İşte bu nedenledir ki mevduatın olduğu yere kediler sokulmaz ve asla da giremez!

Sözün özü;

Tatlı dil ‘’ışıldayan gözler’’(!)yılanı bile deliğinden çıkarır ama ekonominin bir kulağından girer, öbür kulağından çıkar gidermiş…