19 Haziran 2011 Yunanistan'daki yaşanan büyük ekonomik krizinde de yazmışız, "anlaşılmadı galiba!.." diye 11 mayıs 2017, 2019... devamlı tekrarlamışız!
Ama anlatmak ne mümkün, üşenmedik bir kere daha yazalım dedik…
‘’Yunanistan'a mı gidiyoruz’’
Başlıklı yazımız hala arşivde duruyor. Keşke o zamanki önerilerimiz dikkate alınsaydı, acaba şimdi, bu Varlık Fonu denen ve eko-iflas oluşumuna ihtiyaç duyar mıydık?
Sağda, solda döviz için avuç açar mıydık?
Hiç sanmıyorum…
O dönemlerde tuzumuz kuru, satıp savıyor ve yiyor, içiyor, yan gelip yatıp, keyif çıkarıyorduk değil mi?
Hatta o dönemde, bir takım iş adamları Yunanistan'ı bu durumdan kurtarmak için, satılık adaları(!) varsa alırız, komşumuza yardım olsun diye de, akıllarınca dalga geçiyorlardı…
Ama bu acınacak durumdaki Yunanistan, sağ partilerin fütursuz harcamaları sonucu, bu duruma gelmiş ve oğul Kostantin Karamanlis çaktırmadan, sosyal demokrat gene bir oğul olan Papandreu'ya iktidarı kakalayıp, tereyağdan kıl çeker gibi, kenara çekilmişti. Tıpkı yakın zamanda birilerinin at izi it izine karıştı diyip, buharlaştığı gibi...
Papandreu günah keçisi yapıldı, yerine ara hükümetle ve sonra Çipras, iflas etmiş Yunanistan'a acı şerbet içiren sosyal demokrat lideri oldu!
Şimdi bir konuyu hatırlatalım;
İş adamları para ile Yunan adası almaya kalkmıştı ve Yunanistan çok kötü durumda diye dillendirirken, adamlar 18 tane adayı(!) üstlerine hem de bedavadan geçiriverdiler değil mi?
Ancak biz bir birimize laf çakalım, elin oğlu en zor durumda iken bile, bizden adalar araklıyor, biz ise ona acıyıp, arka çıkmaya çalışıyoruz.
Tıpkı ülkede askere gidecek Suriyeli genç sayısının, bizim ordu
mevcudumuzdan, daha çok olmasına karşın, bizim askerlerimizin onlar için savaşmasındaki durum gibi!
Bu Varlık Fonu'nun kurulması ve yönetim şeklinin açıklanması, ilerisi için değil döviz ve altından uzaklaşmayı, tam tersi bunlara yönelmeyi artıracaktır.
Nitekim bankalar TL faizlerini artırmaya başladılar ki bu ihtiyaç kredi vermek için mi, yoksa onlarında bu seviyeden TL toplayıp, tekrar dövize yönelme ihtiyacındanmı kaynaklandığı iyi takip edilmelidir…
Sadakta kalan son ok ta yaydan çıktı, değil ormanda, düz ovada bile artık kendimizi savunacak ne silahımız ne de bir atımlık barutumuz kaldı!
Son Yunanistan gezisinde ise işgal edilen adaların hesabını soracağımıza, Yunanistan'ın Ege adalarına, o da sayılı ve süreli olmak üzere, vizesiz turistik girişe izin vermesi, büyük başarı olarak yandaş medyada yer almıştı!
Bundan sonra ele güne düğün, bayram
Biz ağıt yaka duralım!
Sözün özü;
İki sandık döneminde, apartman yöneticisi seçerken, gösterdiğin özeni ve denetimi, oyunu ülke için kullanırken göstersen, her şey kendiliğinden düzelecek ama ne mümkün...
FACEBOOK YORUMLAR