Ekonomimizin hali pür melali…

Mesele ekonomik açıdan bu kadar açık ve net! 

Zira son yıllarda öyle açmazlara girildi ki seksen dört  milyonu, sadece yaz döneminde değil,kış döneminde de, ileri saati kalıcı yapıp, az uyutarak, milleti gündüzleri de ayakta  uyur, gezer yaptılar ki bu vahim durumun ve gidişatın farkına varmasın!

İstedikleri kadar zam yapamıyorlar.

Hali ile yetecek para bulamıyorlar.

Para bulamayınca da ‘’çark-ı ekonomi” dönmüyor.

Milli para ise yeni rumuzunda, üstteki iki çizgisinin üstüne yüzüstü kapaklandı dersek yanlış olmaz.

Bu kadar değer kaybı, önceden ortalığı allak bullak eden bir devalüasyon olarak dillendirilirken, bu konuda da diller lal olmuş tek kelime eden çıkmıyor!

Zahir bu da üzerimizde ki mahmurluktan ve umursamazlıktan olsa gerek

Söylene gelen ise kanıksanmış, sorumlu yönetenler değil, dışarda Hans, Coni, içerde ise Ahmet, Mehmet!

Yabancıdan medet umuluyor ama onlarda  içeri gireceğine, habire dışarı çıkıyor.
Elin oğlu bizim gibi uyur geze değil ki aklı başında.

Hem gıdasını yeterince hem de kendi saatine göre bir güzel uykusunu alıyor!
Yani?

Vücudu dinç, aklı yerinde, gözleri fıldır, fıldır, bunca zam, katmerli vergi ve bol keseden dağıtılan teşvik kredilerine rağmen, ekonomide bir hareket olmadığını, ekranlarda ve meydanlarda atılan nutukların, beyhude olduğunu, çok iyi anlıyor ve görüyor.

Tabiri caiz ise harç bitti yapı paydos!

Çözümün anahtarı ise köklü zamlar ve vergiler ile ücretlerde kemer sıkma dönemi, belki de önceden Yunanistan krizinde yazdığımız gibi, ‘’Gülme komşuna gelir başına’’ durumu, eğer bu kafada gidilirse, ücretleri de, yarı yarıya indirmek gerekirse şaşmayalım…

Bu zaten daha zam eline geçmeden TL'nin değer kaybıyla kendiliğinden anında oluveriyor...

Elbette bizim arkamızda onlar gibi, uzun vade kredi alabilecek, ne ABD ne de AB var!

Bu kararları(!)seçmen sandığa oyunu atmadan kim alabilirdi ki?

Eh bir de ilk tur da beklentiler gerçekleşmeyince, ekonomi, denizaltı gibi en derinlere dalı verdi, bir daha su yüzüne ne zaman çıkar bilemeyiz!

Bu sebeple, ikinci turu ve onun beraberinde getirdiği daha büyük çaplı harcamaları ya da oy pazarlığı, bütçe açıkları ile muhalif medyada gün yüzüne çıktı bile...

Sözün özü;

Geciken zamlar vatandaşın boğazına inecekse, sandıktan, buz gibi seçim şerbeti ikram edilir ki sonrasında büyük zamlar seçmene afiyetle yutturulabilsin!