Ekonomide çok önemli bir dönüşümün arifesindeyiz
Aman dikkat!
Küresel krizin ilk evresini, geometri biliminin temel kuramlarını kullanarak, çözümleyen geçmiş o dönemde, bu dönem de ise gene aynı yetkin kişilerce neler yapıldığını biliyoruz…
Vatandaşı daire kabul edip
Ellerindeki cetvel ile ekonomiye teğet çizilmiş, matematiksel bilimlere yatkınlığı çok iyi bilinen necip milletimizin (!) yüzü gülmüş, içi ferahlamış bu güven ortamında, elde avuçta kalan son birikimlerini de çarçur etmişti
Ama geçte olsa anlaşıldı ki, kazın ayağı hiçte öyle değilmiş(!)
Cetvelin endazesi biraz kaydırılınca, teğet kirişe dönüşüp, bir güzel daireyi delip geçebiliyormuş…
Her neyse, zaten geometri bilimini bu kadar, ön plana çıkarmanın bir anlamı da yok
Çünkü müfredattan kaldırıldı
Yerine sürtme ya da sürtünme teoremi geldi
Demek ki artık en önemli dersimiz fizik!
Çünkü?
Sürtme ve sürtünmeyi inceleyen tek bilim dalı
Sürtme ya da sürtünme deyip geçmeyin!
Bu ne daireye benzer, nede daireye teğet çizmeye.
Öncelikle ekonomide, sürtünmenin sabit birkaç sayısı var
Sürtünmek için iki cisme gereksinim duyulur
Sürtünen cisimlerin yüzeyi ve uygulanan sürtünme kuvveti de çok önemli etken
Ayrıca sürtünmenin, süresine ve uygulanan kuvvetin şiddetine göre sürtünen cisimlerin ısısı yükselir…
Bu etkilerin doğal sonucu, sürten ya da sürtünen eko-cisimlerde bir kayıp veya eko-materyal özelliklerinde bir değişim oluşur
Bu kadar bilimsel açıklamadan sonra kapatalım fizik kitabımızı ve gelelim bu teoremi ekonomik krizi bire bir yaşayan toplumuza örneklemeye
Eğer bir vatandaş acı biber yutmuş gibi ağzı açık yüzü kızarmış hızlı, hızlı soluyorsa
Ekonomik sürtme en alt düzeyde demektir
Yok eğer
Paçası tutuşmuş canhıraş oradan oraya koşup çığlıklar atıyorsa
Sürtünme yüzeyi çok pütürlü
Uygulanan kuvvet aşırı
Cisim ısı düzeyi çok artmış, yani malzeme yanmaya başlamış demektir ki, bu, orta düzeye de bir sürtünmeye delalet eder
Yukarıda ki belirtiler, aile bireylerinin de katılımı ile yaşanıyorsa, işte o zaman durum vahimdir
Sürtünme, en üst düzeye erişmiş ve eko-sürtünenler telef olmak üzeredir
Ama birde bilimsel olarak incelememiz gereken madalyonun öbür yüzü var
Eğer birileri bilimi ve iktidar olanaklarını kullanılarak
Eko-yüzeylerini cilalayıp, kayganlaştırırsa
Ayrıca, aralarını güzelce yağlarsan, sürtmeyi mutlak sıfıra kadar indirebilirler!
Üstelik bu durumda ısıda yükselip, kimseciklerin canını yakmıyor
Sürtmenin yerini bir anda canınızı yakmayan tam tersi mutlu bir kayışa bırakabiliyorsunuz
Şimdi, bu bilimsel örneklemeleri, dikkatlice incelediğinizde, ekonomik krizin, kime nasıl sürttüğünü ya da sürtündüğünü daha iyi anlaşılmış oluyor!
Gücü elinde tutanlar, bir yandan kendi yandaşlarını ve sermaye kesimini yıkayıp, yağlayıp cilalarken
Diğer yandan, işçi, memur, küçük esnaf ve emeklilerine, hiçbir şey yapmadan, aynı kuvveti uygulayarak, sürtünüyor ya da ha babam de babam sürtüyorlar
Kuvvet aynı malzeme ve yüzeyler farklı olunca da
Vücutları yara bere içinde canı yanan, bağırıp, çağıranları, eko-tuzu kurular(!) anlamakta güçlük çekebiliyor…
Son ekonomik kriz ise dünyada ki ilk eko-kuram olan, ‘’faiz sebep, enflasyon neticedir’’ ile yerle yeksan olan eko-yapıdaki düzelme ise daha birkaç yıl süreceği dikkate alırsak, bundan sonrasında, Allah bizi, ekonomi bilimine vakıfların ekonomiyi, kimya ilmini kullanarak çözmeye kalkmasından korusun
Yoksa yandı gülüm keten helva!
Yanlış bir formül
Hep birlikte ‘’Boooom…!’’
Eğer, bilimsel kuramları, uygun yerde kullanırsanız, elbette, beklenen bilimsel sonuçları alırsınız ancak, kuramla, uygulamayı bir birine karıştırmaktan özenle kaçınmak gerekir ki saki takdirde sonrasındaki pişmanlık bir işe yaramaz!
Sözün özü
Yanlış çizilen teğeti silip, tekrar doğrusunu çizebilirsiniz ama, sürtme ya da deneyi olmayan, kuramı gözü kapalı uygularsanız hem ekonomiyi hem de insanları mahvı perişan edersiz…
FACEBOOK YORUMLAR