Diyelim ki ya da Faraza..

Milletvekilisiniz

Savcılık sizi bir fiilinizden dolaya suçladı

Mahkeme iddiayı uygun gördü

Dava açıldı

Hüküm giydiniz

İstinaf mahkemesi da onayladı

Yargıtay da aynı doğrultuda karar verdi

Karar TBMM gönderildi

Genel kurulda o gün okundu

Güvenlik güçleri geldi tebligat yaptı

Hapse girdiniz

Anayasa Mahkemesi'ne başvurunuz hak ihlali gördü iptal etti

Özgürsünüz

Ama milletvekili değilsiniz!

Buraya kadar demokratik, parlamenter ve yargı, yasama ile yürütmenin bir  birinden bağımsız ve kuvvetler ayrılığının var olduğu ve de toplum vicdanına da bunun yer ettiği, anayasal güvencesinde olan sistemler için tartışılmaz bir süreçtir değil mi?

Şimdi tekrar başa dönelim ve yargı, yasama ve yürütmenin, kişilere, siyasi bakış açısına, inanca ya da kişisel endişe ve korku altında ki bir yönetimde, yapıldığını varsayalım;

Üst tarafı dedik ya

Alt tarafı faraza! 

Muhalefet milletvekilisiniz

Savcılık sizi…

Mahkeme iddiayı…

Hüküm giydiniz…

Aynı yollardan geçildi...

Yargıtay... 

Karar TBMM gönderildi

Kimi altı ay kimi ise İki sene, sümen altında kaldı

Neden?

Bir anda…

Bir biri ile ilgisiz, parti milletvekilerinin, mahkumiyet kararları okundu

Niye?

Resme baktığınızda, muktedir siyasi gücün, bir arada göstermeye çalıştığı, iki parti manzarası!

Yasal mı?

Yasalmış…

De diyebildiğin kadar!

Sonuç ?

Değişdir gündemi

Ya da

Çevir kazı yanmasın!

Kaç gazeteci

Kaç siyasi

Tutuklu ya da mahkum?

Arayan, soran, var mı?

Sözün özü;

Demokratik yönetimlerde, her önünüze geleni, birilerine benzetirseniz, gün gelir birileri de sizi bir güzel kendilerine benzetirler…