Ciğer…

Son gündem

TBMM bahçesinde sıra, sıra mangallarda

Akciğer

Ya da

Karaciğer

Partisi yapılmış

Davetin sahibesi ise

Adalet

Ve

Kalkınma

Partili milletvekili…

Basılı ve görsel medyadan öğrendiklerimize göre, bu sırayla yapılan ve öncesi olan bir davetmiş!

Neden bu kadar gündeme geldi derseniz?

Dumanı ve mis gibi ızgara kokusu…

Hani derler ya ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye!

Yer başkent

Dumanın çıktığı yerde, TBMM bahçesi olunca, haliyle uzaktan görenler yangın var sanmışlardır

İtfaiyeyi arayan olmuş mudur, bilmiyoruz ama daha yakında olup da mis gibi ızgara kokusunu alıp, bizde belki bir ekmek arası nasipleniriz diyen, açlık sınırının da çok altında ki emekli ve emekçilerden, o tarafa yönelen kesin olmuştur…

Ciğer bizim mutfağımızda değil, duygusal ve eşleştirme olarak da kullandığımız bir sözcük

Sevdiklerimize

Canım

Ciğerim

Ciğer parem diye kucaklar ya da sesleniriz

Orman yangınlarında

Ciğerlerimiz yandı, kül oldu deriz

Sakatat denince, bizim milli mutfağımızda hem yemek hem de kebap çeşidi o kadar çok ki say, say bitmez…

Arnavut dan başlar, ciğer dolmasına kadar…

Bir zamanlar piknik yerlerine yakın, orman eteklerinde bu tür hazır mangallı ve ismiyle anılan

Kendin pişir, kendin ye yerleri vardı

Rüstem’in yeri

Şaban'ın yeri

Remzi’nin…

Siz sadece etinizi, ciğerinizi her ne isterseniz, onu getirmeniz yetiyordu.

Hatta birçoğu işi iyice ilerletmiş, etinizi de burada hazır, siz zahmet etmeyin, istediğiniz kadar bizden alın…

Yani demek istediğimiz, bizim halkın aşina olduğu bir durum!

Neden bu kadar tepki çekti derseniz?

Milletin yiyemediğini

Vekillerinin, milletin gözüne soka, soka yemesidir…

Aslında kabahatin büyüğü milletin bizzat kendisinde

Ama bunca ormanların göz göre göre kül olması

Cebinin

Mutfağının

Cüzdanın

Ciğerinin

Yangın yerine dönmesine razı olan, görmezden gelen gene kendisi değil mi?

Keşke sadece ciğerlerimiz yansa

Ama yıllardır verdiğimiz şehitlerle yüreklerimiz de yanmıyor mu?

Benin necip seçmenim;

Bunca yıldır ne şiş yansın ne kebap anlayışıyla, sandığa attığın oyların, işte böyle sıra, sıra mangalların, köz ateşiyle, kebap olur!

Sana da dumanını solumak ve mis gibi kokusuna iç geçirmek kalır…

Ama bize en uygun kebap çeşidi hangisidir  derseniz?

Yaprak döner

Ya da

Cağ kebabı

Biri görüntüde dik, amudi...

Diğeri ise boylu boyuna yatık, ufki dönerek kızarıyor

Yani duruma göre, çevir kazı yanmasın!

 Muhterem medyamız da bir tuhaf, ülke yangın yerine dönmüş, garip guraba, canının derdine düşmüş, ne duyan var nede duyuran!

Sözün özü;

Bizim miyav, pisi pisi, uysal medya, uzandığı hatta nasiplendiği mis gibi ciğere mundar der mi?